Powered By Blogger

19 Ağustos 2009 Çarşamba

...AÇILIMLAR...AŞANLAR...AŞMIŞLAR....

"Türkiye"'de yaşıyoruz...Çok zor bir coğrafyada ve "mini bir yarımada"da..."Hinterland"ımızda "farklı rüzgarlar" eskiyor artık.
Bu "mini yarım ada"ya "tutunabilme" ve "ayakta kalabilme" uğruna ne "açılımlar" yapılıyor...Ve bu" açılımlar" yapılırken ise ne "aşmalar" yapılıyor, ne "aşmışlar" türüyor..."İslamcı kesim"in "çekirdekten yetişme kalemi" Ali BULAÇ'ın "Göç ve Kentleşme, MNP'den SP'ne Millî Görüş Partileri" isimli "hacimli", "ufuk açıcı",
"perspektif kazandırıcı" eserinde de zaman zaman vurguladığı üzre; "zihniyet hastalığı"mızı, "haddi aşmalıyımızı" ortaya koyan tanımlar:" Muhammed Aleyhisselamı aşanlar, aşmışlar, aşmak isteyenler..." Yine "sümme haşa" "Yaradanı, Allah'ı aşanlar, aşmışlar, aşmak isteyenler..." Ali Bey bir bahisle, dönemin "Refah Partisi Zihniyeti"nin, "açlık içinde kıvranan Ermenistan'a gıda yardımını" boykot eden, "karşı çıkan" "politikası"nı bir "perspektifle eleştirirken", yukarıda hatırlattığım "tanımları", "kavramları", "cümleleri" kullanıyor. Ve bir anekdotuda hatırlatarak..Hz. İbrahim Aleyhisselam, Yaradandan, Allah'tan "inanmayanların rızkını kesmesini" taleb ediyor. Yaradan, Allah(c.c.), "Hayır," diyor, "Biz yarattıklarımızın rızkını kesemeyiz!" Hatta Ali Bey, "harp hukuku" olarak "gıda yardımının engellenemeyeceği"ni de hatırlatıyor.
Ve böyle bir temsil ile "taşı gediğine koyarak", yaşadığımız "mini yarımada"da, "Muhammed Aleyhisselamın, Yaradan'ın, Allah'ın aşıldığını(sümme haşa tabii)" belirtiyor...
İşte günümüzde de ne "açılımlar" yapılıyor. Yapılıyor yapılmasına da, "açılımı yapan zihniyet" neredeyse" Muhammed Aleyhisselamı, Yaradanı, Allah'ı aşmak" istercesine, "Yaradanı bile zorla kendine destek yapmak istercesine", "zayıflarımızı, güçsüzlerimizi '12 Eylül Buldozerleri gibi", ezip geçiyor...
E canım, bu kadar da olmaz ki...Ölçüsüz, ilkesiz, seviyesiz bir bir şekilde, "Biz bir 'açılım'a karar verdik. Bu açılımı bu mini yarımadada yaşayan herkes destekleyecek. Desteklemeyenleri ise 12 Eylül buldozerleri gibi ve bzaı da "aşmalar", "aşmışlar" ," aşanlar"dan olabilmek için de, bu "mini yarımadadaki zayıflarımızı da, güçsüzlerimizide ezip geçeriz!!!"
Bu ne menem bir "zihniyet"ki...
Amma "hissettiğimiz", fiiliyatta "yaşadığımız" bir zihniyet...Tıpkı Ali Bey'in "açlıktan kıvranan Ermenistan'a gıda yardımı caiz değil" diyen "Refah Zihniyeti" gibi...
Bir "devlet", bir "hükûmet", adına ne diyeceksek, "böyle de yapılmaz ki..."
Kaldı ki, bir "devlet", "vatandaşlarının kemikleri üzerinden yükselemez, kalkınamaz ki?"
Bir "devlet", bilmem ne "keneleri" gibi "vatandaşlarının kanından da beslenemez ki!"
Beslenmemeli...Ancak "beslendi...besleniyor...beslenecek te" fiili durum itibariyle...
Gerçekte, uygulamada, "Muhammed aleyhisselamı, Yaradanı aşmak isteyenler", kanaatim, Yaradanca "cezalandırılır..." Eninde gecinde...Bir incelik olmalı bir incelik...
"Şefkat"ı hissedebilmeliyiz...Niye "devlet"in, "hükümet"in veya adına ne diyeceksek, "kendinde güç" görenlerin, "güçe eline değdirmekle kalmayıp ele geçirenlerin şefkati olmuyor ki?"
Neticede bir "devlet, "bir "hükümet", "vatandaşlarını da kullanmaz, kullanmamalı...
Rahmetlilerin "Gönül Seferberliği" dediği incelikleri "küreselleşme" döneminde de görebilmeliyiz...