"ARIM DÜZÜNDE
ZAMAN-Tarihî-Kültürel-Araştırma"(*) KİTABINDA TERME
"Arımlı,Ökseli,Termeli,Ayvacıklıyız,
Selçuklu,Osmanlı,Serhat akıncılarıyız,
Bin yıldır vatan için akan kanlar bizimdir,
Zilliyet bizde, tapu bizde, devlet bizimdir.
Selçuklu,Osmanlı,Serhat akıncılarıyız,
Bin yıldır vatan için akan kanlar bizimdir,
Zilliyet bizde, tapu bizde, devlet bizimdir.
Arımlıyız namlıyız, özgür Çarşambalıyız!
Ökseliyiz şanlıyız,namdar Çarşambalıyız!(1)
Ökseliyiz şanlıyız,namdar Çarşambalıyız!(1)
Evet, "şair" de olan,
Çarşambalı, Araştırmacı-Yazar,Emekli Öğretmen, Yerel Tarih Araştırmacısı ve
Çarşamba Haberexpress yerel Gazetesi köşeyazarı, Çarşamba'daki "Ülkücü
Hareket"in de "namdar" isimlerinden;"Çarşamba Büyük Birlik
Partisi(BBP) Eski İlçe Başkanları"ndan Hasan TOPUZ; şiirinde böyle diyor.
"Arım Düzünde","Arım
Ovası"nda yahut "Canik-i Göl Düzünde/Göl Caniki
Düzünde","Canik-i Göl Ovası/Göl Caniki Ovası"nda,
"Zaman" isimli eserinde.
Sizler de benim gibi;"-Kitabının
ismini, niye "Çarşamba Ovasında Zaman " koymamış?", diye suâl
eyleyebilirsiniz.
Bu suâlin cevabını, kitabı satır satır
okuyup bitirmiş biri olarak; şöyle cevaplandırabiliriz:
"- Çünkü,1813'lere kadar ,Çarşamba Kazası kurulmadan önce, bölge iki kazadan teşekkül ediyordu:
1- Arım:Yeşilırmak'ın Doğu Yakası.Eski ismi ile Hisarcık; günümüzdeki ismi ile Asarcık ilçesi de dahil.
2- Ökse: Yeşilırmak'ın Batı Yakası.Günümüzdeki Ayvacık ilçesi de dahil.
Hattâ Arım'ın dağlık tarafına,"Arım Yükseği"; Arım'ın Ova tarafına "Arım Düzlüğü";"Ökse"nin de dağlık tarafına "Ökse Yükseği"; Ökse'nin Ova tarafına ise "Ökse Düzlüğü" denir.(s.20)
"- Çünkü,1813'lere kadar ,Çarşamba Kazası kurulmadan önce, bölge iki kazadan teşekkül ediyordu:
1- Arım:Yeşilırmak'ın Doğu Yakası.Eski ismi ile Hisarcık; günümüzdeki ismi ile Asarcık ilçesi de dahil.
2- Ökse: Yeşilırmak'ın Batı Yakası.Günümüzdeki Ayvacık ilçesi de dahil.
Hattâ Arım'ın dağlık tarafına,"Arım Yükseği"; Arım'ın Ova tarafına "Arım Düzlüğü";"Ökse"nin de dağlık tarafına "Ökse Yükseği"; Ökse'nin Ova tarafına ise "Ökse Düzlüğü" denir.(s.20)
Daha basitçe ifâde edersek; günümüzde
"Çarşamba İlçesi"nin ortasından geçen "Yeşilırmak’ın Doğu
Havzası'na "Arım Ovası","Arım Düzü";"Yeşilırmak'ın
Batı Havzası'na ise "Ökse Ovası","Ökse Düzü" denilir.
Daha da anlaşılır bir ifâde ile;
günümüzdeki "Çarşamba Ovası"nın,"Çarşamba
Düzü"nün;"Yeşilırmak'ın Doğu Havzası"na,"Arım
Ovası","Arın Düzü"; "Yeşilırmak'ın Batı Havzası"na
da,"Ökse Ovası","Ökse Düzü" denilirdi.
"Arım Düzünde Zaman"(1) isimli
kitabın, ilk sayfalarında, muhtelif sayfarında, neredeyse sık sık "Arım
Ovası","Arım Düzü" neresi?", izahatları
yapılmış.(s.16,s.17,s.20, s.26,s.60, s.61, s.62,63,s.69)
Ve bir "ayrıntı" daha;
"Yeşilırmak'ın Batı Havzası" yani "Ökse Ovası","Ökse
Düzü", 16.yüzyıla kadar,"Arım Kazası"na bağlı iken;
"1650'li yıllardan sonra,' Yeşilırmak'ın Batı Havzası' da,"Ökse
Kazası" olarak isimlendirilmiş.(s.60)
Belki de,"tarihî süreç"itibari
ile de, bugünkü "Çarşamba İlçesi"; "Ayvacık,Salıpazarı, Asarcık
ve Tekkeköy ilçelerini de kapsayan alan; 15. ve 16. Yüzyılda, Osmanlı
Devleti'nin "Canik Sancağı"na bağlı "Arım Kazası"nı
oluşturuyordu.
Çarşamba,"Arım Kazası"na bağlı bir kasabadır."(s.26)
Çarşamba,"Arım Kazası"na bağlı bir kasabadır."(s.26)
Ve "Arım Ovası","Arım
Düzü" ise "30 Köy"den; günümüzdeki söylenişi ile "30
Mahalle"den meydana gelmektedir.(s.71)
"ÇARŞAMBA'YA
MEFTÛN" OLANLARIN BAŞUCU KİTABI
Hasan TOPUZ'un,
"Tarihî-Kültürel-Araştırma" kitabı "Arım Düzünde Zaman";
tamamiyle "Çarşamba Meftûnları"nın,"
"Çarşamba'ya Meftûn" olanların; doğup-büyüdükleri, havasını teneffüs ettikleri, suyunu içtikleri, ekmeğini yedikleri, yaşadıkları toprakları bilerek, tanıyarak sevmek isteyen bütün "Çarşambalılar"ın, hattâ "Çarşamba'yı merak edip, öğrenmek, tanımak" isteyenlerin; âdeta başucu kitabı.
"Çarşamba'ya Meftûn" olanların; doğup-büyüdükleri, havasını teneffüs ettikleri, suyunu içtikleri, ekmeğini yedikleri, yaşadıkları toprakları bilerek, tanıyarak sevmek isteyen bütün "Çarşambalılar"ın, hattâ "Çarşamba'yı merak edip, öğrenmek, tanımak" isteyenlerin; âdeta başucu kitabı.
"Arım Düzünde Zaman" kitabını
okuyup, bitirdiğinizde; aşağıda, "ana başlıklar" altında verilmiş
mevzûları da, çok sahih, çok doğru bir şekilde de anlamış, kavramış ve neticede
öğrenmiş oluyorsunuz da.
1-YEŞİLIRMAK HAVZASI-ARIM DÜZÜ-CANİK-İ GÖL/GÖL CANİKİ NERESİ?
2- "ÇARŞAMBA TARİHÎ GÖĞCELİ/GÖKÇELİ CAMİÎ'Nİ KİM YAPTIRDI?
3-RAHDIVAN NE DEMEK?
4-ÇARŞAMBA'DA DA "AMAZONLAR" YAŞAMIŞ MİYDI?
5-"ATATÜRK'ÜN ÇARŞAMBA'YA GELİŞİ"
6-"ARIM DÜZÜ KÖYLERİ TARİHİ" ve "NÜFUSLARI-NÜFUS HAREKETLERİ";"SOY-SOPLARI"
7-"ARIM DÜZÜNDE HAYAT"-Ekonomik Şartlar-Yok Edilen Ormanlar-Sosyal Hayatları-
8-ÇARŞAMBA'DA "ETNOSPOR-AT YARIŞLARI ve GÜREŞ" ve "ÇARŞAMBALI GÜREŞÇİLERİMİZ"-"GÜREŞÇİ KÖYLER"IMIZ
9-ÇARŞAMBA'DA ÇERKEZLER-ÇARŞAMBALI ÇERKEZLER/ÇERKEZ ÇARŞAMBALILAR-Sıtma Hastalığından Yok Olan Çerkezler-Kefenleri "Amerikan Bezi" Olan Çerkezler-
10- TERMELİ ÇERKEZLER/ ÇERKEZ TERMELİLER
11-"TERME 'CİNÎ BAĞDAT TEKKESİ" 'GERÇEĞİ'
12-"ARIM DÜZÜNDE" 'TEKKELER'-'CİNCİ HOCALAR'
13-"KÖY MUHTARLARININ 'KARAR DEFTERLERİ-1933-1976)"
14-"ARIM DÜZÜNDE" 'TÜRK TÖRESİ'-Hâlen Yaşayan Türk Töresi ve Yok Olan Türk Töresi-
15-"ÇARŞAMBA AĞZI"-"ÇARŞAMBA TÜRKÇESİ"-"ÇARŞAMBACA" ve MİSALLERİ
16-"ÇARŞAMBA'YA AİT DEYİMLER"
17- "ÇARŞAMBA AĞZI"-"ÇARŞAMBA TÜRKÇESİ"-"ÇARŞAMBACA" SÖZLÜK
18-ÇARŞAMBA'DA "DÜĞÜN MERASİMLERİ"
19-"ÇARŞAMBA TARİH ve KÜLTÜR MÜZESİ" HASRETİ ÜZERİNE MAKALELER
20-VE BİR TÜRK ANÂNESİ-BİR TÜRK GELENEĞİ-BİR TÜRK TÖRESİ:"ÇINAR AĞACI" DİKMEK
1-YEŞİLIRMAK HAVZASI-ARIM DÜZÜ-CANİK-İ GÖL/GÖL CANİKİ NERESİ?
2- "ÇARŞAMBA TARİHÎ GÖĞCELİ/GÖKÇELİ CAMİÎ'Nİ KİM YAPTIRDI?
3-RAHDIVAN NE DEMEK?
4-ÇARŞAMBA'DA DA "AMAZONLAR" YAŞAMIŞ MİYDI?
5-"ATATÜRK'ÜN ÇARŞAMBA'YA GELİŞİ"
6-"ARIM DÜZÜ KÖYLERİ TARİHİ" ve "NÜFUSLARI-NÜFUS HAREKETLERİ";"SOY-SOPLARI"
7-"ARIM DÜZÜNDE HAYAT"-Ekonomik Şartlar-Yok Edilen Ormanlar-Sosyal Hayatları-
8-ÇARŞAMBA'DA "ETNOSPOR-AT YARIŞLARI ve GÜREŞ" ve "ÇARŞAMBALI GÜREŞÇİLERİMİZ"-"GÜREŞÇİ KÖYLER"IMIZ
9-ÇARŞAMBA'DA ÇERKEZLER-ÇARŞAMBALI ÇERKEZLER/ÇERKEZ ÇARŞAMBALILAR-Sıtma Hastalığından Yok Olan Çerkezler-Kefenleri "Amerikan Bezi" Olan Çerkezler-
10- TERMELİ ÇERKEZLER/ ÇERKEZ TERMELİLER
11-"TERME 'CİNÎ BAĞDAT TEKKESİ" 'GERÇEĞİ'
12-"ARIM DÜZÜNDE" 'TEKKELER'-'CİNCİ HOCALAR'
13-"KÖY MUHTARLARININ 'KARAR DEFTERLERİ-1933-1976)"
14-"ARIM DÜZÜNDE" 'TÜRK TÖRESİ'-Hâlen Yaşayan Türk Töresi ve Yok Olan Türk Töresi-
15-"ÇARŞAMBA AĞZI"-"ÇARŞAMBA TÜRKÇESİ"-"ÇARŞAMBACA" ve MİSALLERİ
16-"ÇARŞAMBA'YA AİT DEYİMLER"
17- "ÇARŞAMBA AĞZI"-"ÇARŞAMBA TÜRKÇESİ"-"ÇARŞAMBACA" SÖZLÜK
18-ÇARŞAMBA'DA "DÜĞÜN MERASİMLERİ"
19-"ÇARŞAMBA TARİH ve KÜLTÜR MÜZESİ" HASRETİ ÜZERİNE MAKALELER
20-VE BİR TÜRK ANÂNESİ-BİR TÜRK GELENEĞİ-BİR TÜRK TÖRESİ:"ÇINAR AĞACI" DİKMEK
"ÇARŞAMBA'DA
'AMAZONLAR' YAŞAMIŞ MIYDI?
Hasan TOPUZ'un,"Arım Düzünde
Zaman" isimli eserindeki;"M.Ö. 8.yy'da yörede Amazonların yaşadığı
rivayet edilmektedir.Ancak bunların İskit kadınları olma ihtimali daha
yüksektir."(s.24) izahatları, nazarımızda,"büyük gaf" diye
değerlendirilmiştir.
Bir araştırma yazımızda,"Amazonculuğa
Âlet Olan" "milliyetçi","mukaddesatçı " "düşünce
adamları"ndan dem vurmuştum.
O ilgili araştırma yazımda,"Ali
KAYIKÇI"ların da, "Samsun Milliyetçi Camia"dan;
"tarihçi" Prof. TELLİOĞLU'ların da,"Amazonizm İdeolojisi"ne
âlet olduklarını ortaya koymuştum.
Yukarıda zikredilen izahatlar; yani
"Çarşamba'da Amazonların yaşadığı rivayeti" ve "İskit kadınları
olma ihtimali" 'tez'ini; bir zamanlar Prof. TELLİOĞLU'nun da dillendirdiği
bir 'tez' idi.
Bu "Amazonizm İdeolojisi"
mes'elesinde, rahmetli Şemseddin SAMİ gibi "Türkçüler/Milliyetçiler"
de, "Heredot"ların ve "Yunan Mitolojisi"nin tesirinden
kurtulamayarak; bazı eserlerinde, "Amazonlar"dan dem vurmuşlardır.
Doğrusu,TOPUZ'un da, bilhassa Prof.
TELLİOĞLU'nun "eski tez"ini üzerinden silkip atamamış olmasını
yadırgadım.
Bu kertede şahsıma da suâl tevcih
edebilirsiniz?:
"- Siz de, daha geçen aylarda,Termeli İlahiyatçı-Edebiyatçı-Yazar Baha Rahmi ÖZEN'in "Amazonika" isimli kitabını, "Terme Birlik MEFKÛRE-Birlik olmadan, dirlik olmaz" isimli mahallî gazetenizde yayınlamıştınız. Hem de geniş bir şekilde..
Siz,"Amazonculuğa Âlet Olmadınız mı?"
"- Siz de, daha geçen aylarda,Termeli İlahiyatçı-Edebiyatçı-Yazar Baha Rahmi ÖZEN'in "Amazonika" isimli kitabını, "Terme Birlik MEFKÛRE-Birlik olmadan, dirlik olmaz" isimli mahallî gazetenizde yayınlamıştınız. Hem de geniş bir şekilde..
Siz,"Amazonculuğa Âlet Olmadınız mı?"
Cevabım:
"- Bugün, kapanmış olan Terme Basın
Tarihi'nin en seviyeli neşriyatı olan "Terme Birlik MEFKÛRE-Birlik
olmadan, dirlik olmaz" isimli dergivâri mahallî gazetemin "Yıl:1 Sayı:9-10-11
15 Eylül 2001" tarihli sayısında, hem de
"Sürmanşet"ten;"İşte "Amazon Gerçeği"..."Anadolu
Mytosu"-"Amazonika" ismi ile ekseriyetini yayınlamıştım.
"Editör"den
kısmında;"Yaşadığımız Topraklara Sahiplenebilmek" başlıklı
"Editör Yazım"da;"...Şu "Amazon Gerçeği"nin,'adam
gibi' ortaya konulmasından yana tavrımız"dan dem vurmuş ve şöyle demiştik:
"-Amma tabi bazıları gibi;"Amazonlara sahip çıkmak bir vatanseverliktir; tarihî mirasımıza sahip çıkmaktır" sokak mantığına da asla sahip değiliz.Böyle düşünenlere lütfen soruyorum:'Milattan 2 bin yıl öncesi bir tarihî dönemden, hiçbir tarihî kalıntı bile bulunamamış, kalmamış..."Turizm aşkı"na, kendi kültür kodlarımızı da es geçemeyiz, geçmemeliyiz, diyorum."(Tashih hataları giderilmiş şekilde.), diye yazmışım.
"-Amma tabi bazıları gibi;"Amazonlara sahip çıkmak bir vatanseverliktir; tarihî mirasımıza sahip çıkmaktır" sokak mantığına da asla sahip değiliz.Böyle düşünenlere lütfen soruyorum:'Milattan 2 bin yıl öncesi bir tarihî dönemden, hiçbir tarihî kalıntı bile bulunamamış, kalmamış..."Turizm aşkı"na, kendi kültür kodlarımızı da es geçemeyiz, geçmemeliyiz, diyorum."(Tashih hataları giderilmiş şekilde.), diye yazmışım.
Kaldı ki; böyle bir "niyet" ve
"düşünce"mize, ne derece "Amazonizm İdeolojisi" ne
"Âlet Olduğum" söylenebilinir ki?
Kaldı ki; sonraki senelerde, âdeta
"Amazonizm İdeolojisi"nin İçyüzü" nü ortaya koyan bir
"kitabım" da var, diyebilirim...
"ARIM DÜZÜNDE
ZAMAN"DA TERME
TOPUZ'un "Arım Düzünde Zaman"
isimli "tarihî-kültürel-araştıma" ağırlıklı
eserinde;"Terme"mizi de yakından alakadar eden kısımları var.
"Çarşamba Türk Beledi" nasıl
diyorsak;'Terme Türk Beledi" diyebileceğimiz kısımlar da var.
TERME "CİNİ BAĞDAT TEKKESİ"
Meğerse; muhkem ve muhterem "Kalemli
Şahsiyet" Hasan TOPUZ da, "2007 yılında,Terme 'Cini Bağdat
Tekkesi"ni "araştır"mış ve "çeşitli gazeteler" de de
yaptığı "Araştırmaları Yayınlamış..."(s.213)
Ve Terme'mizde ki, belki de "Terme
Beledi"mizin "manevî sahibi" "CİNİ BAĞDAT TEKKESİ
GERÇEĞİ"ni, şöyle yazmış:
"-Çarşamba ve Terme çevresinde çok
tanınmış bir tekkedir.
Ben de, çocukluğumda o tekkeye gittim.
Arım düzüne iki saat uzaklıkta idi.
Traktörler gittik.
Koyun götürdük.Koyunu kesip birlikte yedik.
Tekkenin bahçesinde namaz kıldık.
Uykuya yattık.
Çocukluğumdan hatırladığım bu kadar.
Ben de, çocukluğumda o tekkeye gittim.
Arım düzüne iki saat uzaklıkta idi.
Traktörler gittik.
Koyun götürdük.Koyunu kesip birlikte yedik.
Tekkenin bahçesinde namaz kıldık.
Uykuya yattık.
Çocukluğumdan hatırladığım bu kadar.
"Akıl hastaları" olanları bu
tekkeye götürürlerdi.
Halk arasında şöyle bir deyim vardı:
"-Sen 'deli' olmuşsun; seni 'Cini Bağdat'a götürelim." denirdi.
Halk arasında şöyle bir deyim vardı:
"-Sen 'deli' olmuşsun; seni 'Cini Bağdat'a götürelim." denirdi.
Selçuklu soyundan yani KINIK boyundan
Kubatoğlu Cüneyd Beğ; Ladik, Havza dolaylarında bir beylik kuruyor.
Selçuklu Devleti zayıflayınca, Kubat oğlu Beyliği genişliyor ve Samsun şehrini hristiyanlardan alarak, oraya yerleşiyor.
Kubatoğullarının "Başkenti" Samsun oluyor.
1402 Ankara Savaşı'nda yenilen Osmanlı Devleti, daha sonra, Sultan Mehmet ÇELEBİ tarafından, yeniden güçlendiriliyor.
Samsun'u terketmesi için Cüneyd Beğ'e haber salıyor.
Cüneyd Beğ teslim olmuyor,savaşıyor.
Osmanlı Devleti, Amasya Valisi Hörgüç Paşa'yı, Cüneyd Beğ'in üzerine gönderiyor.
Cüneyd Beğ yenilerek; aşireti ile birlikte, bugün ki Terme'nin köyleri(mahalleleri) olan,"Dibekli-Oğuzlu Köylerine(mahallelerine) çekiliyor.
Çünkü o köy(mahalle) halkı da,KINIK boyundandır.
Hörgüç Paşa, Cüneyd Beğ'i takip ediyor.
Ve Dibekli Köyü-bugünkü söylenişi ile Dibekli Mahallesi-çevresinde savaşıyorlar.(1417)
Cüneyd Beğ yeniliyor.Fakat teslim olmuyor.Cenk meydanında can veriyor.
Kolları bir yanda, vücudu bir yanda defnediliyor.
Mezar aynen duruyor.
"Kınık Aşireti"nden olan halk; Cüneyd Beğ'ı,"kutsal bir ermiş" olarak kabul ediyor.
İşte (Terme) "Cini Bağdat Tekkesi"nin "gerçeği" bu şekilde."(s.213-214)
Selçuklu Devleti zayıflayınca, Kubat oğlu Beyliği genişliyor ve Samsun şehrini hristiyanlardan alarak, oraya yerleşiyor.
Kubatoğullarının "Başkenti" Samsun oluyor.
1402 Ankara Savaşı'nda yenilen Osmanlı Devleti, daha sonra, Sultan Mehmet ÇELEBİ tarafından, yeniden güçlendiriliyor.
Samsun'u terketmesi için Cüneyd Beğ'e haber salıyor.
Cüneyd Beğ teslim olmuyor,savaşıyor.
Osmanlı Devleti, Amasya Valisi Hörgüç Paşa'yı, Cüneyd Beğ'in üzerine gönderiyor.
Cüneyd Beğ yenilerek; aşireti ile birlikte, bugün ki Terme'nin köyleri(mahalleleri) olan,"Dibekli-Oğuzlu Köylerine(mahallelerine) çekiliyor.
Çünkü o köy(mahalle) halkı da,KINIK boyundandır.
Hörgüç Paşa, Cüneyd Beğ'i takip ediyor.
Ve Dibekli Köyü-bugünkü söylenişi ile Dibekli Mahallesi-çevresinde savaşıyorlar.(1417)
Cüneyd Beğ yeniliyor.Fakat teslim olmuyor.Cenk meydanında can veriyor.
Kolları bir yanda, vücudu bir yanda defnediliyor.
Mezar aynen duruyor.
"Kınık Aşireti"nden olan halk; Cüneyd Beğ'ı,"kutsal bir ermiş" olarak kabul ediyor.
İşte (Terme) "Cini Bağdat Tekkesi"nin "gerçeği" bu şekilde."(s.213-214)
"TERME ÇERKEZLERİ/ÇERKEZ
TERMELİLER"
Yine "Arım Düzünde Zaman" isimli
kitapta,"Terme"mizle alakalı mevzûlardan biri de;"1864 'Büyük
Kafkasya Göçü" sonrası,"Terme"mizin, bugünkü "Sancaklı
Mahallesi" ile "Emiryusuf Mahallesi"ne iskan edilmiş ve
günümüzde,Terme'mizin "demografik yapısı"nı da meydana
getiren;"Kızıl Moskof" mağduru,"Termeli Çerkezler/Çerkez
Termeliler" mevzûsu...(s.208, s.210)
"20 Bin Çerkezin, zikredilen
günümüzdeki söylenişi ile "mahalle"lerdeki "Çerkezlere ne oldu?
Onca 'Çerkez Nüfus", nereye kayboldu?", diye suâl
eylediğimizde;"kefenleri ,"Amerikan Bezi" olmuş(s.209)
"Çerkezler"in, ekseriyetinin;"Sıtma Hastalığı"ndan
"şehid" olduklarını da öğreniyoruz.(s.210)
Hele de "Arım Düzü"nün "25 Köyü"ne,"25 Mahallesi" ne,"1864"den sonra eklenen ve "Arım Düzü'nün 'Eğitim Seviyesı En Yüksek "Köy"ü/"Mahallesi;"Kızılot Köyü/Kızılot Mahalkesi"ne iskan edilen "Çarşamba Çerkezleri/Çerkez Çarşambalılar"ın ekseriyeti de,"sıtma hastalığı" sebebiyle "şehid" olmuşlar...(s.210)
Hele de "Arım Düzü"nün "25 Köyü"ne,"25 Mahallesi" ne,"1864"den sonra eklenen ve "Arım Düzü'nün 'Eğitim Seviyesı En Yüksek "Köy"ü/"Mahallesi;"Kızılot Köyü/Kızılot Mahalkesi"ne iskan edilen "Çarşamba Çerkezleri/Çerkez Çarşambalılar"ın ekseriyeti de,"sıtma hastalığı" sebebiyle "şehid" olmuşlar...(s.210)
"TÜRK
GELENEĞİ:'ÇINAR AĞACI' DİKMEK
"Arım Düzünde
Zaman-Tarihî-Kültürel-Araştırma" isimli kitabın "ön kapak
resmi"nde,"Çınar Ağacı" var.
Halk dilinde,'Dışbudak Ağacı...'
"Kavlan Ağacı..."
"TOPUZCA" dersek;"Kocakavak Ağacı..."
"Sekizyüz yıllık-bin yıllık" ağaç..."(s.40, s.48)
"Meşhur "Kavlağan Ağacı..."
"Tamda 'Kızılot' sınırında..."(s.54)
Suâl:
"-Niye "Çınar Ağacı?"
Cevap:"- 'Çınar Ağacı" dikmek; tamamiyle bir "Türk Anânesi", bir "Türk Geleneği", bir "Türk Töresi" uygulaması...
Halk dilinde,'Dışbudak Ağacı...'
"Kavlan Ağacı..."
"TOPUZCA" dersek;"Kocakavak Ağacı..."
"Sekizyüz yıllık-bin yıllık" ağaç..."(s.40, s.48)
"Meşhur "Kavlağan Ağacı..."
"Tamda 'Kızılot' sınırında..."(s.54)
Suâl:
"-Niye "Çınar Ağacı?"
Cevap:"- 'Çınar Ağacı" dikmek; tamamiyle bir "Türk Anânesi", bir "Türk Geleneği", bir "Türk Töresi" uygulaması...
"Beldelere","diyârlara","vatan
sathı"na "Çınar Ağaçları" mı dikilmiştir;"Asırlık Çınar
Ağaçları" mı vardır;"Çınar Ağaçları"ndan meydana gelen
"Anıt Ağaçlar" mı vardır; muhakkak,"o belde","o diyar"lar,"o
satıhlar"; "Türk Beldesi"dir;"Türk
Diyârı"dır;"Türk Vatanı"dır.
Çünkü;"ağaçlar içinde en uzun ömürlü olan ağaç;"Çınar Ağacı"dır.
"Asırlar ötesi"ni,"Çağlar ötesi"ni düşünen bir millet de olan "Türk Milleti","ecdadımız" iskan ettiği " beled"lere,"Çınar Ağa2cları da Dikerek","âdeta "mührü"nü de vurmuştur.
Çünkü;"ağaçlar içinde en uzun ömürlü olan ağaç;"Çınar Ağacı"dır.
"Asırlar ötesi"ni,"Çağlar ötesi"ni düşünen bir millet de olan "Türk Milleti","ecdadımız" iskan ettiği " beled"lere,"Çınar Ağa2cları da Dikerek","âdeta "mührü"nü de vurmuştur.
İşte;"Terme İlçemiz"in
de,"Terme Toprağı"mızın da,"Horasan Alperenleri
Toprağı","Türk Toprağı" olduğunu da ispatlayan; birden fazla
sayıdaki,"Çınar Ağaçlar"ımızdan meydana gelen "Anıt
Ağaçlar"ımızdır.
"Terme Tarihî Pazar Camiî
Avlusu"ndaki "Çınar Ağacı"mızda, bu "Anıt
Ağaçlar"ımızdan biridir.
NETİCE-İ KELAM
Artık "Anadolu Çoçukları"da, öz
be öz, halis muhlis "Türk Çocukları" da,doğup büyüdüğü toprakları,
"ecnebîleri gececeğim; ecnebî lerden öğrenmeyeceğim; tanıyacağım ve
tanıtacağım; şuurlu sevdireceğim" 'niyet' ve "düşüncesi" ile
bütün vatan sathında, çok sayıdaki eserlere, kitaplara da imzalalarını
atmaktalar da.
"Rağmenlere rağmen..."
Rabbim sayılarımızı çoğaltsın.(Âmin)
Terme,20 Kasım 2019
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
"Rağmenlere rağmen..."
Rabbim sayılarımızı çoğaltsın.(Âmin)
Terme,20 Kasım 2019
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
.Araştırmacı-Yazar
ve Eğitimci
Dip Notlar:
(*):Hasan
TOPUZ,"Arım Düzünde Zaman-Tarihî-Kültürel-Araştırma",Başım Tarihi:
Nisan 2019,Birlik Ofset Matbaacılık, Çarşamba,İletişim:
hasantopuz55@hotmail.com
(1):TOPUZ, adı geçen eseri, s.10
(1):TOPUZ, adı geçen eseri, s.10