Powered By Blogger

28 Haziran 2011 Salı

"BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ"NİN GELECEĞİ


MEFKÛRELERİ BÜYÜK, OY/MİLLET DESTEKLERİ KÜÇÜK SİYASî PARTİLERİMİZ: SAADET PARTİSİ+HAS PARTİ+BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ+DEMOKRAT PARTİ(BAĞIMSIZ TÜRKİYE PARTİSİ)+DOĞRU YOL PARTİSİ


"MEFKÛRELERİ BÜYÜK, OY/MİLLET DESTEKLERİ KÜÇÜK PARTİLER"İMİZİN GELECEĞİ
                            (BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ'NİN GELECEĞİ)

Ömrümüzde bir "12 Haziran 2011 Genel Seçimleri"ni de yaşadık..Gönlümüzü "herşeye rağmen" bu sefer de "şeffaf sandıklara" yansıttık.Teknolojik gelişmişlikle artık her bir "seçmen"in kime oy verdiği bile belli. Benim oy kullandığım "şeffaf sandık"ta, "mührü", altı yaşındaki oğlum bastı; "sarı zarfı" da yine oğlum "şeffaf sandığa" attı. Benim hanım ise "nufüs cüzdanı" yanında olmadığı için, ikinci bir sefer de olsa oyunu, "gönlümü yansıttığım siyasî partiye" vermedi!!! Çok ısrarlarım sonucu ve "yerel gazete"deki "seçim sonuçları"nı gösterince, fazla "kıvıramadı." Rahmetli Erbakan Hoca'mıza vermiş!!!Hani neredeyse "28 Şubat"taki vefatı ile neredeyse hayatının da en büyük esprisini yapıp giden Erbakan Hocamız!!! Biliyorsunuz, rahmetli "Toros Yüzlü Adam" olan "Yörük Osman Yüksel SERDENGEÇTİ" de, 1983'ün "10 Kasım"ın da hakk'a vâsıl olmuştuda, Dr. Agah Oktay GÜNERİ, "hayatının en büyük esprisini yapıp gitti" demişti!!!
Reyimi kullanabilmek için eşim ile birlikte vasıta beklerken; yaşadığım yerdeki BBP Teşkilat Başkanı ile ayaküstü bir sohbet yapma imkânı da bulmuştum. Dediklerini 15 gün geçmesine rağmen hâlâ hatırlıyorum:" İsmet, halkımızın, toplumumuzun büyük bir zaafı var: Güce, erk'e tapıyor..Kim güçlü ise ondan yana tavır alıyor...Buna rağmen oylarımız artabilir beklentisindeyim", demişti.Ben de, internet'te okudum "NTV" mahreçli bir yorumu, "Küçük Partilerin En Büyüğü Büyük Birlik Partisi" olduğunu, Türkiye genelinde ilk defa bu derecede geniş bir şekilde seçime girildiğini, bildiğim BBP'li teşkilat sorumlusu arkadaşların çok seviyeli ve üsluplu çalışmalar yaptığını, enazından oyların artacağı beklentisi içinde olduklarını" söylemiştim...
Zaman zaman "AKP=2. ANAP" değerlendirmelerim; "bölge" dediğimiz bilhassa "Güney-Doğu Anadolu"daki beklentilerim "geçersiz" çıktı..Diyebilirim ki "hiç kimse" böyle bir "seçim sonucu"nu "tahmin" edemedi..İzmir'de bile artık AKP ile CHP "çift kale maçı"na başladı.."Kumsallardan, okumuş kesimlerden oy alamıyor" denilen "Kitle-Devlet-Sistem-Neo-Liberal AKP", "Akdeniz Sahilleri"ni de "kendi rengine boyamaya" başladı..AKP'nin "ANAP"lık ömrüde, "sosyolojik bir realite" olarak daha da "uzadı..." "Recep Tayyip ERDOĞAN tarz-ı siyaset"i, AKP'yi, "bölge" dahil bütün Türkiye'de, 21 Milyonu aşan bir oy/millet desteği ile daha da "muhkemleştirdi." "Ustalık dönemi"ne bir türlü diyemediği, "aziz milletim", "milletimiz" dediği "Müslüman Türk Milleti"nin çok kuvvetli "desteği" ile başlamış oldu..
 12 Haziran sonrası "ilk günlerim", on dokuz yıldır şöyle-böyle "gönül verdiğimiz"  "Yazıcıoğlu Hareketi"nde, bir zamanlar "Ülkücü Hareket'in Özü, Çekirdeği" dediğim "siyasî parti"nin "oy oranı"ndaki düşüklüğün; "millet desteğindeki" azlığın yaşattığı "moral çöküntüleri" ile geçti.. Sahiden yaşadığım yerdeki arkadaşlar "çok şık" denilebilecek çalışmalara imza atmışlardı..
En azından yine "mefkûreleri büyük, oy/millet desteği küçük partiler"in "en büyüğü" yine "Büyük Birlik Partisi" olabilse idi. "Süprizi", "Millî Görüş/Erbakan Hareketi"nin  "3 partisinden 1'i" olan "ilk partisi" olan Saadet Partisi(SP) yaptı!.İlk düşündüğüm, "Tabii, dedim, yıllarca hükûmet oldular, yıllarca "devlet" yönettiler, gayet normal" dedim..Rahmetli ERBAKAN HOCA'mız tarafından da "uzaklaştırıldığı" dillendirilen Prof. Numan KURTULMUŞ'un "Halkın Sesi Partisi"nin, HAS PARTİ'nin, "mefkûreleri büyük, oy/millet destekleri küçük siyasî partiler"imizin ikincisi oluşunu ise yine aynı "gelenek"ten gelmenin getirdiği bir "netice" olarak gördüm!!!
Ve "Büyük Birlik Partisi" ise tarihinde ilk defa bu kadar geniş çaplı bir şekilde "Genel Seçimlere" asıldı..Belki de Türkiye'mizin "en akılâne projeleri"ni onca imkânsızlıklara rağmen bütün "seçmenlere" ulaştırdı, bütün "seçmenleri" haberdar etti.Artık 40 milyonu aşan "seçmenler"in, "Biz, BBP'nin bu çalışmalarını bilmiyorduk, haberimiz olmadı.", diyebilecek "mazeretleri" de yoktu..Niye böyle bir "seçim neticesi" yaşanmıştı? Niye Türkiye genelinde, "yüzde bir"i bile bulmayan "millet desteği" alınmıştı? Niye "kemikleşmiş taban" denilen "500(beşyüz) bin seçmen"in bile "desteği" alınamamıştı? Gerçi Türkiye'mizin bazı yerlerinden  onca handikaplara rağmen "çok iyi neticeler" alınmıştı. "Yazıcıoğlu Hareketi"nin "Söğüt"ü "Sivas" yine %4'leri bulan bir "vefa örneği" de sergilemişlerdi. Kahramanmaraş'tan, Ardahan'dan hatta Ankara'dan "yüzde bir"leri aşan "millet desteği" de alınmıştı. Türkiye'mizde kimi "sol jargonlar"ca "feodalite"nin "aşiret yapılarının başkenti" sayılan "Şanlıurfa"dan bile beşbini aşan oy/millet desteği alınmıştı..Samsun'dan bile "5002" "millet desteği" alınmıştı...
"MİLLÎ BLOK" HÂLİNDE SEÇİME GİRİLSEYDİ!!!
Türkiye'mizdeki sahiden "demokrasi", sahiden "millet iradesi" önündeki "en büyük engeli" teşkil eden; dünyada Tunus'tan sonraki en büyük seçim barajı, yüzde onluk baraj; 40 milyonu aşan "seçmenleri" etkileyen önemli bir etkendi...Ayrıca ondokuz yıldır "devlet hazinesi"nden "bir kuruş" bile alınmadan ayakta durabilen, "siyasî mücadele" verebilen bir "yapı" idi BBP...Çok büyük maddî fedakârlıklarla da idame ettirilen bir "güzel mücadele" idi... Ancak bu "güzel mücadele", neticede "herkes"ce dillendirilen çok üstün "orantısız güçler" karşısında; âdeta "sapan taşı" mesabesindeydi!! "Seçmenler" anlayamıyorlardı!!! Çünkü çok kesif "siyasî propagandaların telkini" altında idiler!!! "Ehliyet ve liyakat" noktasında âdeta "siyasetçi yetiştiren bir siyasî yapı" idi de "Büyük Birlik Partisi..." Çünkü "siyasetin aslında mektebi olmaz; siyaset aslında kitaplardan öğrenilmez, sahada öğrenilirdi..." "Taktiğe-maktiğe" gerek duyulmadan "sahaya çıkılmış ve oynanılmıştı..." Kimileri zaten "soğuk suları"nı "peşin peşin" içmişlerdi...Bazen "hafakanlara" gark oluyorlardı. Çünkü kendilerini "millet" olarak görüyorlardı: "Ne olurdu da, mefkûreleri büyük, oy/millet desteği küçük siyasî partilerimizde; 22 farklı siyasî görüşü 'tevhid' ederek "Emek, Özgürlük ve Demokrasi Blok"u gibi bir "Millî Blok" ile seçimlere girebilselerdi!!!
"Gönüller arzuluyordu..." Ne vardı ki, "Hacer'ül-Esved"leri, "Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşlarını", 4-5 farklı siyasî görüşü 'tevhid' edilerek, hep beraberce "gediğine" konulabilinse idi!!!
"Olmadı", denilen böyle bir "Millî Blok" arzumuzu, 12 Haziran 2011 Seçim Sonuçları verilerini dikkate aldığımızda, Türkiye genelinde neredeyse %4'leri bulan oy/millet desteğinin, oluşacak muhtemel "sinerji" ile rahatlıkla %5'leri aşacağını, %10'lara dayanacağını, belki de %10'ları aşarak, belki de Meclis'te "grup" kurabilecek bir oranda "temsiliyet" kazanabileceğini söylebiliriz gibime geliyor!!!
"Sayıları Çok, Oyları Az" değerlendirmeleri yapanlar da biliyorlar ki; "siyasî dil" olarak; "kadrolu AKP düşmanlığı yapacak zihniyetler"den oluşmuyordu bu "yapılar..." 12 Eylül referandum sürecinde bile "yetmez ama evet", "eksik ama evet" ile sahiden "millet"ten, sahiden "demokrasi"den yana "destek" sergilemişlerdi!! Hattâ "Bunlar artık AKP'nin yavruları oldular, AKP'ye ram oldular", "kara propagandalarına" rağmen... Ancak bu "fedakârlığı" neticede "seçmenler" göremedi!!! "Göremedi" çünkü, "Millî Blok" bile oluşturamamış bu "küçük siyasî yapılar", en yakın "yerel seçimlerde", ve 2015 genel seçimlerinde tamamiyle hem de "seçmenlerce "silinmek", "yok edilmek" üzere!!!
"Canım siyaset sadece parlamentoda yapılmaz ki!!!"
 Eyvallah!!!
 Ancak "sıfır seçmen/millet destekli siyaset" te yapılmaz ki!!!
Evet, sahiden "Yalçın TOPÇU, rahmetli şehid Muhsin YAZICIOĞLU değildi... Sadece kendisinin de çok sık tekar ettiği üzre; "Biz Muhsin YAZICIOĞLU'nun arkadaşları" idik!!"
Evet, bir zamanların BBP Genel Başkanı olan şimdilerde ise ısrarla "teşkilatsız siyasî mücadele" sergileyen ÖKKEŞ'ler belki de, 25 Mart 2009 sonrası yaşanılan "trawma"ların da etkisi ile "Yeteri kadar omurgalı durulamadı", demekte "haklı" idi. Ancak, hiç kimse,  "Ey ÖKKEŞ! Gel de, teşkilatlı siyasî mücadeleye yeniden başla da, bizlere de "omurgalı duruşu" göstersen ya!!!", diyemiyordu...
2.YOL OLARAK: MHP'YE KATILIM

"Gelecek"te "mefkûreleri büyük, oy/millet destekleri küçük siyasî partileri"mizin "sıfır seçmen desteğine doğru gittiklerini" söylemek "kehânet" olmasa gerek!!! Çünkü artık "Başbakan'ın tarz-ı siyaset"i, "gelecek"te de "büyük seçmen desteği"ni koruyacak, belki de daha da arttıracak gibime geliyor!!!
12 Haziran 2011 24. Dönem Milletvekilliği Seçim Sonuçlarını, gazetelerdeki tablolardan okuyunca; neticede "Milliyetçi-Ülkücü Hareket'in Kitle Partisi" olan "Milliyetçi Hareket Partisi"nin, MHP'nin "başarı" ile "seçimlerden çıktığını söyleyebiliriz. Kilis'te, %20'leri aşan "oy/millet desteği"ne rağmen "milletvekili" çıkartamadı amma Gaziantep'ten, kahramanmaraş'tan, Elazığ'dan,Erzurum'dan, Hatay ve Iğdır'dan bile bir milletvekili "çıkartabildi.." MHP, Türkiye genelinde, hiçbir yerde %0'ların altına düşen "seçmen desteği" almadı!!!
Rahmetli şehid Muhsin YAZICIOĞLU'nun da dediği üzre "Büyük Birlik", "Sadece Milliyetçilerin, sadece Ülkücülerin birliğinden oluşmuyor" elbette. Daha da şumüllü, daha da geniş kapsayıcı..Ancak "gönüller böyle arzuluyor" amma!!!
"Dışarıdan bakış" ise "Büyük Birlik Partililer de Milliyetçi, Ülkücü canım..Baksana, "seçim beyannameleri"nde, "Bölge"ye , "Doğu ve Güney-Doğu Amadolumuz"un Mes'lelerine bakışları bile hemen hemen örtüşüyor, hiç bir farklılıkları yok. BBP'liler de Milliyetçi-Ülkücü; MHP'liler de Milliyetçi-Ülkücü!!!" Her ne kadar "ÇORAKLI ZİHNİYETLER"ce, "Alperenler başka, Ülkücüler başka" 'propagandaları", "telkinleri" yapılsa da, "Hayır, 'Alperenler, bugünün Ülkücüleri; Ülkücüler de dünün Alperenleri...Ülkücü Alperen'iz diyenler", böyle "telkinleri" "yok" ediyor elbette!!!
"Gelecek"te de bir ondokuz yıl, belki de "Üstte gök çökünceye, altta yer delininceye kadar" "Yazıcıoğlu Hareketi", "Büyük Birlik Hareketi "var olmak" istiyorsa, MHP'ye katılım, MHP içinde mücadele neden olmasın ki!!!
Tabii, bütün bunlar "İsmet GÜLTEKİN'in yorumlarıdır..."
"Partilerin yetkili kurullarını bağlamaz!!!"
3. YOL: DAHA AKTİF MUHALEFET  ŞEKLİNDE BBP ile DEVAM

Evet, "daha aktif muhalefet ile" yine BBP ile "yola devam" edebilmek!!! Öyle Şanlıurfa'lara gelip de, AKP'ye bir "harflik bile muhalefet edecek cümleler söylemeden" dönmek değil!!!
Daha aktif, daha sert, hattâ derler ya Dr. Devlet BAHÇELİ'den bile  sert "meclis dışı muhalefeti" sergileyebilmek!!! Açık açık, alenî alenî, ilerisini gerisini düşünmeden, daha sert bir şekilde "Allah için muhalefet" yapabilmek!!!
Rahmetli şehid Muhsin YAZICIOĞLU'nun "şehadetine" yakın bir zamanda söylediği üzre; "Dik durabilmek...Dik yürüyebilmek...Omurgalı olabilmek...Asla ve asla fırıldak olmamak!!!"
Bence, en zor "yol", bu "üçüncü yol" olsa gerek!!!
Bu sebepten "Yine de Hey Hey!!!", diyorum...
Ancak, mutlaka "kültürel-fikir ürünleri donanımlı" olarak!!!
"Uçuklaşmadan", "gaflet"lere "düşmeden!!!
Tez zamanda günlük, haftalık, onbeşgünlük, aylıkj periyotlu "yazılı ürünlere" kavuşabilmeliyiz...Fikirlerimizi, düşüncelerimizi mutlaka "millet"e ulaştırmalıyız!!!
"Onun-bunun mevkûteleri"nde "yer kaplamak"tan ne zaman kurtulacağız???
Gazamız mübarek ola!!!
27.06.2011
İsmet GÜLTEKİN
ismet_gultekin@mynet.com ve metgultekin@hotmail.com

26 Haziran 2011 Pazar

"Yeni FORUM DERGİSİ" MEKTEBİ

"BİR FİNCAN KAHVENİN KIRK YIL HATIRI VARDIR"

"Yeni FORUM DERGİSİ" MEKTEBİ

Yaşları ellilere yaklaşan "Milliyetçi-Ülkücü Neslin" yaşadığı "dram"lardan biri de; gencecik yaşlarında sapına kadar "sahipsiz", sapına kadar "teşkilatsız", sapına kadar "ortada" kalmışlıkları idi.

Günümüzde "darbeci generaller"in âdeta zekalarımızla "alay" edercesine" 12 suâle 12 cevapları"nın "uygulamaları" ile "sağ"dan, "sol"dan, "orta"dan, sapına kadar "mefkûre adamları" da diyebileceğimiz bir "neslin" üzerinden "tankları", "işkenceleri" ile geçmeleri ve "dışarı"daki "gencecik" insanları ise "Tan" gazeteleri vari "müstehcenliğe" yönlendirmeleri, çok kullanılan tanımlama ile "apolitik", "siyaset"ten, "politika"dan, "ülke mes'eleleri"nden uzak bir "kuşak" yetiştirme "projeleri"nin de uygulamaya konulduğu yıllarda...

"Okuma iştiyakı" neticesi ve "okuma iştiyakı"nı ve "Millî Mes'elelere" kafa yorma, "fikir üretme" cehdlerini sürdürmeye çalışan, "taş medreseler", "Yusufiye Medreseleri" dışındaki" nesiller"in, bir bakıma Rabbimizin de ihsanı ile "birliktelik" kurmaları...

Korkmadan, ürkmeden, gazete bayilerinden, her hafta "Yeni SÖZCÜ" dergilerini, sonraları da "Hizmet İçin Yeni Hamle" dergilerini, hatta bir ara haftalık periyotlarla neşredilen "Haftalık BAKIŞ" dergilerini, yine haftalık "Yeni DÜŞÜNCE" dergilerini hararetle, neredeyse, İstanbul'un hangi semtinde isek oradaki gazete bayiinden ısrarla alıp okumalarımız..İstanbul Cağaloğlu'daki, meşhur "Güle Güle Apartmanı"nın hemen ilerisindeki "Yeni DÜŞÜNCE" gazetesinde-sonradan gazeteye dönüşmüştü- "fikir çalışmalarımızı" sürdürmemiz..Bilhassa hâlâ "fikirler camiası"na "fikir katkıları"nı "çağcıl" imkânlarla da sürdüren Muhsin KADIOĞLU'nun da fikir yönlendirmeleri ile "Yeni DÜŞÜNCE" gazetesinde "haber-yorum" yazılarımın yayınlanışı..

Maalesef 1980'den 1999'a kadar olan "iki kitaplık" çaplı, biri "Mankurt Olmak İstemiyoruz", diğeri "İsyanlı Sûküt" isimli "makale tarzı", yer yer de "araştırma tarzı" yazılarımdan oluşan "iki poşet dolu" "fikir ürünlerimi", "bilmemezliğin" ve "acemiliğin" verdiği "yanlışlıkla", İstanbul Cağaloğlu'ndaki "TİMAŞ" yetkililerine, hem de "tutanaksız", "belgesiz" bir şekilde "teslim" edişimiz...Aradan geçen onyılı aşkın süre..."Orijinalleri"ni "teslim" edişimiz, "bir nüshasını" saklayamayışımız...Ve "kayboluşları..."

Ve KADIOĞLU'nun vesilesi ile "Yeni FORUM" dergisi ile tanışıklığım...Âdeta bir"mektep" hâline gelişi.."Okurların Forumu" köşesinden; bilhassa şimdilerde "Tank Hasan"ın, Hasan Celal GÜZEL'in bir bakıma "danışmanlığı"nı yapan Ş.Adnan ŞENEL'in de "fikir yönlendirmeleri" ile "Görüşler" bölümünde de yazılarımın yayınlanışı..Ve "Yeni FORUM" dergisinin "Samsun Temsilciliği"ni üstlenişim...Üçüncü hamur kağıtlara basılan "içi muhteva" ile içi "fikir" ile dolu "hür beyinlerin", "hür düşüncenin sesi" deniliyor ya, aynen öyle muhtevalı şekilde neşredilen haftalık "Yeni FORUM" dergisi...Hatırlayanlar hatırlayacaklardır, kelimenin tam anlamı ile "müessir bir dergi" ve "Türk Fikir Hayatı"nı, "efkâr-ı umumiyeyi/fikirler camiasını" "etkileme gücü"ne de "fikren" sahip bir dergi...Hiç bir "parti"ye "angaje" olmadan, "hür tefekkürün kalesi" olarak; tabiri caizse hem "Müslümancıların", hem de "Marksist-Leninist(Komünistler)"in âdeta "ümüğü"nü fikren sıkabilen bir "fikir", "bir "yorum" dergisi..."Vatana Hıyanetin Anatomisi" gibi "çok flaş" eserlerin de sahibi olan rahmetli Prof. Dr. Aydın YALÇIN öncülüğünde çıkan bir "mektep dergi..." Günümüz "cemaatlerinin en büyüğü" olan "Gülen Hareketi" mensuplarınca da "Amerikancılık"la itham edilen bir dergi...Rahmetli Aydın YALÇIN'ın da yetişmelerinde "emeği" olduğuna inandığım Prof. Dr. Mustafa ERDOĞAN'lar, "Fatsa'da Terör" çalışmasını hâlâ "kitap" hâline getirmeyen Prof. Dr. Atilla YAYLA'lar, ve tabii Ş. Adnan ŞENEL'lerin "fikir üretim" çalışmaları devam etmekte..Yine 12 Haziran 2011 24. Dönem Milletvekilliği Seçimlerinde, M.H.P.'den Rize Milletvekili adayı olan Ömer Bey'in de "fikir üretim" çalışmalarının devam ettiğini ümit ediyorum...

"21. Yüzyılın Eşiğinde Türkiye" başlıklı "geleceğin Türkiye"sine yönelik, Ankara'da "konferanslar" da tertipleyen "Yeni FORUM" dergisi, böyle "konferansları"na "temsilcileri"ni de davet etme "nezaketini" de göstermekte idi. İşte öyle bir "davet"te, ŞENEL ile beraber rahmetli Aydın YALÇIN Bey'in evine gitmiş ve kısa sohbette bulunmuştuk. Bugün "Yeni Çağ" gazetesindeki Altemur KILIÇ'ın köşeşinde okuduğum "Yaprak Dökümü:Nilüfer YALÇIN" başlıklı yazıdan öğrendiğim rahmetli Nilüfer YALÇIN Hanımefendi de bizlere "kahve" ikram etme nezaketinde bulunmuştu. Rahmetli Nilüfer YALÇIN Hanımefendi(Allah(c.c.) rahmet eylesin), Milliyet Gazetesinde de, "muhabir" olarak diye hatırlıyorum, içi muhteva ile dolu haberlere de imza atıyordu..Daha geçenlerde "Acaba Yeni FORUM dergisi hâlâ çıkıyor mu? Yahut "sanal ortam"da mı hizmetlerini sürdürüyor?" şeklindeki kafama takılan suâli cevaplandırabilmek için www.yenifrm.com web sitesine de "üye" olmuş ve "Acaba Nilüfer YALÇIN hanımefendi ne yapıyor?", diye düşünürken, Ankara'daki evlerinde içtiğim "Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır" dercesine de zaman zaman hatırlayışlarım...

"Millî Eğitim Ve Kültür "dergilerinin, "Töre" dergilerinin, "Kayseri'den "Doğuş EDEBİYAT", Konya'dan "Konevi" dergilerinin de yayınlandığı 90'lı yıllarda, yeni bir dergi çıkartanlar, teknolojinin imkânlarının günümüzdeki kadar yaygın olmadığı o yıllarda, adreslerimizi nerden ve ne şekilde buluyorlarsa bulurlar ve "abone" ye teşvik etmek gayesi ile mutlaka ücretsiz bir örnek sayıyı gönderirlerdi. Millyetçi-Ülkücü Mevkutelerinin de günümüze göre daha bolca olduğu o yıllarda, zaten reklamları da yapılan bu neşriyatlara sahip çıkar, "abone" olurdum...

Ancak teknolojik imkânların çokca bollaştığı günümüzde, maalesef yirmi yıldır böyle bir nezaketle, böyle bir incelikle karşılaşamadığımı da üzülerek ifade etmek isterim...

Evet, "Yeni FORUM Dergisi", "1965 Kuşağı" için bir "mektep dergi" idi ve "hür düşüncenin kalesi" idi. Günümüz toplumunun Türkiye'mize gelen "internet teknolojileri" ile "siteler"de tanıştığı "Forum" mefhumunu ve "farklı fikirlerin tartışılması"nı, bizim nesil "Yeni FORUM" dergisinin "Okurların Forumu" köşesinde önceden de tanışmıştı..

Çokca mütevazı kağıtlara-3.hamur kağıtlar- basılan çokca fikir dolu bir dergi olan "Yeni FORUM" dergisi sayesinde hem Türkiye'mizin mes'elelerini, hem de "küresel" çaptaki mes'eleleri anlama va kavramada âdeta bir "mektep" fonksiyonu görmekte idi. Üstelik "Yeni FORUM Dergisi Yayınları"ndan çıkan "kitaplar" da "ufkumuzu"n daha da açılmasını sağlıyordu..

Türkiye'mizin sayılı "iktisatcıları"ndan biri de olan rahmetli Aydın YALÇIN Bey' ve bugün vefat ettiğini öğrendiğim mütevazı eşi rahmetli Nilüfer YALÇIN Hanımefendi'ye Allah'tan rahmet niyaz ediyorum...

Ve "keşke" diyorum, bütün handikaplara rağmen hâlen hayatta olanlarca "Yeni FORUM Dergisi" hem kağıtlara basılı bir şekilde, hem de "sanal ortam"da da, yeniden neştiyata geçebilse...

26.Haziran.2011

İsmet GÜLTEKİN

ismet_gultekin@mynet.com ve metgultekin@hotmail.com