Powered By Blogger

22 Kasım 2008 Cumartesi

3.Yazı Dizisi:"ERGENEKON TARTIŞMALARI" ve "SOLCULAR"-12(SON)

Memleket/İsmet GÜLTEKİN
İsmet_gultekin@mynet.com; metgultekin@hotmail.com

“ERGENEKON TARTIŞMALARI” ve “SOLCULAR”-12(SON)
(Solcuları Anlama Cehdi)

SUSURLUK KOMİSYONU ÜYESİ FİKRİ SAĞLAR’IN BAKIŞI ve…

“Türkiye Cumhuriyeti Devleti”nin 85.Kuruluş Yıldönümü tarihi itibari ile “Silivri”de devam eden “Ergenekon Duruşmaları”nda müşahade edilen “son durum”; ‘Ergenekon Davası’nı, sadece ‘Türkiye’yi Batı’dan ayırmak/koparmak isteyen Avrasyacıların/Avro-Ruscuların tasfiyesi’ kertesine tıkandığıdır. Ayrıca her biri bir “zihniyet”in yansımaları olan “gazeteler”den bazıları, ısrarla “Ümraniye Davası” derken; ısrarla “Ergenekon Davası” derken; aslında bu “yazı dizimizi”n tamamını takip edenlerin de tespit edebileceği üzre, bu “Türkiye’mizdeki Gladio /Kontgerilla/Özel Harp /Derin Devlet Davası…” Neticede, şöyle veya böyle…
Yine tamamiyle sadece “Türkiye’mizdeki Solcuları Anlama Cehdinden/Gayretinden/Çabasından” başka bir şey olmayan bu “yazı dizimiz”in 12. ve “son” bölümünde ise, Eski Kültür Bakanı, hâlen günlük Birgün Gazetesi yazarlarından, “Susurluk Komisyonu Üyesi Fikri SAĞLAR”ın da, bence gayet önemli olan “fikirleri”ni, bir nebze de olsa hatırlatmak istedim.
“1950’lerden beri devlet içinde faaliyet gösteren kontrgerillanın hâlâ işlevsel olduğu, şimdi daha iyi anlaşılıyor…”
Kontrgerilla! Türkçe adı ile ‘Ergenekon!...’
Zaman içinde adı ‘Özel Harp Dairesi’, ‘Özel Kuvvetler Komutanlığı’na dönüştü.’
‘Susurluk’ta ortaya çıkan ve yargı kararı ile ilk kez tescil edilen ‘devletin çete kurduğu gerçeği’, hukuk dışına çıkılan bir ‘düzen’in adı olmaktadır. Tabiî bu da Türkiye’nin ayıplı yönüdür…
‘Siyasetçi, bürokrat, aşiret ve mafya’dan oluşan çeteler, devletin içine bilerek sızdırılmış ve devletin kaynakları kullandırılmıştır…
‘Ergenekon İddianamesi’; Susurluk’ta eksik kalan noktaların ortaya çıkacağı umudunu veriyor…
‘Susurluk Çeteleri’, zaten ‘Ergenekon Davası’ içinde…’
‘NATO ülkeleri arasında kendini temizlemeyen bir tek Türkiye kaldı!’
‘…Derin Devlet/Ergenekon/Kontrgerilla oluşumu, sadece ülke asayişini değil, aynı zamanda ekonomisini de yakından etkilemekte. Bu yapılar bankalar ve finans kuruluşlarına sahiptir…’
‘…Derin Devlet /Kontrgerillayı yakalamak adına bu dava bir şanstır…’(1)
SAĞLAR’ın bahse konusu yazısı, ‘Devlet’in çete kurduğu hattâ daha da ötesi bizzat devletin kendisinin çete olduğu(?!) gerçeğini; ‘çete devletini-devletin çetelerini’ vurgulayan ifâdeler de aslında…
SAĞLAR, ‘CHP’den ihraç edilmesi’ni ise ‘devlet içindeki illegal yapılanmaları’ ve ‘Susurluk devlet içinde bir çete yapılanması olduğunu, bu çetenin liderlerinin ,( Termeli) olan Mehmet Korkut EKEN olduğuna karar verince’, CHP’den ihraç edildiğini de vurguluyor.(2)
Eski istihbaratçılardan Prof.Dr. Mahir KAYNAK ise STAR gazetesindeki bir yazısında, “Susurluk, Emniyetçilerin; Ergenekon ise Askerlerin derin yapısı” tariflerini yapmıştı. (3)
Bir ayını dolduran ‘Ergenekon Davası’ akabinde, “yazı dizimiz”le de doğrudan ilgili “kitabî çalışmalar” da yayınlandı. Henüz “orijinallerini” okuyamasak da, meraklı okurlarımıza saygı adına adlarını zikredelim: 1- Kemal OKUYAN, “Ergenekon ve AKP Arasında Sıkışan Sol”, Yazılama yayınları, 133 Sayfa…2- Merdan YANARDAĞ’ın hazırladığı, “Ergenekon ve Sosyalist Hareket”, Siyah Beyaz Yayınları, 235 sayfa.(Radikal Gazetesi Kasım Ayı Kitap Ekleri)
Yine TARAF’tan GÖRMÜŞ’ün yazdığı “Başyazar dalgasını geçerken, Cumhuriyet’in avukatları çırpınıyor” başlıklı 21. Kasım 2008 tarihli yazısı, “Ergenekon Üssü” diye de tanımlanan “Cumhuriyet Gazetesi Solcuları”nı anlama adına çok önemli bilgileri ihtiva ediyor…
NETİCE:
Tekraren; “Ergenekon Tartışmaları “ ve “Solcular” başlıklı 12 bölümlük “yazı dizimiz”, tamamiyle bir “olgu” ve “vakıa” olan “solcuları anlama cehdi”nden; “Türkiye Gerçeği”nin ‘fotoğrafını çekebilmek”ten başka bir şey değildir. Tıpkı gazetemizde yayınlanan “Başörtüsü Tartışmaları ve ‘Türkiye Solu’ isimli ‘yazı dizimiz’de olduğu üzre…
“Derin Devlet/Kontrgerilla/Özel Harp Dairesi/Özel Kuvvetler Komutanlığı” ve “Türkçe kod adı ile Ergenekon”; bir “Ahtapot gibi” Türkiyemize çöreklenmiş..’Devleti yaşatmak namına insanları öldürmeyi” prensip edinen böyle bir ‘yapı’nın çökertilmesi ve 18 yıl geçikmeli de olsa Türkiyemizin bağırsaklarının temizlenmesi, devletimizin ‘urlarının atılması’; ‘şeffaf’, sahiden “Hukuk Devleti” olabilmemiz, istikbalde , inşallah ‘temenni”den de öteye gider.
Yaşayanlar görecek!!!
Dip Notlar:
1): Fikri SAĞLAR, “Susurluk’taki Ergenekon ve Kontrgerillanın Dünü Bugünü”, Star Gazetesi, Açık Görüş Eki, 31.Ağustos 2008
2): Zaman Gazetesi, “Korkut EKEN ‘Hesaplaşacağız’ dedi, CHP beni ihraç etti”, 30 Eylül 2008
3): Prof.Dr. Mahir KAYNAK, “Ergenekon”,Star Gazetesi,Kasım 2008

3.Yazı Dizisi:"ERGENEKON NTARTIŞMALARI" ve "SOLCULAR"-11

Memleket/İsmet GÜLTEKİN
İsmet_gultekin@mynet.com/ metgultekin@hotmail.com

“ERGENEKON TARTIŞMALARI” ve “SOLCULAR”-11
(Solcuları Anlama Cehdi)

“SOLCULAR’IN BAKIŞI”NIN GENEL DEĞERLENDİRİLMESİ
“Solcuları”, “iyi darbe, kötü darbe” ayırımı yapmakla ve “Türk tipi Baasçılık” diye tanımlanan “Ergenekonculuk cehenneminin içinde kavrulanlar” olarak tasvir eden ‘TÜRKÖNE’, ‘Sol’un Ergenekon’dan çıkamadığını,’Susurluğa’ gösterdiği ‘tepki’yi ‘Ergenekon’da gösteremediklerini belirtiyor.(1) “Ana akım medyası ‘Hürriyet’in bile , 20 Ekim 2008 tarihinde ‘Ergenekon Davası’nın başlaması ile ‘Türkiye’yi Batı Dünyasından koparmaya çalışan ‘Rusçu’, ‘Avrasyacı’, ‘Avra-Rusculuğun Türkiye versiyonu’nunun ‘tasfiyesi süreci’ olarak ileri sürülen ‘iddiaları’ destekleyici yayınlar da yapmaya başladı.(2)
‘Sol ve Kürt Hareketi’nin ‘Ergenekon Süreci’ ile ‘sarsıldığını’ ileri süren GÜLERCE ise, ‘Sol, tam anlamıyla bir şok yaşıyor . Sokun en büyük sebebi, en çok kullanılmış olmak kuşkusu. Türkiye’yi kutuplaştırmak için işlenen ve fail-i meçhuller dosyasını dolduran bütün cinayetler, solcu bilinen insanlarla ilgili…Şimdi anlıyoruz ki, Ergenekon’un planlarının, projelerinin, komplolarının, kısaca, psikolojik harekâtının elemanı, hedefi, figüranı, piyonu, büyük çoğunlukla ‘sol’muş…
‘Sol’ ciddî bir ‘trawma’ yaşayacak…Sayın BAYKAL’ın ‘Ergenekoncu avukatlığı sevdası, bu ‘trawma’nın ilk belirtileridir…(3) KEKEÇ ise ‘Solcuları’; “Meğer hepsi Ergenekon çocuğuymuş’ diye ‘saptamakta’. ‘Meğer ‘solcuymuş gibi’, ‘anti-militaristmiş gibi yaparak bizi kekliyorlarmış”(4) demekte.
Bence, Türkiye’de ‘Solcuların’, ‘solcu camiâ’nın hemen hemen her versiyonu ile , her ‘franksiyonu’ ile “-mış gibi” yapmaları da, uygulamalarından da , “söylem-eylem çelişkileri”nden de belli olmakta.
Bence yine Türkiye’deki ‘solcular’ın, ‘solcu camiâ’nın mensuplarından çok azı ‘söylem-eylem bütünlüğü’ ile hareket ederek, “gerçek solcu” tanımına dahil olabilmeyi hak ediyorlar.
“Sol içi tartışmalar”da bile dillendirilen bu durum; ’28 Şubat’ta veremediğimiz sınavı şimdi verelim’(5);”Darbelere ve Ergenekon’a karşı 12 Eylül’de, Ankara, İzmir ve İstanbul’da, İstiklâl Caddesi gösterileri ve Vicdan Mahkemesi ile başlayan bu süreç, 28 Şubat’ın, 12 Mart’ın, 27 Nisan’ın ve 27 Mayıs’ın yıldönümlerinde de tekrarlanmalıdır.”(6) ‘söylemleri’ ile de ifâde edilmekte zaten.
Hülâsa, 12 Eylül 1980 sonrasında, muazzam ‘gömlek değiştirmeler yaşayan solcular”; ‘Ergenekon Davası ile tarihinin en büyük kırılma noktasını yaşamaktalar…”Ergenekon içindeki sol”, sol içindeki Gladio, sol-mafya ilişkileri, varsa ‘devrim adına her şey mübahtı’ zihniyeti, ideolojik kırılmanın da başka bir boyutu…”(7)
“SOLCULARIN MÜRAÎLİĞİ”
Meğerse ‘solcular’ ‘darbe-marbe karşıtı’ değillermiş. Zaten ‘sicilleri’ hep ‘darbeci zihniyetle’ alakalı imiş.
Yirmi yıl ‘bayram’ olarak kutlanan ’27 Mayıs 1960 Darbesi’, meğerse ‘CHP Solu’nun marifeti imiş. Günümüzde de ’12 Eylül 1980 Darbesi karşıtlığı bile bir ‘aldatmaca-kandırmaca’ imiş.
Solcular çoooook müraî çooook.(8)
Dip Notlar:
1): Mümtaz’er TÜRKÖNE, ‘Solun Ergenekon’dan Çıkışı’, Zaman Gazetesi, 16 Eylül 2008
2): Hürriyet Gazetesi, 24 Ekim 2008
3): (Zikreden) Anadolu’da VAKİT Gazetesi, 30 Ağustos 2008
4)(Zikreden) Anadolu’da VAKİT Gazetesi,’Arşiv’, 14 Eylül 2008
5): Şenol KARAKAŞ, Taraf Gazetesi, 31. Ağustos 2008
6): Doğan TARKAN, “Sesimizi Daha Güçlü Çıkarmalı”, Taraf Gazetesi, 23. Eylül 2008
7): Hüseyin ÇAKIR, “Sol’da Kırılma Noktaları”, Taraf Gazetesi, 23. Ağustos 2008
8): Berat ÖZİPEK, “Dostlar 12 Eylül’ü Anarken Görsün!”, Star Gazetesi, Açık Görüş Eki(Pazar), 21 Eylül 2008(mülhemle)

3.Yazı Dizisi:"ERGENEKON TARTIŞMALARI" ve "SOLCULAR"-10

Memleket/İsmet GÜLTEKİN
İsmet_gultekin@mynet.com/ metgultekin@hotmail.com

“ERGENEKON TARTIŞMALARI” ve “SOLCULAR”-10
(Solcuları Anlama Cehdi)

“DTP SOLU”NUN BAKIŞI
“K” ve “T” harfleri farklılığından başka bir farkları olmayan ve ‘Kürtlerin ancak %20’sinin oyunu alabilen, zaman zaman âdeta “PKK Milletvekilliği”(?!) yapan “Demokratik Toplum Partisi”(DTP)’liler, “Ergenekon’u, iddianameyle sınırlı kalmayan, kurallar ve kanunlar üstü derin bir yapı” olarak tanımlıyorlar. 19 Ekim 2008’de, “Ergenekon’u Protesto Mitingi” yapacaklarını bile duyurdular. Yaptılar da…”Ergenekon Tartışmaları”na ve “Ergenekon Süreci”ne, “fikrî takip” yapabilenlerin de iştirak edebileceği şekilde asla ilgisiz, “faso fiso” tavrında kalmamaktalar ve “çok net” bakışlar serdetmekteler. Bir yazımızda, “Gül amplemleri”ni, “Masonik-Haçlı Gülü” olarak-ki ilgili kitaplarda, meselâ Harun YAHYA(Adnan OKTAR) kitaplarından böyle bir tanımlama yapmak mümkündür- tanımladığımız, neredeyse 30(otuz) yıla yakın bir “siyasî çizgi”yi temsil eden “DTP Solu’nun Zihniyeti”; “Ergenekon, ‘resmî bilgi dahilinde, sistemin beklentilerini bir başka alanda karşılamak amacıyla oluşturulmuştur…’Emekli’ ile sınırlandırılmış, ‘görev başındakilere’ dokunulmamıştır. Ergenekon Soruşturması ile devlet kendini aklama çapasına girdi…Yargı derinleştirilmeli, 1980 öncesi ve sonrası olayları kapsamalıdır”(1), diye düşünüyorlar.
12 Eylül Zindanlarında “işkenceler gören siyasîler”den; neredeyse “Yusufîyeli(?!) Ahmet TÜRK” diye de tarif edebileceğimiz, “DTP Solu’nun Genel Başkanı “ise “Ergenekon Süreci”ne şu şekilde bakıyor:” Ergenekon’un yakalanmasını Kürtler hayatî bir konu olarak görüyor. Biz Ergenekon’un kaynağına inilmesini istiyoruz. Ergenekon’un kaynağı Kürt sorunudur. Bu örgütün geliştiği, beslendiği, büyüdüğü yer ‘Kürt coğrafyası’dır.’Kürt Coğrafyası’nda yaşanan olayların Türk halkı tarafından bilinmesi, bizleri karşı karşıya getiren mantığın ortaya çıkması açısından önemli.
Kürt işadamlarını öldürenlerin ortaya çıkarılmasını, fail-i meçhuller cinayetleri işleyen subayların Ergenekon’la bağlantıları var.
…Türkiye’yi Batı’dan koparmaya çalışanlar(İşçi Partisi(İP), Milliyetçi Sol, Avrasya grubu) devleti de hedef alıyor. Ergenekon’un üzerine gidilsin kararını devlet verdi…Bu devletin şeffaflaşması için bir fırsattır. Ergenekon sadece savcıların işi değil. Siyasî partilerin bir bütün olarak Ergenekon’un karşısında durmaları gerekir. Çünkü demokratik sistemi, siyaseti ve parlamentoyu yok etmeye dönük bir yapı bu…
CHP’nin her açıklaması beni, savcıları, devleti, hükûmeti ürkütüyor. Bu açıklamalar Ergenekoncuları cesaretlendirir.”(2)
“Solcu camia”dan ÇALIŞLAR, ‘Ergenekon’da esas olarak Ülkücüler yok; devlet var, askerler var, bir de solcu diye bilinen kesimler var epeyce”(3) diyerek âdeta “Ülkücü Hareket Mensupları’nın, MHP ve BBP’lilerin, Ülkücülerin “temiz”liğini deklare ederken; “DTP Solu’nun Genel Başkanı Ahmet TÜRK de, “Dürüst konuşmak lazım.Şu ana kadar MHP’nin bu kesimlerle bağlantısını ortaya çıkaracak bir şey yok” (4) diyor.
Dip Notlar:
1): Milliyet Gazetesi, DTP Ergenekon Mitingi Düzenliyor(Haber), 14 Ekim 2008
2): Mehmet GÜNDEM, DTP Genel Başkanı ile Ropörtaj, Yeni Şafak Gazetesi, 25.Ağustos.2008, s.13
3): Ecevit KILIÇ, “Haftanın Sohbeti”, Oral ÇALIŞLAR ile Sohbeti, Sabah Gazetesi, 25. Ağustos.2008
4): Mehmet GÜNDEM’in adı geçen ropörtajı

3.Yazı Dizisi:"ERGENEKON TARTIŞMALARI" ve "SOLCULAR"-9

Memleket/İsmet GÜLTEKİN
İsmet_gultekin@mynet.com/metgultekin@hotmail.com


“ERGENEKON TATIŞMALARI” ve “SOLCULAR”-9
(Solcuları Anlama Cehdi)

“TÜRKİYE SOLU/SOSYALİST SOL’UN “BAKIŞI
“Ergenekon Soruşturması”nın “sosyalistlerin kimyasını bozduğunu” ileri süren ÇALIŞLAR;”Çünkü bazı solcular bu soruşturmanın ve davanın sanıkları hâline geldiler.Bazı solcular ise “Onlar solcu sayılmazlar” dese de bu soruşturmadan pek hoşlanmadıklarını ifâde ettiler”(1), diyor.
Yine ÇALIŞLAR, “Sosyalistlerin bir kesimi Ergenekon soruşturmasının devlet içindeki çeteleşmeyi çökertmek, darbelerin önünü kesmek, askerin siyasetten çekilmesini etkilemek ve daha da önemlisi demokratikleşme açısından önemli görürken;karşı grup Sosyalistler, buna(Ergenekon Soruşturmasına İ.G.) “faso fiso” demeyi tercih ediyorlar…”(2)
ÇALIŞLAR, “Ergenekon Tartışmaları”nda, “Türkiye Solu’nun/Sosyalist Sol’un 2’ye bölündüğünü ileri sürerek, yukarıdaki ifâdeleri, bir de şöyle izah ediyor:”Sosyalistlerin bir kesimi ‘Demokrasi esastır, özgürlük esastır. Bu nedenle darbelere, suikastlere ve kargaşalık çıkarmak isteyenlere karşı parlamenter rejimin istikrarı önemlidir. AB üyeliği süreci bu açıdan olumlu değerlendirilmelidir. Darbecilerle AKP’nin aynı kefeye konulmasını doğru bulmuyorlar.
Bir başka grup Sosyalistler ise “Dinci yükseliş tehlikesini görmeliyiz. Fettuhlahçılar her yeri ele geçirdiler. Asıl tehlike dinciliktir…Ulusalcıların MHP ile ilişkilerine de karşı çıkıyorlar…”(3)
“Türk Sosyalistlerinin krizi”nin tahlilini de yapan ÇALIŞLAR, 12 Eylül 1980 sonrası ‘Türk Sosyalistleri’nin birçok ‘bölünmeler’ yaşadığını ancak ‘Yeni bir Sosyalist anlayış yeşeriyor, zayıf zayıf da olsa’diyerek;”Darbelere karşı çıkan, demokrasiyi en büyük öncelik olarak savunmaya kararlı ve halka güvenen yeni Sosyalist’lerden de dem vuruyor.”(4)
AK Parti’yi ‘gerici’; “AK Parti mi? Öcü o…” veya ‘Ergenekon mu? Çıkmaz sokak….”, “Ergenekon Davası türü gelişmeleri de ‘sonuçsuz kalmaya mahkûm girişimler olarak yaftalayan’ ‘Sosyalist Sol namına üzüldüm’ diyen KORU; “Has, hakiki ve sahih sol ideoloji adına, solun ismini lekelemeye kalkanlara karşı tavırda bir ortak cephe oluşabilirdi. Solcu olmayanların da dikkatini ve ilgisini çekebilecek bir cephe.”(5) kanaatinde. KORU, halbuki solcuların “Ergenekon yapısı ile ‘Türk Gladiosuna eklemlendiklerini, maalesef ‘Ergenekon/Gladio bulaşıklığının dışında’kalanların ‘Sosyalist Sol’ yerine ‘Liberal Sol’ veya ‘Solcu Liberaller’ olduğunu da vurguluyor.(6)
Hülâsa, birçok sayıda ‘franksiyonlara’, ‘gruplara’ ayrılmış, ‘bölünmüş’ ‘solcular’dan olan ‘Sosyalistler”i de, kendi içlerinde “Ergenekon Süreci”ne bakışta ‘farklılıklar’ arzettiklerini söyleyebiliriz.
Dip Notlar:
1): Oral ÇALIŞLAR, “Bizim Sol’un Hâlleri’, Radikal Gazetesi, 15. Ağustos. 2008
2): ÇALIŞLAR, adı geçen yazı
3): ÇALIŞLAR, adı geçen yazı
4): Oral ÇALIŞLAR, “Türk Sosyalistlerinin Krizi”, Radikal Gazetesi, 04.Ağustos.2008
5) Fehmi KORU, “Sosyalist Sol Namına Üzüldüm”, Yeni Şafak Gazetesi, 22.Ağustos.2008
6): KORU, adı geçen yazı

3.Yazı Dizisi:"ERGENEKON TARTIŞMALARI" ve "SOLCULAR"-8

Memleket/İsmet GÜLTEKİN
ismet_gultekin@mynet.com; metgultekin@hotmail.com
3.Yazı Dizisi
"Ergenekon Tartışmaları" ve "Solcular"-8
(Solcuları Anlama Cehdi)

"ÖDP SOL'U"NUN BAKIŞI
Türkiye'mizin "Özgürlük ve Dayanışma Partisi"(ÖDP)'li 'tek belediye' olan "Hopa Belediyesi"ni ve Hopa'yı ziyaret eden ÇALIŞLAR, "ÖDP Sol'unun "Ergenekonculara Bakışı"nı şöyle izah ediyor:"...Solcuların kafası karışık.Her yerde olduğu gibi AKP'ye olan kızgınlıkları nedeniyle Ergenekon Operasyonlarına mesafeli davranıyorlar.'- Bu işin arkasında ABD var. Kenan EVREN'den hesap sorsunlar bakalım', diyerek 'tereddütlü' bir tutum gösteriyorlar. Tabiî bu nedenle de biraz ne yapacaklarını bilemez haldeler."(1)
Genel Başkanları ", 'Ekonomist' 'Ufuk URAS' ile de "özdeşleşen" "Özgürlük ve Dayanışma Partisi"(ÖDP), Parlamentoda darbe girişimlerinin ve darbelerin araştırılması için bir "Meclis Araştırma Komisyonu" kurulması için 'önerge' de verdi. 20 DTP'li Milletvekilinin de imzaladığı böyle bir girişime TBMM çatısındaki milletvekillerinin niye daha çok oranda destek vermediklerini URAS;"...AKP'nin faydacı yaklaşımı...Erbakan'ın Susurluk dönemindeki 'faso fiso' zihniyeti...AKP'nin düzen partisi olması.(NOT: 'Nizam Partisi'demiyor.İ.G.)CHP'nin ise zaten Ergenekon ve 12 Eylül avukatlığına soyunmuş olması.(2) şeklinde izah ediyor.
URAS, "Ergenekon Süreci"ni, "Bu Türkiye'deki vesayet rejiminden kurtulmak için bir fırsat. Biz ne kadar zorlar ve bu meseleyi kitleselleştirirsek, o ölçüde başarı sağlanabilir. Türkiye'nin tarihî boyunca karşımıza çıkmış bir devrim bu. Anayasa Mahkemesi üyelerinin Ergenekon davasının sonuçlanmasından rahatsızlık duyacaklarını varsaymak anlamlı değil. Mesele şu; paşalar düzeninden hukuk düzenine geçebilecek miyiz?"(3)
"Ergenekon Süreci"nin "vesayet rejimi"nden ve "kontrgerillanın tasfiyesi ile " sonuçlanabilir mi?" suâline ise "ÖDP'nin Genel Başkanı Ufuk URAS; 'Hayır, bu kendiliğinden olmaz...AKP neo-liberal politikaların koçbaşı"(4) diye cevaplıyor.
"ÖDP Sol'u"nun 'lideri' URAS, "Kasaba solculukla burnumuzun dibini bile göremez hâle gelebiliriz" uyarısı ile "Darbe girişimleri ile kontrgerilla faaliyetleri arasındaki bağ ortada...Maocu baş düşman analiziyle, "esas düşman bu" deyip, "her bir tarafta zaten neo-liberalizmi savunuyor" sonucuna vardığımızda,"12 Eylül öncesi de, sonrası da kapitalisttir. Arada fark yoktur gibi 'Weiman Cumhuriyet'de, Hitler faşizmi de kapitalistti'demenin 'yersiz' olduğu kanaatinde.(5)
'Ergenekon Tartışmaları'nda ve 'Ergenekon Süreci'nde solcuların 'kafalarının cacık olmuş durumunda ve 'mecalsiz' olduklarını belirten "ÖDP Solu Lideri" URAS; 'Ergenekon Süreci'ne bigane/ilgisiz kalınamayacağını vurgulayarak; 'Kendisine sol diyenlerin darbe yanlısı olacağına inanmak mümkün değil. İsveç Sol Partisi'nin Uluslararası İlişkiler Sorumlusu;" Teknede şeytan varsa, sahilden ona bağırmak olmaz. Tekneye binmeye mecbursun. Ya sen şeytanı alt edersin, ya o seni...' Bu solun kitleselleşmesi açısından önemli. Devrimcilik oyun bozmaktır. Biz bu oyunu bozacağız."(6)
"ÖDP Kurucuları"ndan FORTA ise " Ergenekon Tartışmaları" ve yaşanılan "Ergenekon Süreci"ni 'ciddî bakışlar" serdetiyor. "Ergenekon Süreci"nin 'Solcu Camia'da 'ciddî bir ayrışma' ve 'yarılmalara' sebep olduğunu belirten FORTA; "Ergenekon Süreci"nin "Büyük demokrasi hamlesi
, kontrgerillayı yeniden soluyor" olarak değerlendirmiyor. FORTA, yaşanılan 'Ergenekon Süreci'nin 'Türkiye'de egemen olmaya çalışan iki gücün kavgası olarak görünüm var. Ama buradan yola çıkarak Ergenekon önemsiz bir vakıadır. , demiyorum. Çok önemli bir vakıa...Gözaltılar, Kuvvet Komutanlığı yapmış adamlara kadar uzanmışken; operasyonun Türkiye'de bir daha askerî darbe planlarının rahatlıkla yapılamayacağı bir ortam yarattığı da ortada. Belki de 'domino dizisi' böyle devrilmeye başlayacak. Ama baktığınızda, ortada ciddî bir halk talebi ya da demokratikleşme konusunda siyasî iradenin 'oluşturduğu' bir temizlik olarak görünmüyor. "(7)
"Daha çok , ciddî bir iktidar kavgası bu" tesbitini yapan FORTA; "...AKP, 1970'ler, 1980'lerin gizli örgütleri gibi bir parti yapısı var...Türkiye'deki mevcut seçim sistemi de, barajlar da, seçilmişlerin demokratik anlamda içe sinen seçilmişler olduğunu söylemeyi zorlaştırıyor...Millî irade diye ifade edilen şey Türkiye sağının yıllardır oy çoğunluğuna dayanan demokrasi zihniyeti...Ben Ergenekon'u, darbeyi eleştirirken, AKP'li olmak gibi bir kompleks duymuyorum. AKP'yi de benzer temelde eleştirebileceğim şeyler var çünkü. Önemli olan bunları siyasal bir program etrafında yapıp, özgüvenle siyasî arenada yer almak. Başka türlü bir bakış açısı bana yakın gelmiyor...Halkın, siyasetle ilgilenen bir sürü insanın, hemen hiçbir şey bilmediği, sızdırıldığı kadarını bildiği bir kavga bu...Bu biraz Aydınlık gazetesinin 70'lerde oynadığı rolü hatırlatıyor. Orada da boyuna kontrgerilla haberleri sızdırılır, yayımlanırdı. Aslında bunların çoğu da doğruydu. Ama hangi tarafın manipüle ettiğini kestiremezsin....Ulusalcı saiklerle hareket edenlerin gücünün kırılması gerektiği gibi de bir tablo çıkıyor ortaya...Uluslararası düzeyde Türkiye'ye biçilen rol, bir 'muz cumhuriyeti' rolü değil, fakat Türkiye'deki devlet de 1945 NATO sürecinden bugüne dünyada egemen olana kafa tutabilmiş bir devlet değil. 12 Mart ve 12 Eylül de de böyle...'Ergenekon Süreci'nin 'hakemi','Uluslararası konjonktür...'Bu nedenle ben bunu(Ergenekon Davasını İ.G.) bir kontrgerilla tasfiyesi olarak göremiyorum..." (8)
Dip Notlar:
1): Oral ÇALIŞLAR, "Solcuların kafası her yerde karışık!..", Radikal Gazetesi, 13. Temmuz. 2008
2): Murat ÇELİKCAN'ın 'Mesele Paşalar Düzeninden 'Hukuk' Düzenine Geçip Geçmeyeceğimiz', Yeni AKTÜEL Dergisi, 2008
3): ÇELİKCAN'ın adı geçen ropörtajı...
4): ÇELİKCAN'ın adı geçen ropörtajı...
5): ÇELİKCAN'ın a.g.ropörtajı
6):Bülent FORTA ile Ropörtaj, Yeni AKTÜEL Dergisi, 2008
7): FORTA ile Ropörtaj, adı geçen dergi
8): FORTA ile Ropörtaj, adı geçen dergi

3.Yazı Dizisi:"ERGENEKON TARTIŞMALARI" ve "SOLCULAR"-7

Memleket/İsmet GÜLTEKİN
ismet_gultekin@mynet.com;metgultekin@hotmail.com
3.Yazı Dizisi
"Ergenekon Tartışmaları" ve "Solcular"-7
(Solcuları Anlama Cehdi)

"BİRGÜN GAZETESİ SOLCULARI"NIN BAKIŞI

"Ortodoks Marksist Solcular" olarak tanımlanan "Birgün Gazetesi Solcuları", "âdeta kötülük şebekelerinin içinde doğal olarak görülenler"(1) diye de tanımlanıyor.(1)
Bir ara benim de alıp okuduğum ve de "ufkumu açıcı" "Birgün Gazetesi Solcuları"; "Ergenekon Süreci" ve "tartışmaları"na "aktif" olarak katıldılar. "Cumhuriyet Gazetesi Solcuları" na nazaran , hele de İS'in "tutuklanışı" sonrası "Yiyin Birbirinizi" manşeti, "tepkiler"e ve "tartışmalara" da sebep oldu. "Birgün Gazetesi"nin "yayın danışmanı"; "Ergenekon Soruşturmasına mesafeli yaklaşmış değil. Sadece bu sürecin Türkiye'deki darbecilik eğilimleri ile mücadelenin bir uğrağı olduğunu, bunun derinleştirilmesi gerektiğini ancak buna AKP'nin demokrasi nosyonunun yetmeyeceğini...Ergenekon sürecini desteklediklerini, hem de derinleştirilmesini talep ettiklerini...
Darbelere, darbecilere karşıyız ama AKP'nin organik olarak yanında yer almayacağız 'bakış'ındalar...(2)
Öyle anlaşılıyor ki, "Birgün Gazetesi Solcular"ı, yaptıkları yayınlarla, "sol içinde tartışmalar" oluştururken; neticede "Sol'un Gladiosu, Ergenekon'un Sol'u" 'temel konuları'nın sahiden 'aydınlatılması'ndan yanalar.(3)
Dip Notlar:
1): Etyen MAHÇUPYAN, "Sahte Dertler", Taraf Gazetesi, 22.08.2008 ve Star Gazetesi, Fadime ÖZKAN'ın Ropörtajı, 03.Ağustos.2008
2): Yeni AKTÜEL Dergisi, Özsel TOPTOP'un Ropörtajı, Eylül 2008
3): Hüseyin ÇAKIR, Star Gazetesi, Açık Görüş Eki, 24.Ağustos.2008

3.Yazı Dizisi:"ERGENEKON TARTIŞMALARI" ve "SOLCULAR"-6

Memleket/İsmet GÜLTEKİN
ismet_gultekin@mynet.com; metgultekin@hotmail.com

3.Yazı Dizisi
"Ergenekon Tartışmaları" ve "Solcular"-6
(Solcuları Anlama Cehdi)

"LİBERAL SOL'UN/SOLCU LİBERALLER"İN BAKIŞI

"Solcuların her renk ve tonajı"nda "ciddî yarılmalara" ve "farklı bakışlara" da sebep olan "Ergenekon Tartışmalar"ın da, Türkiyemizdeki "Liberal Solcular/Solcu Liberaller" , "AKP İşbirlikçisi" olarak yaftalanmayı da göze alarak; "Ergenekon Süreci"ni desteklediler. "Sivil siyaset alanı"nın genişletilmesi, 'askerî vesayet"in ve "militarizm"in sonlandırılması namına ve "Ergenekon Süreci"ni, bir "demokratikleşme" ve "reform süreci" olarak algılamaları sebebiyle...(1)
"SOSYAL DEMOKRATLARI"IN(SHP) BAKIŞI
Türkiyemizdeki "darbe(ci)lere karşıyız" söylemlerini dillendiren "solcular" da dahil; "Ergenekonculara karşı çıkan" 'solcular'a ne derece 'güvenilir', "bilinmez."(!)
"Sosyal Demokratlar"ın 'Lideri', Mart 2009'daki Mahallî İdareler Seçimi'nde, CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı durumundaki KARAYALÇIN'ın açıklamaları, "özgürlükten, demokrasiden yana olmayan 'sol düşünce'yi asla kabul etmediklerini...Demokrasi dışı girişimleri (Ergenekonculuğu) 'Atatürkçülük' adı altında ya da "Atatürkçülük bayrağının gerisinde seslendirmeleri, Atatürk'e yapılan büyük bir hakarettir..."
"Ergenekon davası sonuçlanmalıdır ve sonuçu herkes kabul etmelidir, içine sindirmelidir..."
Dolayisiyle , 20. Ekim.2008 tarihi itibari ile "Sosyal Demokratlar" da, "Ergenekon Süreci"ne destek çıkıyorlar.(2)
"DSP SOL'U"NUN BAKIŞI
"İnançlara saygılı laikklik", "halkçı siyaset", "mütedeyyin sol", "ılımlı İslâm değil, ılımlı laiklik" ve "Darbelere direnen solcu lider Bülent ECEVİT' söylem, prensip ve umdelerini hatırlatan "DSP Sol'u"nun Genel Başkanı Zeki SEZER ise 2002'lerde bile "DSP'ye operasyonlar" yapıldığını, 'Ecevit'in ise her türlü operasyona, darbeye karşı direnen biri olarak' yine direndiğini' ifade ediyor. "Hepimiz darbelere karşı çıkıyoruz. Ama her türlü darbeye.Benim darbem iyidir, öbürün ki kötüdür; yok bu işin. Ve 'Ergenekon Terör Örgütü" kapsamında yeniden gündeme gelen baskıları, 'Ecevit'e yapılanlar unutulmamalılı "sözleri ile kayda geçiriyor.(3)
"Demokrat Sol Parti"(DSP) Genel Başkanı SEZER, "Ergenekon İddianamesi'nde de dile getirilen '57.Hükûmet'e de/Ecevit'e de darbe yapılacaktır', planını da doğruladı.(4)
Dip Notlar:
(1):Oral ÇALIŞLAR, "CHP'de Topa Girdi", Radikal Gazetesi, 01.09.2008
(2): Yeni ŞAFAK Gazetesi, 01.09.2008; Zaman Gazetesi, 31.08.2008
(3): Fatih UĞUR'un Ropörtajı, Aksiyon Dergisi, 21. Temmuz. 2008
(4): Zaman Gazetesi, "Ecevit'e Darbe Planını Zeki Sezer de Doğruladı", (Manşet), 17. Temmuz.2008

3.Yazı Dizisi:"ERGENEKON TARTIŞMALARI" ve "SOLCULAR"-5

Memleket/ İsmet GÜLTEKİN
İsmet_gultekin@mynet.com; metgultekin@hotmail.com
Yazı Dizisi:
“Ergenekon Tartışmaları” ve “Solcular”-5
(Solcuları Anlama Cehdi)

ADD’NİN/ ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ MENSUPLARININ GÖRÜŞÜ:

“Atatürk” ismini bile “izinsiz” kullanan “dernek” olduğu da “iddia” edilen “Atatürkçü Düşünce Derneği”; akademisyenlerden, gazetecilerden ve emekli paşalardan oluşan bir “örgüt” olarak, 19 Mayıs 1989’da kuruldu. İlk başlarda “boş trübünlere” “oynayan” “Atatürkçü Düşünce Derneği” mensupları, “İNSEL” gibi kalemlerin, belki de “doğru bir tesbiti” olan, “10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER’in yani “Devlet’in zirve noktası “Köşkü”n bile neredeyse “resmî sponsorluğunu üstlendiği “ciddî ve özenli bir dernek” statüsüne kavuştu. (1)Hattâ öyle ki “büyük organizasyonlar “diyebileceğimiz “Cumhuriyet Mitingleri” bile tertiplediler.
Ancak “en çileli” “Atatürkçü Düşünce Derneği” yetkilileri bile “at gözlüklü” bir şekilde “İttihat ve Terakki Zihniyeti”ne “kafa tutarlarken”; yaşadıkları “süreç”te, “İttihat ve Terakki Zihniyeti Ötesi “ roller oynamaktan da gocunmadılar.
“Nitekim” ADD’nin “darbe tahrikçiliği”, “Türk Solu” gibi dergilerle, taa 2003’lere kadar da uzanıyor. “Anti-demokratikliğini, illegaliteliğini”, “İndirin Şu Hükûmeti” ‘Türk Solu” ‘kapak’ konuları ile 2003’lerde serdettiler.(2) “Ergenekon Operasyonları” kapsamında yapılan “örgüte baskınlar”da; “Sakız” ve “Ay Işığı” “Darbe Günlükleri” de yine ADD’de çıkmıştı.(3)
Samsun gibi bazı “yöreler”de ise “tefecilik”le deanılmaya başlayan ADD’cilerin muhtelif “bilim sahtekârlıkları” da basına aksetti.(4)
ADD “Ergenekoncular”a Nasıl Bakıyor?
Bu “suâl”in “en iyi” ve de “objektif” cevabını yine “İNSEL”in kaleminden öğrenebiliriz. İNSEL, “Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD)’nin “zihniyet”ini, “zihin formatı”nı şöyle ifâde ediyor:”1- Bugün Türkiye’de Kemalist düşüncenin iç dünyasını en iyi yansıtan oluşum…
2- “Anti-emperyalist, Ulusalcı sivriliklerin abartılı örnekleri…”
3- “Bütün dünya bize düşman” zihin formatlı…
4- “1950’den itibaren Kemalist Mutabakatla da olsa yaşanan “demokrasi süreci”ni “karşı devrim” olarak algılayan bir “ADD Zihniyeti…”(5)
İşte böyle bir “ADD Zihniyeti”, “1- “Ergenekon Soruşturması”nın herhangi bir hukukî dayanağı olmadığına…”
2- “Örgütlerine yönelik “tutuklamalar”ın, büyük ölçüde “düzmece” ve “Büyük Ortadoğu Projesi”(BOP)’nin bir parçası olduğuna…”
3- Ergenekon Suç Şebekesini, T.S.K. içindeki yapıları reddeden ve “siyasî irade”nin (AKP’nin) bir “oyunu” olduğuna inanıyorlar, öyle düşünüyorlar…”(6)

Öyle anlaşılıyor ki; ismi “Atatürkçü” diye başlayan “ADD”, böyle bir “zihniyet” ve “zihin formatı” ile “Ergenekoncuların ideolojisi” denilen “Atatürkçüler” dahil, “anti-emperyalist, Ulusalcı, devletçi bütün sol” ile de “bütünleşmek” istiyorlar. Belki de tamamiyle “dünyayı tersine çevirmeyi” amaçlayan “ADD”ciler, sapına kadar “Ergenekonculara sahipleniyorlar da…” “Atatürkçü Düşünce Derneği’nin “ Atatürkçülük Sevdası”nı böyle algılayabiliriz, kimbilir…(7)
Hülâsa, sahiden de, neticede “Atatürkçü Düşünce Derneği”(ADD) ilgili-yetkilileri ve mensupları, “Ergenekonculara Selam “duruyorlar.(8)
Bu ara, “Atatürkçü Düşünce Derneği Gençlik Kolları genel Merkezi”nin, “örgüt Genel Başkanları “Ergenekonculara destek mesajı kampanyasında, Türkiye’den en fazla Samsun’dan mesaj gönderildiği de öne sürüldü.”(9)
YA “İŞÇİ PARTİSİ”(İP) “ERGENEKONCULAR”A NASIL BAKIYOR?
Son zamanlarda “Dr. Doğu PERİNÇEK” şeklinde yazılmaya başlanan “Doğu Perinçek” gibi “Türk Siyasî Tarihi”nin belki de “en fırıldak siyasî”nin “lider”liğindeki “İşçi Partisi”, küçüklüğüne” rağmen; “örgütlülükleri” ile etkinliği olan bir “siyasî örgüt…”Türkiye’deki “bütün melanetlerin(kötülüklerin) yuvası” âdeta.Daha geçen aylarda “Perinçek’in aslında bir mason” olduğunu da öğrenmiştik. “Demokrasi dışılığı”, “gayr-i hukukîliği”, “millî-manevî değerler düşmanlığı”nı şiar edinen “melanet/kötülük zihniyetli” “İP”lilerin çoğu “yöneticileri”, “Ergenekon Terör Örgütü Operasyonları”nda “içerdeler…” 1952’lerden itibaren bütün “Dünya Ülkeleri”nde olduğu üzre Türkiyemizde de oluşturulan “NATO Anlayışlı/Konseptli” “Ergenekon Ahtapotu”nun “muhkem ayakları”ndan olan “İP”, böyle bir “olgu” ile elbetteki “Ergenekon Terör Örgütü Üssü” fonksiyonu da görmüştür. Ve tabiî “İP”çilerden “anti-Ergenekoncu bir zihniyet” beklemek te “safdillik”tir. Hattâ öyle ki, “Genç Subaylar”ın “buluşma yeri” bile “İP’in Karargah Evleri…”(10)
“Ulusal Tv”lerde ise “Ergenekon tartışmaları”nda, “Fethullahçı Gladyo”yu “gündem”e getirenleri, “Ergenekon Süreci”ni “bir tertip/Ergenekon Tertibi” olarak değerlendirlerken; “öldüren”, “yok eden”, “caniliği”, “katilliği” çağrıştıran “Fethullahçı Gladyo” ile , sahi ne demek istediklerini, hiç düşündüler mi?”Şiddetsiz, terörsüz, canisiz, katilsiz “ “Gladyo” mu olurmuş!!!(11)
“İşçi Partisi”(İP)’nin Bakışı”nı daha iyi kavrayabilmek için, “İP”in Genel Başkanı ve “Ergenekon Tutuklu Sanıkları”ndan “Dr. Doğu PERİNÇEK”in yazdığı “Gladyo ve Ergenekon” kitabını da hatırlamalıyız.
Yukarıda da “temas” etmek istediğimiz üzre; İP’in temel bakışı, “Ergenekonu tamamiyle ABD ile Fethullah GÜLEN ekibinin işbirliği “ile izah ediyor olmaları…Ve “tanımları” ise “Fethullahçı Gladyo Tertibi…” “MİT ve CIA da Gladyo’nun Partnerleri…”(12)
Dip Notlar:
1): Ahmet İNSEL, “ADD, Anti Emperyalist Sol ile Kuçaklaşıyor”, Radikal 2, 2008
2): Anadolu’da VAKİT Gazetesi,, 20, 21, 23. Haziran .2003, 11. Temmuz.2003
3): Taraf Gazetesi, “Eruygur’un Resmî Sponsoru”(Manşet), 13. Temmuz.2008, Pazar
4): Anadolu’da VAKİT Gazetesi, 09. Temmuz. 2008
5): Ahmet İNSEL, “ADD ile Anti-Emperyalist Kuçaklaşma”, Radikal 2, 27.Temmuz.2008
6): Ahmet İNSEL, adı geçen makale
7):İrfan SÖNMEZ, “Ergenekoncuların Atatürkçülük Sevdası”, Taraf Gazetesi, 30.Eylül.2008
8):Anadolu’da VAKİT Gazetesi, 23.Haziran.2006
9): Halk Gazetesi(Samsun), Manşet, 13.Ekim.2008
10):Aksiyon Dergisi’nin ilgili sayılarına bakınız, ve Zaman Gazetesi 21.Eylül.2008, Anadolu’da VAKİT Gazetesi, 03. Ekim. 2008(Sürmanşet)
11): “Ulusal TV” Kanalı, 18.Ekim.2008, Saat 19.45, “Fethullahçı Gladyo” Programı
12): “Ergenekoncu Gözüyle Ergenekon”, TEMPO Dergisi, 16. Ekim.2008, Sayı:1089, sayfa, 32,33

3.Yazı Dizisi: "ERGENEKON TARTIŞMALARI" ve "SOLCULAR"-4

Memleket/İsmet GÜLTEKİN
İsmet_gultekin@mynet.com.tr;metgultekin@hotmail.com
Yazı Dizisi:
“Ergenekon Tartışmaları” ve “Solcular”-4
(Solcuları Anlama Cehdi)

“ULUSALCI”LARIN BAKIŞI:

12 Eylül 1980’den sonra Türkiyemizde “ideolojiler/fikriyatlar haritası” değiştirildi. “Zoraki” ve “sun’i/yapay” “ideolojiler haritası değişimi” ile ortaya çıkan bir “akım” da “Ulusalcılık…”Bir yazımızda “türedi milliyetçilik” olarak da tanımlamıştık. “Gayr-i millî zihniyet”in “cari/muteber/geçerli” olduğu hassaten son yedi yıldır; “Ulusalcılık” ile “Türk Milliyetçiliği” farklılığı vurgulanırken; “finansı yerli” olan, “ecnebî fonlardan beslenmeyen”, “sahici Ulusalcılar”ın, “Türk Milliyetçiliği”ni değil; “gayr-i millî zihniyet” mensuplarını “tehdit” edebileceğini de vurgulandı.(1)
“Ulusalcılık”, “millî kültürümüz” ve “millî tarihimiz”den kopuk, anti-demokratik yöntemlerle iktidar olmayı isteyen “eski solcular” olarak da tanımlanıyor.(2)
“Ulusalcılığı (Türk) Milliyetçiliğinin en büyük düşmanı…Türkiye’de (Türk) Milliyetçiliğini tasfiye operasyonudur…Gizli servislerden aldığı talimatlar doğrultusunda hareket edenleri var…(3)” “teşhis” ve “tesbit”ini yapan “milliyetçi camia”nın mensupları da mevcut.
“Ulusalcılığı”, “Anglo-soksan kültürü temeline dayanan yani Hun-Göktürk-Selçuklu-Osmanlı çizgisini “dışlayan”; “asker/sivil bürokratik elitin ideolojisi” olarak da tanımlanıyor. “Devletçi ideoloji” ve “Türk Tarihi”nin gelişim evrelerinden “beslenmeyen” bir “akım…”(4)
“Eski solcular”dan oluşan; içlerinde “emekli subayların/paşaların” olduğu, İttihat ve Terakki Zihniyet ve geleneğini çağrıştırırcasına, “öldürme yeminleri” de eden “Ulusalcıları” besleyenler için Türkçü Yılmaz ÖZTUNA’ya göre;”Derin Devlet…” Tarihçi ÖZTUNA;”Derin Devlet, aşırı milliyetçiliği besler. Komünisti besler, hırsızı besler…Derin Devlet, askerden ibaret değil…Askerin muvakkati olmadan hareket etmeyen kurumlarda var derin devlette…”(5)
“Ulusalcılık” akımını, “Alperenlerin Lideri” ise “materyalistliklerine” ve “gayr-i İslamiliklerine” vurgu yaparak; gösterilen bir “millîlik/Ulusallık” olarak da tanımlıyor. “Sol marjinal Ulusalcılık” ile “meşruiyet”, “hukukîlik” ve “şiddete/teröre hayır”ın, âdeta “aşıldığını”, “devre dışı” bırakıldığını da belirtiyor. (6)”Millîliği/Ulusallığı” olması hasebiyle de olsa gerek; “Ulusalcılığın (Türk) Milliyetçiliğini tehdit etmediği görüşünde.(7)
“Ulusalcılık” sağ ve sol kökenden olsa da, millî tavırda ısrarcı olan büyük bir gövde.(8) olarak da tanımlanıyor.
“Ulusalcılık “akımını “konjöntürel hamleler” olarak değerlendirenler, “komitacılık”, “resmen çeteçilik” olarak da tarif edenler de var.(9)
‘Erol MANİSALI’ gibi aydınlar nazarında ise “Ulusalcılık; “Gerçek Ulusalcılık”; “avamca” ifade edecek olursak, “kendi yağımızla kavrulmak” ve “sömürgeci güçlere ram olmamanın adıdır.(10)
“Dr. Doğu PERİNÇEK” önderliğindeki “İşçi Partisi”, “İşçi Partililer” ise “Ulusalcılığı” ise “Sözde Amerika karşıtları, Rusçular, Avrasyacılar” olarak tanımlıyorlar. (11)
“Ulusalcılık akımı” hakkındaki bu “ön bilgiler”den sonra ; “Ergenekon Tartışmaları”na “Ulusalcıların Bakışı”na gelince…
“Ergenekon Operasyonları”nda “içeriye” alınanların ekseriyeti, bu “akım”dan olanlar. “Ulusalcı taban” ise sırf “siyasî irade”ye, “AKP’ye karşı olayım “derken; “Ordu’nun siyasete karışmasını”, “siyasî irade”ye/AKP’ye müdahale etmesi gerektiği” görüşündeler. Dolayısıyla “Ergenekon Süreci”ni desteklemiyorlar. (12)
Dip Notlar:
1): Yeniçağ Gazetesi, 22.Nisan.2007
2)Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri GÜRGÜR, “Ulusalcılar Millî Kültür ve Tarihten Kopuk”, Zaman Gazetesi, 28.Ocak. 2007
3): Servet KABAKLI, “Ulusalcılık (Türk) Milliyetçiliğini Tasfiye Operasyonudur”, Zaman Gazetesi, 25. Mart.2007
4): Doç.Dr. Vedat BİLGİN, “Ulusalcılık, (Türk) Milliyetçiliğe Tehdittir”, 2.Bölüm, Zaman Gazetesi, 06. Şubat.2007
5): Nuriye AKMAN’ın ropörtajı, Yılmaz ÖZTUNA” Ulusalcıları Derin Devlet Besliyor”, Zaman Gazetesi, 28.Şubat.2007
6): Mümtaz’er TÜRKÖNE’nin Ropörtajı, Zaman Gazetesi,27.Ocak.2008
7): Muhsin YAZICIOĞLU, “Ulusalcılık, (Türk) Milliyetçiliği Tehdit Etmiyor”, YeniÇağ Gazetesi, 22. Nisan.2007
8): Hasan ÜNAL, “Milliyetçilik/Ulusalcılık Ayrımı”, YeniÇağ Gazetesi, 01.Nisan.2007
9): Ekrem DUMANLI, “Komitacılık, Milliyetçilik, Ulusalcılık”, Zaman Gazetesi, 13.Şubat.2007
10): Erol MANİSALI, Cumhuriyet Gazetesi’ndeki Makaleleri, 29.Ocak.2007;01.Şubat.2007;05.Şubat.2007
11): Zaman Gazetesi, Pazar/Aktüel, 21.Ocak.2007

3.Yazı Dizisi: "ERGENEKON TARTIŞMALARI" ve "SOLCULAR"-3

MEMLEKET/İsmet GÜLTEKİN
İsmet_gultekin@mynet.com/metgultekin@hotmailo.com

3.YAZI DİZİSİ:

“ERGENEKON TARTIŞMALARI” ve “SOLCULAR”-3
(Solcuları Anlama Cehdi)

“ERGENEKON ÜSSÜ”, “AKREDİTE CUMHURİYET GAZETESİ SOLCULARI”NIN/ KEMALİST-ELİTİST-DEVLETÇİ SOL’UN BAKIŞI
“Akredite Cumhuriyet Gazetesi”ni belki de şöyle tanımlayabiliriz: Türkiye’nin en eski/80 yıllık ve en pahalı gazetesi. Belki de “fikir”, “düşünce” ve “saf” değiştirmede, “Türk Basın Tarihi”nin “en fırıldak/en dönek” gazetesi.(1)
Başka tanımlar da getirebiliriz:”Devletle işbirliği yapan muhbirlerin gazetesi…Devletin bir yapılanması içinde olan Ulusalcı, Milliyetçi, devletçi gazete…Türkiye’de “devlet biziz” diyen “resmî ideoloji”nin gazetesi…(2)
Bazı ilavelerini “İHLAS Holding A.Ş.”de basıldığı; “Gülen Hareketi”ne yakınlığı ile bilinen “TİMAŞ”ın bile “kitap eki”ne reklâm vermekten imtina etmediği bir gazete de aynı zamanda.
Böyle bir “Cumhuriyet Gazetesi”, Haziran 2007’de alevlenmeye başlayan “Ergenekon Tartışmaları”na ve “Ergenekon İddianameleri”ne, tıpkı bir “Doğan Medya Grubu”nun da yaptığı üzre, “sessiz”, “yok farzeden” bir “anlayışı” sergilediler.”Demokrasi düşmanı cinayet şebekelerini, Ergenekon Operasyonu’nun ABD ve AKP’nin operasyonları olduğu “gerekçesiyle” de olsa /olsa gerekir, “karşı” çıkmadılar. “61. Hükûmet”in “siyasî iradesi”nin ekmeğine yağ sürme pozısyonuna düşmek istemeyişleri, daha açıkcası “Ergenekon Tartışmaları”nda “AKP’li görünmek istemediler…”(3)
Tıpkı “İslamî Camia’daki Yolsuzluklar” veya daha özelinde “Deniz Feneri Yolsuzluğu”nda bazı (hadi diyelim) “Sağcılar”ın yaptığı gibi yaptılar: “Sulandırdılar…Kararttılar…Karşı çıktılar…”Hatta gazetelerinin “Ergenekoncular tarafından bombalanması” gibi “çok ciddî” bir ihtimali bile uzun süre “görmezlikten” geldiler. Tâ ki 03. Ağustos 2008’de, “Cumhuriyet Gazetesi”ni “Ergenekoncular Bombalamış Olabilirler” demeye getirinceye kadar.(4)
Ve bu tarihten sonraları “köşe yazarları” “Ergenekon Tartışmaları”na “katkı” yapmaya başladılar da, diyebiliriz.
“Ali SİRMEN” gibi “köşe yazarları”, “Sol ve Ergenekon” başlıklı yazılarında, AKP’yi destekleyen “liberal sol’a/solcu liberallere” eleştiri” getirirken; “Sol’da olanlar ‘Türkiye’de de, başka ülkelerde , kaynağını NATO’dan almış olan Gladio tipi gizli ve kirli örgütlerin, afişe hedeflerinin ardındaki hedeflerinin sol” olduğunu belirtirlerken; “Ergenekon Süreci”ni desteklemenin de, “…tarikatçı, şeriat iktidarının işine yarayacağını” da vurgulamak istediler.(5)
Hülasa, “Kemalist/elitist/devletçi”, “illegalite” çağrıştırıcısı “akredite Cumhuriyet Gazetesi solcuları” da, net olarak ifade edersek; sadece AKP karşıtlığı yapma uğruna, ‘Ergenekon Süreci’ne karşı çıktılar.Ve 20 Ekim 2008’de Silivri’de başlayan “Ergenekon Davası”nda da “aynı zihniyetlerini” sürdürüyorlar. Ancak, “ana akım medyası” gibi ”Ergenekoncu Zihniyeti” “görmezlikten gelen”, Türkiye’nin en eski gazetesi “akredite Cumhuriyet”; “Ergenekon Davası”na “müdahil” de oldu. Nereden nereye…Ve çoğu “akredite Cumhuriyet Gazetesi” ‘köşe yazarları” ve tabiî “tutuksuz Ergenekon sanığı” İS’ de, “Pencere”sinde, neredeyse “savunmaları”nı neşretmeye başladı bile. (6)
Dip Notlar:
1): Anadolu’da VAKİT Gazetesi, 08. Temmuz. 2008
2): Aksiyon Dergisi, 25 Ağustos 2008, s.14,15, 16
3): Sungur SAVLAN, “Sol’un Ergenekon Haritası”, Radikal 2, 03 Ağustos 2008
4) Alper GÖRMÜŞ, Taraf Gazetesi, 05 Ağustos 2008
5): Ali SİRMEN, “Sol ve Ergenekon”, Cumhuriyet Gazetesi, 23 Ağustos 2008
6): İlhan Selçuk, “Üç Bombacıyı Nereden Bulayım?”, Pencere Köşesi, Cumhuriyet Gazetesi, 23.Ekim.2008

3.Yazı Dizisi: "ERGENEKON TARTIŞMALARI" ve "SOLCULAR"-2

MEMLEKET/İsmet GÜLTEKİN
İsmet_gultekin@mynet.com/metgultekin@hotmail.com

3. YAZI DİZİSİ

“ERGENEKON TARTIŞMALARI” ve “SOLCULAR”-2
(Solcuları Anlama Cehdi)

“CHP SOLU”NUN BAKIŞI

“Türkiye Medyası”nda, zaman zaman bazı “solcu kalemler” ve “solcu entelektüel”lerin “nakarat” gibi, “tekerleme” gibi “seslendirdiği”; “Baykal’lı CHP’nin sol olmadığı”ndan dem vuruyorlar. ‘CHP ise sol değil. Zaten sol derken, onu hiç kastetmiyorum…AB’ye karşı tutum alıyorlar.Açıkca darbeye karşı çıkışların tarafında değil…”(1)”Baykal’lı CHP’yi, “sistemin ön-örgütü”, “statükocu”, “devlet merkezli siyaset yapan”, “devletçi sol” olarak değerlendirenler de var. Hatta “liberal cenah”tan diyebileceğimiz şahıslar bile “İtiraf edeyim, uzun zaman ben de CHP hakkında “sol değildir” diye düşündüğünü fakat “yanıldığını düşünmeye başladığını” ifade edip; “CHP mevcut haliyle hem bir “siyasî partidir”, hem de “sol bir partidir.”(2) “düşünce/fikir çizgisi”ne gelenler de oldu.
Ancak “sol’un tarihi”ni, “mufassal/özet olarak” hatırladığımızda, “CHP Sol’u da dahil “solcular”ın aslında “darbeler” ve “darbeciler “ konusunda “mış gibi”, “Darbe(ci)lere karşıymış gibi” yaptıklarına da ‘şahid’ olabiliyoruz. Kaldı ki “sol entelektüeller” bile “iyi darbe, kötü darbe” ayırımı yapmaktadırlar. “Darbe çağrısını 27 Mayıs’ta(1960) CHP yaptı. Bugün de yine aynı zihniyet, aynı çağrıları, (“darbe çağrıları”) yapıyor….CHP, 27 Mayıs’ın azmettiricisi oldu. CHP zihniyeti ile darbe geleneği arasında bir bağlantı var. Çünkü seçimlerle iktidar olamayacağını gördü….Sol entelektüeller 12 Eylül’de (1980) kendileri de zarar görünce darbelere farklı bakmaya başladılar…”(3)
Bu sebepten de olsa gerek, rahmetli Hüseyin Nihal ATSIZ’ın oğlu Yağmur, bir makalesinin son cümlesini şöyle bitiriyordu: “Gidinin cunta kadem bûsları…(Anlamı: Gidinin cunta/darbe postalı yalayıcıları…)(4)
“Ergenekon Operayonları”nda, “Ergenekon Süreci”nde ve “Ergenekon Davası” günlerinde de gördük ki; “Baykal’lı CHP Sol’u”,”Ergenekon’un gönüllü avukatlığı”na soyundu. “CHP Sol’u”, niye “Ergenekoncuların avukatı oldu?”, diye suâl eylediğimizde; çünkü “illegal oluşumlar CHP Sol’unun yardımcı unsurları idiler. ‘Yani tabiri caizse “Ergenekon tuğlaları çekildi, CHP Sol’u göründü…”(5)
“Baykal’lı CHP Sol’u”, zaman zaman “muhalefeti sindirme aracı olarak kullanıldığını” vurgulasa da, “legaliyeti”, “meşruiyeti”, “hukukîliği”, hatta “siyasî kurumları bile reddeden” “Ergenekon Zihniyeti”ne, “Ergenekonculara” sahip çıkması sonrası, “Ergenekon avukatlığını yapmış olmasının “CHP Sol’unun oylarını %2(yüzde iki) puan oranın da arttırdığı bile “seçim anketi araştırıcıları” tarafından dillendirildi. (6)
“Ergenekon Süreci”nin “61. Hükûmet” “siyasî iradesi”nin kendi “derin devletini inşası” , “darbe bahaneli zulüm” olarak da değerlendiren “Baykal’lı CHP Sol’u”, aylar sonra “ilk defa”, “Ergenekon Süreci” için; “Bu bir çete davası.. Türkiye’nin çok yakından bildiği ve maalesef yeterince soruşturulmamıştır”(7) yorumunu da yapmıştı.
“Silivri” de “tutuklu ve tutuksuz sanıklar”ın “ifade verme süreci” ile devam eden “Ergenekon Süreci”nde, 12.Kasım.2008 tarihi itibari ile, “Baykal’lı CHP Sol’u”nun “son bakışı” ise şöyle:” Bu davada(Ergenekon Davası İ.G.) yapılan yanlışlıkları görüp buna seyirci kalmak gerçekten çok acı bir olay. Çok trajik olaylar yaşanıyor. Büyük üzüntü içerisindeyim. Böyle bir davanın gözlerimizin önünde gerçekleştiğini bilmek, yanlışlıkları görüp seyirci kalmak zorunluluğunda olmak gerçekten çok acı bir olaydır.”
“Baykal’lı CHP Sol’u”, “Ergenekon Davası”nda “hukuk skandalları” yaşandığını belirtirken, Meclis’teki kürsüsünde de Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un Ergenekon Davasına müdahale et çağrısında da bulundu. (8)
Dip Notlar:
1): Neşe DÜZEL’in Nabi YAĞCı ile yaptığı ropörtaj, Taraf Gazetesi, 01. Temmuz. 2008
2): Mustafa ERDOĞAN, “CHP tabiî ki bir siyasî partidir”, Star Gazetesi, 25.09.2008
3): “Celal Bayar’ın torunu(Emine Gürsoy) ile ropörtaj”, Star Gazetesi, “Açık Görüş “ Eki, 21.Eylül.2008
4): Yağmur ATSIZ, “Kavram aşûreperestliği”, Star Gazetesi, 31.08.2008
5): Mustafa KARALİOĞLU, “Avukatın Çıkmazı”, Star Gazetesi, 02.Eylül.2008
6): Neşe DÜZEL’in A-G’nin Sahibi Adil Gür ile ropörtajı, Taraf Gazetesi, 15.Eylül.2008
7): Zaman Gazetesi, 06.Eylül.2008, s.14
8): Yeni Şafak Gazetesi, 12.11.2008

3. Yazı Dizisi: "ERGENEKON TARTIŞMALARI" ve "SOLCULAR"-1

MEMLEKET/ İsmet GÜLTEKİN
ismet_gultekin@mynet.com/ metgultekin@hotmail.com


3.Yazı Dizisi:


“ERGENEKON TARTIŞMALARI” ve “SOLCULAR”
(Solcuları Anlama Cehdi)-1

2008 Türkiye’si, neredeyse “tartışmalar Türkiyesi” oldu. “Alevîlik Açılımı” ile hararetle başlayan “tartışmalar”a; “Başörtüsü Tartışmaları” ve 2007 Haziran’ın da “yeniden deşifre” edilen “Ergenekon Terör Örgütü Tartışmaları” eklendi.Sadece “siyasî irade”nin değil; topyekûn “İslamî Camia”da yaşanılan “yolsuzluklar tartışmaları” da zihinlere nakşedildi.
Bizler, gazetemizde yayınladığımız 6(altı) bölümlük “Başörtüsü Tartışmaları ve ‘Türkiye Solu’” başlıklı “yazı dizimiz”le, aslında Türkiyemizde bir “kimlik” olan “solcuları anlama cehdi”mizi, gayet spontane bir şekilde ortaya koymaya da gayret etmiştik. Olabildiğince ‘objektif’ bir şekilde her “versiyonu”ile “solcuları” anlamaya çalışmıştık. 07.Mayıs. 2008’den, 18.Haziran 2008’e kadar devam eden “yazı dizimiz”de, “solcuların hüviyetlerini/kimliklerini ve hatta içyüzlerini/künhülerini” deklare etmeye çalışmıştık.
Kimilerince “gayr-ı resmî yakıntarih” diye de tanımlanan ve yine tam bir “Türkiye Klasiği”, “Türkiye Gerçeği” de olan “ Ergenekon Tartışmaları” ile bir defa daha Türkiyemizin “kimlik”leinden olan “her versiyonu”ile “solcuları anlama cehdimizi”, yine gayet spontane/çok doğal/organizesiz bir şekilde devam ettireceğiz. “Sol eleştirmenler türüyor” lafazanlığına aldırış etmeden…
Bu “yazı dizimiz”de, yine kimilerince “derin devlet”, “kontgerilla”, “gladyo”, “Özel Harp”, “Özel Kuvvetler Komutanlığı” diye de isimlendirilen “Ergenekon Tartışmaları”nda; “CHP Solu”nun; “Ergenekon Üssü” olarak da tarif edilen Türkiye’nin 80 yıllık ‘mevkûtesi’, “Akredite Cumhuriyet Gazetesi”nin, “Kemalist Sol”un; Ulusalcıların; “ADD Solu”nun/ “Atatürkçüler”in; “İşçi Partisi(İ.P.) Solu’nun”; “Liberal Sol’un/ Solcu Liberallerin”; “Sosyal Demokrat Solu”n; “Birgün Gazetesi Solcular”ının/ ‘Ortodoks Sol’un”; “ÖDP Solu’nun”; “Türkiye Solu’nun/ ‘Sosyalist Sol’un”;25 yıllık “siyasî çizgiye” sahip, tam bir “PKK/Kürdistan İşçi Partisi” Kimliği olan, “DTP Solu’nun”; “DSP Solu’nun”; “Sol’un geleceği/sol içi tartışmalarda dillendirilen ve özel olarak da “Susurluk komisyonunda da görev almış eski Kültür Bakanı Fikri SAĞLAR’ın” “ görüşleri”ni, “nokta-i nazarları”nı serdetmeye çalışacağım.
Neticede, bir “kimlik” olarak “her versiyonu” ile “solcular”ın; tıpkı “Başörtüsü Tartışmaları”nda takındıkları “duruş”, “tavır” ve “söylemleri” ile “Ergenekon Tartışmaları”nda da takındıkları “duruş”, “tavır” ve “söylemleri”ni; “Ilımlı İslam Projesi”ne eklemlenen, ekseriyeti ile “CIA Güdümlü” “İslamcı(!)ları” hatırlatarak, “İslamî Camia’da Yaşanılan Yolsuzlukları “, “duruş”, “tavır” ve “söylemler”le de “anti tezlerimizi” “anlama cehdimizi” , yine gayet spontane/çok doğal/ ‘organizesiz’ bir şekilde serdeteceğiz.
“Yazı Dizimiz”in bu “ilk bölümü”nde, hemen şu hususu da “vurgulamak” ve hatırlatmalıyız: 1) Bence de “darbe ürünü” olan , “zoraki doğumlar”la “oluşturulan” ve 03 Kasım 2002’den Kasım 2008’e,şu ana kadar , “seçilmişler olarak “”Türkiye’yi yöneten”, “tek başına hükûmet”, “61. Hükûmet”in ,“siyasî irade”nin;”Avrupa demokrasilerinden 18 yıl geçikmeli de olsa”, “Ergenekon Süreci” ile “demokrasiye geçiş” emarelerinde takındığı “duruş” , “tavır” ve “söylemleri” ve “kararlılığı(!)”; “İslamî Camia” dediğimiz ve “siyasî irade”yi de doğrudan ilgilendiren “yolsuzluklar” konusunda gösterememiştir. Maalesef “Ergenekon Tartışmaları”nda da neticede ve “fiîli durum” olarak; nasıl ki “solcuların kafası karıştı” ise “İslamî Camia’daki Yolsuzluklar” konusunda ise başta “61. Hükûmet’in siyasî irade” mensupları olmak üzere “sağcıların” da kafaları karıştı….
“Zihin sağlığı”nı ve “zihniyet hastalığı”nı hatırlatan böyle “olgu” ve “vakıa”lar; “Türkiyemizin Geleceği” namına “negatiflikler/olumsuzluklar” olarak “yakın tarihimize” geçti bile. Hele bazı “İslamî Camia” mensuplarının sergilediği “zihniyet”; neredeyse “günümüzün Muaviyeleri”nin; “bugünümüzün Haricileri/Neo-Harîcileri”nin “zihniyeti” dedirtti…