Powered By Blogger

28 Ekim 2018 Pazar

"MEB DERS KİTAPLARI"NDA,HÂLÂ "ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ" DENİLİYOR,YAZILIYOR!!!

“MEB DERS KİTAPLARI”NDA,
HÂL “ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ”DENİLİYOR, YAZILIYOR!!!


Bu sene ki “Millî Eğitim Bakanlığı”nın “Ders Kitapları”nın çoğunu inceledim.
“Osmanlı Türkçesi 6”, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 6-7-8”, “Türkçe 5-6-7-8”, “Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 8”, “Türk Dili ve Lehçeleri”nden “Kurdî Kurmanci”yi inceledim..
Biliyor musunuz “Türk Dili ve Lehçeleri” kategorisinde, “Lazuri/Lazca”, “Çerkezce”, “Boşnakca”,”Gürcüce”,”Kurdî Kurmançi”, “Zazaki” isimli “Devlet’çe” basılmış “Ders Kitapları” bile var…
“Eğitim Bilişim Ağı(EBA)”dan, ‘bir tık kolaylığı’ ile ‘indirilip okunabilen’ “Ders Kitapları…”
Geçen sene ki “Ders Kitapları’nda FETÖ/ PDY Tesirleri” hiç yok…
Basımı ve yayımı “Proveke edilecek” kertede “mükemmeliyetli ve çağcıl muhtevalar” ile dolu “Ders Kitapları…”
“Görselliği” ve “Albenisi” olan “Devlet Ders Kitapları…”

Merhum Abdurrahim KARAKOÇ’lar, Mustafa KUTLU’lar, Yavuz Bülent BAKİLER, merhum Barış MANÇO’lar,merhum Oktay SİNANOĞLU’lar, Aziz SANCAR’lar, 2. Haşhaşi Terör Örgütünce tertiplenen “15 Temmuz”lar,merhum Nurettin TOPÇU’lar,Fahrettin ÇÖREKLİBATUR, nam-ı diğer Cüneyt ARKIN’lar, merhum Erol GÜNGÖR’ler, Koca YUSUF’lar ve tabi ki merhum ATATÜRK, ‘orijinal’ ve ‘az bilinen hususiyetleri’ ile meselâ “Atatürk’ün Yazdığı Kitaplar”ın “Toplu Hâlde Resimleri” ile “Geometri Kitabı” muhtevası ile adetâ “Üniversite Ders Kitapları Seviyesi”nde dedirtiyor…
“Yazılı Basın”da bir “Yeniçağ Gazetesi”nde, bir de”Yeni Asya Gazetesi”nde yayınlanan iki ‘köşe yazısı’(*)nı hiç beğenmedim!!!
Zaten “Türkiye’mizdeki Risale-i Nur Talebeleri”ni, “Bütün Nurcuları”, adetâ “Atatürk Düşmanlığı”(!?)ndan alıkoyabilmek, “muhal ender muhal…”
“Risale-i Nur Külliyatı”ndaki nisbeti %1 olan ‘mahrem risaleler’ ile iyice şartlanmışlar!!!
HÂLÂ “ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ” DENİLİYOR, YAZILIYOR!!!

“Ortaöğretim Sosyal Bilimler Lisesi SOSYOLOJİ 11” ‘MEB Ders Kitabı’ da, adetâ inceleyeni “mest” edecek kertede “dolu muhtevalı” ve “albenisi yüksek”, “görsel zenginlikli” bir “Devlet Ders Kitabı” mesabesinde…
Gerçekten de “ciddî” bir şekilde ve “her türlü ideolojik körlük”ten öte bir anlayış ile “tahkik kriterleri”ne riayet ederek ‘incelediğiniz’ takdirde, hem “yeni şeyler” de öğreniyor, tekrar olacak, hem de adetâ ‘mest’ oluyorsunuz..
“Dünyadaki Küresel Isınmanın, vatandaşlarından ‘İklim Vergisi’ alabilmek için , Devletlerce tertiplenen bir uydurma”olduğu gibi…
Velâkin “müdakkik göz” ile “tetkik”e devam ettiğinizde, kimi ‘düşünce adamları’nca, “Türkiye’deki Selanik Dönmelerinin Oluşturduğu”, “19. Asır İdeolojisi” ‘Kemalizm’ ile ’27 Mayıs Versiyonu Atatürkçü Düşünce Sistemi/ Atatürkçülük” ‘İdeolojisi’ni etkileri bariz bir şekilde de “fark ediyorsunuz…
Meselâ, zikredilen “Sosyoloji Ders Kitabı 11” de…
Ne demek “Atatürk Milliyetçiliği”!?
“Kişi/Şahıs Milliyetçiliği” mi, “Millet Milliyetçiliği” mi?

Kaldı ki ilgili sahifelerde de, çok sayıda “tenakûzlar/çelişkiler” de aşikâr bir şekilde fark ediliyor da..
Merhum Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, “Türk Milliyetçisi” idi, dememek ve yazmamak için; adetâ “Genelkurmay Başkanlığının Üç Ciltlik Atatürkçülük” ‘kaynağı’ ile “Atatürkçü Düşünce Sistemi” namına ‘taklalar’ atılmış!!!
Bilindiği üzre; “12 Mart Sürecinde, merhum Turhan FEVZİOĞLU’nun kullanmaya başladığı ‘Atatürk Milliyetçiliği’ mefhumu”(**); “12 Eylül Anayasası”na, “Darbe Anayasası”na, “1982 Anayasası”na da, dönemin Cumhurbaşkanı “Nitekim Paşa” tarafından da konuşlandırılmış bir mefhum.(***)
Doğrusu, böyle “mükemmeliyeti yüksek” ‘Sosyololoji Ders Kitabı 11’deki bu “Atatürk Milliyetçiliği” ‘İdeolojik Kör İnadı’nı, çooook yadırgadım..
Hâlâ mı merhum Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’e, “O bir Türk Milliyetçisi idi”, diye yazamayacağız, diyemeyeceğiz de; ilmen de çoook yanlış mefhum olan‘Darbecilerin/Cuntacıların’ “dediği, yazdırdığı”(!?) “Atatürk Milliyetçiliği” mefhumunda mı ısrar edeceğiz?!
“Hayatta en hakikî mürşid ilimdir” vesselam…

Terme, 26.Eylül.2018
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
Dip Notlar:
(*): Yavuz Selim DEMİRAĞ, “Yeni Ders Kitaplarında Cumhuriyet Yıkıcılığı”,14. Eylül.2018,Cuma, Yeniçağ Gazetesi ve Kazım GÜLEÇYÜZ, “Ders Kitaplarında Atatürkçülüğe Tam Gaz”, Yeni Asya Gazetesi,25. Eylül.2018
(**): Zikreden Fikret BİLA, “Bahçeli Rahat”, Milliyet Gazetesi, “MHP Genel Başkanı Dr. Devlet BAHÇELİ’nin tesbiti”,

(***): Yılmaz ÖZTUNA, “Anayasa”, Türkiye Gazetesi, ‘Durum’ Köşesi,13.Ekim.2011

"TURİZM'İN YENİ MERKEZİ TERME MİLİÇ'E 400(DÖRT YÜZ) BİN 'ZİYARETÇİ' HA!?

“TURİZM’İN YENİ MERKEZİ
TERME MİLİÇ’E
400 BİN(DÖRT YÜZ BİN) ‘ZİYARETÇİ’ “ HA!?

Son günlerde “Samsun Mahallî Basını”nda, “Turizm’in Yeni Merkezi Terme Miliç’e 400 Bin Ziyaretçi”, “Miliç Plajına ,Yaz Boyunca 400 Bin Ziyaretçi” ve “Miliç 400 Bin Kişiyi Ağırladı”(*) gibi gazetelerin ilk ve iç sayfalarında “Terme Haberleri” yayınlanıyor…
“Yaz boyunca Miliç Çamlığına, Miliç Plajına 400 bin(dört yüz bin) kişinin, ‘ziyaretçi’nin faydalandığı yazılıp-çiziliyor…
En son bir “Samsun Mahallî Gazetesi”(**), ilk sayfadan, “Miliç Plajı 400 bin ziyaretçi ağırladı” anlamında “Terme Haberi”ni yayınlandı…
“YAZ BOYUNCA 400 BİN RAKAMI”NIN KAYNAĞI NEDİR?
“Turizm Beldesi Terme”mizin yerli ve yabancı “Turizm Merkezleri”nden olan ‘Miliç Plajı’, ‘Miliç Çamlığı’nda, son yıllarda ehemmiyetli “güzelleştirme ve iyileştirme çalışmaları” yapıldığı belli. 
Hattâ “Terme’mizin Haliç’i Miliç Irmağı”nda bile “ıslah çalışmaları yapıldı”, diye hatırlıyorum…

Velâkin şu “400 bin” rakamının “menbaı/kaynağı” nedir?
“400 bin kişiyi ağırladı”, “400 bin ziyaretçiyi ağırladı”, “yaz boyunca 400 bin ziyaretçiyi ağırladı” cümlelerindeki “400 bin rakamı”nda bir yanlışlık yok mu ki!?
Şayed “yaz boyunca Miliç Plajı/ Miliç Çamlığı 400 bin kişiyi ağırladı “ ise desenize Terme’mizin demografik yapısı/ nüfus yapısı, 2018 yazı boyunca önemli derecede değişmişte, bizler, Terme’dekiler fark edememiş ha!?
“TERME AMAZON DİYÂRIDIR” DİYENLER: TERME’MİZE KAÇ ‘TURİST’ ÇEKEBİLDİNİZ?

Bu suâli sorabilmenin de tam zamanı.
Senelerdir “seçilmiş ve atanmış zihniyet” sahipleri; “Terme Belediyesi” ve “Terme Kaymakamlığı” ile bazı güyâ “Sivil Toplum Teşkilatları”, bazı ‘Terme Kanaat Önderleri’, ısrarla “Terme Amazon Diyârıdır” diye “Propaganda” yapıyorlar…
Peki, şu “Amazonculuk”, “Amazonizm” ‘ayağı’na Terme’mize ne kadar yerli ve yabancı “Turist” çektiniz?
Şu rakamı da söyleyin de bilelim bâri!!!
Vesselam..

Terme, 27.09.2018
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
Dip Notlar:
(*): Samsun Haber Gazetesi, Samsun Denge Gazetesi, ilgili resimler
(**): Samsun Denge Gazetesi, ilk sayfa, 26.09.2018, ilgili resim

"SAMSUNLU" EDEBİYATÇIMIZ M. HALİSTİN KUKUL HOCA ve TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ(TYB) SAMSUN ŞUBESİ NİYE YOK!?

"SAMSUNLU" EDEBİYATÇIMIZ M.HALİSTİN KUKUL HOCA DA, M.E.B. TÜRKÇE DERS KİTAPLARINDA. ..

Bu sene ki Eğitim-Öğretim Yılı birinci ve ikinci kademe sınıflarına ait "M.E.B. Türkçe Ders Kitapları "nı da, hemen hemen inceledim..
Alakalı başka bir yazımda da vurguladığım üzre; 2018-2019 Eğitim-Öğretim yılına ait "MEB Ders Kitapları", "-Böyle muhtevalı ve al benisi, oku benisi ve 'görselliği' ile de,"proveke" edilmemesi için de hiçbir sebep yoktu!!!
Merhum "Sulta'nuş Şuara/Şairler Sultanı" Necip Fazıl KISAKÜREK'ler, Mustafa KUTLU'lar, Bahtiyar VAHAPZADE'ler, hattâ "Bayrak Şairi " miz merhum Ârif Nihat ASYA bile "Bayrak" şiiri ile 'MEB Ders Kitapları'nda lar..
Daha nice ismini zikredemediğimiz "mefkûre adamları", "mefkûre kadınları...."
"SAMSUNLU" M.Halistin KUKUL Hoca da...
Aslen Trabzon-Beşikdüzülü olan fakat senelerdir "Samsun " da ikamet eden "Samsunlu" Edebiyatçı - Yazar ve "mefkûre adamı" M.Halistin KUKUL Hoca da, "MEB Türkçe Ders Kitapları'nda. .
"Türkçe'nin Güzelliği" başlıklı yazısı ile "MEBTürkçe 8 Ders Kitabı"ndaki 'yeri'ni aldı...
Kim bilir, belki de "MEB Lise Edebiyat Ders Kitapları'nda ki 'yeri' ni de aldı!?
"Tetkik"edemediğimizden, bilemiyoruz...

"TÜRKİYE YAZARLAR BİRLİĞİ SAMSUN ŞUBESİ", NİYE YOK?!
Esasında "Yazarak Düşünme Metodu"n u tatbik etmeye gayret eden biri olarak; bu yazımı yazmamın bir başka sebebi de, yukarıdaki suâli hatırlatabilmektir de.
Seneler önce,"Samsunlu Edebiyatçılar"ımızdan Baha Rahmi ÖZEN ' in, bendenize "Türkiye Yazarlar Birliği Samsun Şube Başkanlığı" da yaptığına dair "bir-iki cümle birşeyler" dediğini de hatırlıyorum...
Yine "Samsunlu Edebiyatçılar"ımızın bazılarının ise "Türkiye Yazarlar Birliği Üyesi" olduklarını da biliyorum...
Bu günlerde, neredeyse 42.yaşını idrak eden "Türkiye Yazarlar Birliği'nin Şubesinin olmadığı şehirler, edebî nokta-i nazar itibari ile de büyük edebî zararda olan şehirlerimizdir de..."
Üstelik "bir şehirde edebiyatçılar varsa", kuvvetle muhtemel o şehirde "Türkiye Yazarlar Birliği'nin de Şubesi vardır..."
Hatırlıyorum da, iştirak etmek nasip olmasa da,Türkiye Yazarlar Birliği Şanlıurfa Şubesi, haftada iki defa biraraya geliyorlardı. ..
"Edebiyat" mefhumundaki "Edeb"i n atıldığı; "Edebiyat"a "Yazın"; "Edebî"ye, "Yazınsal" denildiği ne "vetire"lerden, ne "süreç"lerden geçtik...

2018 Türkiye'sinde bile "-sel"li, "-sal"l ı ne "sözcük"ler yazılıyor, ne "tümce"ler kuruluyor!!!
Herşeye rağmen "Edebiyat Bayrakları" da dalgalanmaya devam etmeli vesselâm.

Terme, 06.10.2018
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com 
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

DÜNYANIN İLK ve TEK BOZKURTLU KAL'ASI: ESENKALE KAL'ASI(*)

ORDU-ÜNYE'DE,
DÜNYANIN İLK ve TEK
BOZKURTLU KAL'ASI:
ESENKALE KAL'ASI (*)

“Dünyanın kurt görünümlü tek kalesi Ünye’de”
Ünye Turizm İşletmecileri Derneği Başkanı Adnan Sobi, Ünye Esenkale Kalesi’nin dünyada ilk ve tek kurt görünümlü kale olduğunu ifade etti.

Ünye Kalesi’nde insan siluetini andıran kayaların görüntüsünün ardından, şimdide ilçede kurt görünümlü kalenin keşfi yapıldı.
Ünye Turizm İşletmecileri Derneği Başkanı Adnan Sobi, gazetemiz muhabirine yaptığı özel açıklamada, Ünye'nin hilal şeklinde bir çok kaleyle çevrili olduğunu, bunun da turizm açısından iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Esenkale Kalesi'nin kurt görünümünü kendisinin keşfettiğini ifade den Adnan Sobi, “Turizm destinasyonu, turizm alanı, turizmde bir ürün açısından da Ünye turizmine artı bir değer kazandırdığımızı düşünüyoruz.” dedi.
-“Ünye kalelerle çevrili”-
Ünye'nin coğrafi ve şehir kimliğinin güçlü olduğunu ifade eden Sobi, “Ünye kaleler şehri ki; batı yakasından başladığımızda İkizce’de Gençağa Kalesi, üst tarafından Erenyurt Kalesi, Esenkale Kalesi, Ünye Kalesi, doğu yakasında Çıngırt Kalesi ve Bolaman Kalesi var. Baktığımızda Ünye ay şeklinde kalelerle çevrili bir yer. Bu da Ünye’nin hem coğrafi konumunun güçlülüğünü, hem de Ünye’ye bakarken güçlü bir şehir kimliğini de öne çıkarmış oluyor. O yüzden biz turizmciler doğaya zaman turizmsel bir materyal olarak bakıyoruz. Bunu doğa ile değerlendirme noktasında bakıyoruz.” dedi.
-“Dünyada kurt görünümlü ilk ve tek kale”-
Esenkale Mahallesi’ndeki kalenin kurt görünümünü kendisinin keşfettiğini ifade eden Sobi, şunları söyledi:
“Ünye’deki Esenkale Kalesi’nin kurt görünümlü kimliğinin keşfini ben yaptım. Çünkü kurt görünümünün olduğu açıdan çekilen fotoğrafı insanlara, hatta mahallenin büyüklerine gösterdiğimde 'Biz kaleyi hiç zaman bu şekilde görmedik' diyorlar. Bu hem bakış açısı ile hem de kişinin dünyası ve iş hacmi ile de alakalı. Bunu hem yeni keşfetmiş olduk, hem de iddiamızı sürdürüyoruz. Dünyada kurt görünümlü ilk ve tek kale Esenkale. Bunun değerlendirilmesi açısından, turizm destinasyonu, turizm alanı, turizmde bir ürün açısından da Ünye turizmine artı bir değer kazandırdığımızı düşünüyoruz.”
(*):Ünye KENT Haber,09.Ekim.2018,Salı
Terme,09.10.2018
İsmet GÜLTEKİN

Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

"SURİYE SİSTEMİ"Nİ ve "SURİYELİ MÜLTECİLERİ" ANLAMA ve KAVRAMAYA YÖNELİK İKİ 'SİNEMA FİLMİ': "KARDEŞİM İÇİN DERA" ve "KIRINTILAR"

"SURİYE SİSTEMİ"Nİ ve "SURİYELİ MÜLTECİLERİ " ANLAMA ve KAVRAMAYA YÖNELİK İKİ 'SİNEMA FİLMİ': "KARDEŞİM İÇİN DERA" ve "KIRINTILAR"

Bu hafta içinde, adetâ "sinema faaliyeti"m oldu.
Yaşadığım şehirde, bir zamanlar "Turan Sineması" isminde,"Kışlık ve Yazlık Sinema Salonları"n a da sahip , "sinema firması" vardı.
"Değerlerimiz"e, "Kıymet hükümlerimiz"e yönelik 300 (üç yüz)'e yakın "sinema filmi " nde 'başrol'oynamış Eskişehirli Fahrettin ÇÖREKLİBATUR; nâm-ı diğer Cüneyt ARKIN'ın çoğu "sinema filmleri"n i , işte bu "Turan Sineması"n da seyretmiştim.
Bazen "film kopar"; "Makinist Nurettin KOÇ Ağbi"mize;"-Makinistttt!", diye "Yüksek ses ile" seslenirdik...
"Sinema Filmleri,Sinema Salonlarında seyredilirse,sinema faaliyeti olur..."
Nisan 2018'de, "Sinema Salonlarında" 'vizyona giren'"Kardeşim için Dera"'sinema filmi ' ni, "TV'DE İLK" 'spot'u ile 09.Ekim.2018 akşamı TRT 1 Ekranlarında seyrettim.
"Kırıntılar" 'sinema filmi'ise 2016'da "vizyona girmiş..."
Bendeniz ise TRT AVAZ
Ekranlarından, 10.10.2018 akşamı seyrettim...
"Ekranlarda seyrettiğim"den; "adetâ sinema faaliyeti" dedim...
"SURİYE SİSTEMİ" ve "KARDEŞİM İÇİN DERA"
"Kardeşim İçin Dera" 'sinema filmi'; "totaliter,jakoben,Baas Sosyalist İdeolojisi ve Muhaberet gerçeği"ni, "Suriye Sistemi"ni adetâ "deşifre"eden bir "sinema filmi..."
Ve böyle bir "Suriye Sistemi Gerçeği"nde, neredeyse kendisine bir zamanlar işkence edenleri sevme meyline doğru giderken;"titreyip kendine dönerek", kaldığı yerden "mücadele bayrağı "nı yeniden dalgalandıran "mefkûreci gencin" asil ve haysiyetli mücadelesini mevzû ediniyor. ..
"SURİYELİ MÜLTECİLERE" 'EMPATİ' ve "KIRINTILAR"

"İskenderun'da da çekimleri yapılmış "Kırıntılar" 'sinema filmi' ise hem "Suriye Vakıası"nı, hem de "Suriyeli Mültecilere" 'empati' yaparak anlamamızı ve kavrama mızı kolaylaştıran bir 'sinema filmi...'
Günümüzde, neredeyse muhtelif sebeplerden "Suriyeli Mülteci Kardeşlerimize", "neo-nazi ' ce,"yeni nazi"ce "yaklaşanlardan" dem vuruluyor...
Bendeniz bile yaşadığım şehirde, bir Cuma günü hem de, bir Camii de, "Suriyeli Mülteci bir hanıma' adetâ hakaretler edildiğine şahid olmuştum...
Tıpkı "Neo-Nazi "c e. ..
ELHASIL:
Hem "Suriye Sistemi"ni, hem de "Suriye Vakıası"nı ve "Suriyeli Mülteci Kardeşlerimizi" anlamak ve kavramak için; sizler de "internet"ten seyredin inşaallah. ..
Vesselâm. ..

TERME,12.10.2018
İsmet GÜLTEKİN
metgultekin@hotmail.com 
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

"ALPERENLER" MEFHUMU DA,"NİZÂM-ÂLEM" MEFHUMU DA, "LİBERALİZM-KAPİTALİZM-SOSYALİZM-MARKSİZM"DE, ARTIK "MEB DERS KİTAPLARI"NDA...

ALPERENLER “ MEFHUMU DA,
“NİZÂM-I ÂLEM” MEFHUMU DA,
“LİBERALİZM-KAPİTALİZM-SOSYALİZM-MARKSİZM” DE,
ARTIK “ MEB DERS KİTAPLARI”NDA…



“Söz uçar, yazı kalır” da…
“Âlim de unutmuş, kalem unutmamış”; “Bir gaye, ancak yazıya geçtiği an, güç kazanır” ve “Söz kulağa yayılır, yazı da uzağa yayılır…”


İkibin dokuz senesinde, Havza’da Sınıf Öğretmeni idim.
“Samsun’un MEB Müfettişleri”, neredeyse her okuluma geldiklerinde, doğrudan ‘sınıfıma’ gelirlerdi..
“Tiyo”yu nerden almışlarsa, bu fakiri “baskı altında” tutarlardı.
İşte öyle bir senenin “Yaz Semineri Konusu” olarak, “Türk Bayrağı”nı seçmiş ve “ilmî” olarak da, bendenize göre de, “seviyeli” bir şekilde hazırlamıştım.
“Muhtevası”nda “Nizam-ı Âlem Mefhumu” da, geçiyordu..
“Okul Müdürü”m ‘kabul etmedi…”

“Kabul etmediği” de yetmedi; “İlçe MEM”ne de ‘şikayet’ etti..
“Şikayet” ettiği de yetmedi, “İlçe MEM Binası”nda, ‘cayır cayır’, gözümün önünde, hazırladığım “Yaz Semineri Çalışmamı” ‘yırttı…’

İşte, 2009’dan bu yana, mıh gibi hafızama mıhlanmıştı: Acaba, “Nizâm-ı Âlem Mefhumu” da, “MEB’in Ders Kitapları”na girebilecek mi!?, diye.


“NİZÂM-I ÂLEM MEFHUMU” DA, “ALPERENLER MEFHUMU” DA “MEB DERS KİTAPLARI”NDA

İki gündür “Ortaöğretim MEB Tarih Ders Kitapları”nı “tetkik” ediyorum.
“Eskiden Lise” dediğimiz, 9., 10. ve 11. sınıf ‘Tarih Ders Kitapları’nı “tetkik” ettim..

Ve gördüm ki, 2009’dan 2018’e, “MEB’in Ders Kitapları”na, “Nizâm-ı Âlem “ mefhumu da, “Alperenler “ mefhumu da ‘girmişti…’
Elhamdülillah…
“Nizâm-ı Âlem” mefhumu, alakalı “görseller”den de görüleceği üzre; “Osmanlı da Devlet Anlayışı”nı izah ederken; “Devlet’imizin Selameti İçin Nizâm- Âlem uğruna kardeş katli mes’elesi”nde yer almış..

Herne kadar, basitce “Nizâm-ı Âlem= Dünya Düzeni” diye de çevrilse de…
“Alperenler” mefhumu da, tafsilatlı bir şekilde izah edilmiş.
“Alplık”, “Gazilik”, “Erenlik”, “Alperenler” bahsini, daha doğrusu “Devletleşme Sürecinde Savaşçılar” bahsi izah edilirken…

“Türkiye Selçuklularını da, Osmanlı Devletini de Alperenler kurmuştu” mealli cümlelerin “hangi zihniyet sahiplerini kudurtacağı” da mâlum…
Yine alakalı “görseller”den de görebilirsiniz…

“MODERN  SİYASÎ İDEOLOJİLER”, ADETÂ “MUFASSAL BAZI  İZM’Lİ İDEOLOJİLER TARİHİ”


“Modern Siyasî İdeolojiler” başlığı altındaki bir başka bahiste ise, “sanki “Mufassal Bazı İzm’li İdeolojiler” izah edilmiş: “Liberalizm, Kapitalizm,Sosyalizm ve Marksizm…”
Hele de “Marksizm’in de MEB Ders Kitapları”na girişi; adetâ “Artık çocuklarımız, Marksizm’i de ‘Zindanlarda’ öğrenmeyecek!!!” dedirtti.

Yine alakalı “görseller”lerden görebilirsiniz….

“OSMANLICILIK-İSLÂMCILIK-TÜRKÇÜLÜK(MİLLİYETÇİLİK)”



Sadece bu kadar da değil; “Osmanlı’nın Dağılmasını Nasıl Önleyebiliriz?”, suâline cevap olacak “Fikrî Çareler”, “Fikriyat, Fikir Sistemi Çareleri…”
“Osmanlıcılık” mı? “İslâmcılık” mı? “Türkçülük(Milliyetçilik)” mi?, dedirten, izahatlı mezkûr “fikir-düşünce sistemleri…”
Yine alakalı “görseller”den  görebilirsiniz…

“MERKANTİLİZM-SEKÜLERİZM” 

Sadece bu kadar da değil; “Batı’da Ortaya Çıkan İzm’li İdeolojiler”den; “Merkantilizm, Makyevelizm, Sekülerizm” de “MEB’in Ders Kitapları”na girmiş…
“Değişim Çağında Avrupa ve Osmanlı” başlığında…
Ve “Batılı Felsefeciler”e de geniş yer verilmiş…
Yine alakalı “görseller”den görebilirsiniz…

MEĞERSE “ROMA UYGARLIĞI”NIN DA “DİŞİ KURDU/DİŞİ BOZKURDU” VARMIŞ BE!!!


Meğerse “Roma Uygarlığı”nın da  “Kuruluş Destanı”/”Türeyiş Destanı”, “Dişi Kurdu/Dişi Bozkurdu” varmış be!!!
“Roma İmparatorluğu’nun kurucusu Romulus” ve “Romulus’un ikiz kardeşi Romus”, yaşanılan ‘taht kavgaları” sebebiyle başlarına gelmedik kalmaz. “Onları bulan bir dişi kurt/dişi bozkurt, sütüyle besleyerek büyütür.
Kurt/Bozkurt gibi kutsal sayılan hayvanlardan bir ağaçkakan da çocuklara yiyecek taşır…..

Bir şehir kurmaya karar verern Roma’nın kurucusu Romus ve ikizkardeşi Romulus, dişi kurdun/dişi Bozkurdun onları emzirip büyüttüğü yeri seçerler…”(*)
Ve biz “Kadim Millet Türkler”in “Bozkurt Destanı…” Hunlar dönemi…Çinlilerin zulmettiği çocuk…O sırada, nereden çıktığı bilinmeyen bir dişi Bozkurt göründü, geldi, çocuğu emzirdi. Yaralarını sarıp iyi etti. O günden sonra da,avlanıp getirdiği yiyeceklerle çocuğu besleyip büyüttü, gücünü, kuvvetini arttırdı….
Ve bu çocuktan bir ‘boy türedi’: Asine Boyu…
Soyunu unutmadı, çadırının önüne her zaman tepesinde bir Bozkurtbaşı bulunan bir tuğ dikti…”(**)
“Bozkurt Destanı”, Kök Türkler/ Gök Türkler dönemi…
“Türeyiş Destanı”, Hunlar dönemi ve Uygur Türkleri destanı…
“Bozkurt” ve “Kök Börü/Gök Börü” ve “Börteçine” aynı anlamda…Moğollar “Bozkurt’un erkeğine Börteçine” dermiş…
“Asena” ise “Dişi Kurt/ Dişi Bozkurt” demek…
Ve “Antik Roma’nın da Kuruluş Destanı” da  ‘Dişi Kurtlu/Dişi Bozkurtlu…’
Bu “mes’ele’, bu fakire, yıllar önce ‘yaşayarak’ nice zaman sonra ‘öğrendiğim’; “Nasıl ‘Muhammedî Gül’ remzi var ise, ‘Haçlı-Masonik Gül ‘ remzi de var”, ‘tecrübemi” hatırlattı…
Ne demek!?
Öyle her “dişi Kurdun/dişi Bozkurdun” peşinden gidilmez!!!
Öyle her “gül”, ‘Muhammedî Gül’ değil!!!
Vesselam…
Terme, 14.Ekim.2018
İsmet GÜLTEKİN
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

Dip Notlar:
(*): “Romus ve Romulus Destanı” ile “Bozkurt Destanı”mız Arasındaki Benzerlikler, www.yerevi.com,07.Mayıs.2018

(*): adı geçen yazı…

"MİLLÎ MARŞ" DİYE BİLDİĞİMİZ "YABANCI MARŞLAR" ve "SİYONİST YAHUDİ MARŞLARI"

“MİLLÎ MARŞ” DİYE BİLDİĞİMİZ

                           “YABANCI MARŞLAR”
ve

“SİYONİST YAHUDİ MARŞLARI”


Yukarıdaki başlıkta zikredilen mes’elenin Türkiye’miz deki mütehassısı, “Türk Pop Müzisyeni,Piyanist Bozkurt İlham GENCER”dir.
O’nunla iki veya üç sene önce www.haberiniz.com.tr’de yayınlanan “röportajı”, bendenizi bile “şoke etmiş”ti.
Meğerse “Millî Şarkı”mız, “Millî Marş”ımız diye bildiğimiz “Şarkı” ve “Marşlar”ımız, aslında “Yabancı Şarkılar/Yabancı Marşlar” ve “Siyonist Yahudi Marşları” imiş…
Meselâ, 1- Hayat Bayram Olsa
2- Sev Kardeşim
3-Memleketim
4-Gençlik Marşı/ Dağ Başını Duman Almış
Şimdi zikredilen ‘haber site’sinde yer alan “röportaj”ın yapabildiğim nesre geçmiş hâli şöyle:
Hâlen doksan yaşını aşmış ve hayatta olup ‘Türk Pop Müzisyeni, Piyanist’ olarak da mesleğini idame eden muhterem Bozkurt İlham GENCER’e kulak verelim:
“Yahudi Marşları ile büyümüşüz…Türk Milleti’ne en büyük ihanet şarkısı/marşı,”Memleketim”, “Yahudi Şarkısı/Yahudi Marşı”dır.
Merhum eşim Ayten ALPMAN’a söylettirdiler.
1974’de,TRT’de de “Millî Marş” gibi kabul edildi.
Dönemin TRT Genel Müdürü İsmail CEM’in,adetâ “Siyonist Yahudilere Hediyesi” oldu. ‘Kıbrıs Barış Harekatı’ sürecinde…
“Biz gönlümüzce eğleniriz,
Gerisi Allah Kerim…”
“Kıbrıs’ta Şehidler” oluyor, siz ise ;
“Biz gönlümüzce eğleniriz,
Gerisi Allah Kerim”diyorsunuz…
“Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar…” “Onuncu köy” benim: Vatanım, Milletim…
Ben bu ‘şarkı’nın, bu ‘marş’ın sözlerini şöyle değiştirerek söyledim:
“Ben gönülden severim.
Gerisi Allah Kerim.
Bir başkadır,
Benim Türk Milletim…”

MÜZİK ve İHANET

“Müzik ile insanları kandırırlar. Üç yaşındaki bir çocuğun zihnine bir kelime sokarsanız; bu bir kelime ,o çocuk üniversiteyi bitirinceye kadar, o bir kelime ile “hain”, “ Düşman” olur.
“Türk Milleti’ne Düşman” olur; “İslamiyet’e Düşman” olur; “İnsaniyet’e Düşman” olur…
Müzik ile yapılan “ihanet”i , “silah” ile yapamazsınız.”

TÜRKİYE’DE “İHTİLÂL”LER ve “MARŞLAR”

“Türkiye’mizdeki “ihtilâl”ler de, hep “marş”larla olmuştur…
1-27 Mayıs İhtilâli-Gazi Osman Paşa Marşı: Rusya’dan gelen bir ‘Komünist Ajan’ tarafından-Rusya’daki Enstitülerde, Türkçe bilerek yetiştirilen- “Plevne Marşı”mızdaki;
“Tuna nehri akmam diyor,
Etrafımı yıkmam diyor.
Şanı büyük Osman Paşa,
Plevne’den çıkmam diyor” mısraları;
“Olur mu böyle olur mu?
Kardeş kardeşi vurur mu?
Kahrolası diktatörler,
Bu vatan size kalır mı?” diye değiştirerek; “Rahmetli MENDERES’i asmanın yolunu açtılar…
Türkiye’de “Şarkı/Marş” ile yapılıyor “İhtilâller”; “silâh” ile değil!!!
2- Hayat Bayram Olsa
3- Sev Kardeşim… Darbe marşlarıdır…
“12 Eylül İhtilâli Marşı” ise Hasan MUTLUCAN’ın söylediği ‘Estergon Kalesi Marşı…’
“Sev Kardeşim”, “İsrail Millî Marşı…”
“Memlekettim”,”Yüzde yüz İsrail Millî Marşı…”
Suâl:- Neden “İsrail Millî Marşları” da, Avustralya veya Japon Marşları değil?
Cevap:- Japonya’dan Dünya’ya bir tehlike gelmez. Amma “Siyonizm”den Dünya’ya tehlike gelir...
Japonlar, kendi milleti için çalışırlar. Amma “Siyonizm”, ‘Dünya’yı Masonlaştırmak için çalışır…’ Yahut da, “Masonlara Ortak olurlar…”

ATATÜRK ve MASONLAR=SİYONİST YAHUDİLER

“Bu ‘Masonlar’ın hepsinin Atatürk’den ve Türk Milleti’nden özür dilemeleri kazımdır.
Atatürk mason localarını kapattı.
Kendilerini ‘Atatürkçü’, ‘Kemalist’ ve ‘İlerici’ gören  muhterem zatlara ben soruyorum: “-Büyük Atatürk,1933 yılında, Mason Locasını kapatmıştır. 1938 yılında, İsmet Paşa, Reis-i Cumhur olur olmaz,Mason Localarına faaliyet hakkı vermiştir.
Ben şimdi soruyorum:”- Türk Masonları, Rotaryenler,Lions Kulüp Üyeleri; Bu ‘Dinsiz’ ve ‘Milliyetsiz’ tarikattan daha ne bekliyorsunuz?”
Türk Milleti’nden özür dileyin…
Bu ‘Dernekler’inizi de kapatın…
Türk Milleti’ne hizmet etmek için, çok güzel fırsatlar vardır; bu fırsatları kullanın…
‘Nuri Ziya Sokağı’ndaki “Mason Locası”na da buradan sesleniyorum: - Siz de o ‘Derneği’nizi kapatın ve Türk Milleti’nden özür dileyin…
Suâl: - Neden “özür dileyecekler?”
Cevap: - Bu teşkilatlar, ‘gizli teşkilatlar…’ “Neden  mi ‘özür dileyecekler?’
Atatürk, ‘Mason Locaları’nı kapatmıştır…
Suâl: - “Kapatmadı…” “Biz feshettik” diyorlar…
Cevab: - “Yalan” konuşuyorlar…Onların hiçbir sözüne inanmayın……”

“DAĞ BAŞINI DUMAN ALMIŞ-GENÇLİK MARŞI” DA ‘İSVEÇ HALK ŞARKISI’/ ‘İSVEÇ MİLLÎ MARŞI’

“Dağ Başını Duman Almış Marşı”, yani “Gençlik Marşı” da, ‘resmen İsveç’in Millî Marşı’dır…
Ali ELÖBE isimli bir ‘Türk’, ‘Türkçeleştirmiştir…
“The Irallanda Jöntor/ İsveç Millî Marşı” dır yani…”

“MASONLAR=SİYONİST YAHUDİLER”

“Masonlar= Siyonistler=Siyonist Yahudiler”, ikisi ‘aynı şey’ zaten…
‘Kültür Erozyonu’ yapıyorlar…
İsrail, Türkiye’deki her iktidarı ‘devirmek’ için; “şarkılarla, marşlarla” ‘propaganda’ yapar…
“Hollywood Film Sektörü” de, “Masonların, Siyonistlerin…”
‘Masonlar=Siyonistler=Siyonist Yahudi Lobileri”, ‘Türk Milleti’ni bölmek ‘ isterler ve bundan da “para” kazanırlar…”

“DOLAR – ALTIN-PETROL” FİATLARI ARTIYORSA!

Türkiye’mizde yaşanılan bir “vakıa” olan ‘Dolar-Altın-Petrol’ fiatlarının ‘yükselişindeki “Dış Güç Etkisi”ni, “Mason-Siyonist-Yahudi Etkisi”ni ‘dudak bükerek’ küçümseyen ‘bazıları’na, Bozkurt İlham GENCER’ce cevap:- “Dolar’ı, Altın’ı, Petrolü dünyada kim topluyor? Onların teşkilatları topluyor…Yahudiler topluyor… Baronlar, Baronesler topluyor…
Paraya taparlar…Dinleri, imanları “para”dır…
Karl Marks, Lenin hep ‘Siyonist-Mason-Yahudi’dirler…”

“OYUN’UN ADI”

“Dünya’da oynanan “oyun”un adı: Masonik-Siyonist-Yahudi gizli teşkilatın, Türkiye’yi ‘dize getirme oyunu’dur…
Suâl:- Neden?
Cevap:- Türk Milleti, Büyük bir Millet de ondan…
“Her yolu” denerler: “Fesat çıkarma”, “İşkençe”, “Darbe”, “Medya…”
TÜSİAD, Masonların, Siyonistlerin, Yahudilerin ‘Yan Kuruluşu’dur…
Rahmetli Sakıp SABANCI, onlardan ayrıldı…
SABANCI’yı da ben evlendirdim…
Bakınız, kolumda saatimde resmini taşıyorum…”(*)

NETİCE-İ KELAM:

“10. Yıl Marşı”nın da “28 Şubat Post Modern Darbe”nin “Darbe Marşı” olduğunu da biliyorsunuz herhalde!?
Vesselam…

Terme, 17.Ekim.2018
İsmet GÜLTEKİN
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci
metgultekin@hotmail.com

(*): www.haberiniz.com.tr haber sitesindeki ilgi ‘röportaj’ videosu; www.youtube.com’da da…

Lütfen şu kaynaklara da bakınız:
1)  Ahmet Deniz AĞCA, “Ünlü Müzisyen İlham GENCER’den İlginç Yorum: “Türkiye’deki Bütün Darbeler, Şarkılarla Yapılmıştır”, Yeni DÜŞÜNCE Dergisi,21.Kasım.2015
2)  Aziz ÜSTEL’in, Star Gazetesi’ndeki “Masonlukla “ ilgili Dizi Yazıları, 16-17-18 Ekim 2018
3)  Yeni AKİT Gazetesi, “Millî Marşlar”ımız, aslında “Yabancı Marşlar” olduğuna dair, geçen aylardaki ilgili  ‘Sürmanşet’‘görsel’ deki ilgili haber…

4)   Ve Facebook/igltk’deki ilgili “paylaşım…”

"TÜRK SİYASÎ TARİHİNDE BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ-Siyasî Gelişimi-Fikrî Kaynakları-Teşkilatlanma Yapısı(1993-2009)(*)" Kitabı,"BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ"Nİ 'ANLAMA' KILAVUZU

“TÜRK SİYASÎ TARİHİNDE BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ-
Siyasî  Gelişimi-Fikrî Kaynakları-Teşkilatlanma Yapısı(1993-2009)(*) Kitabı,
 “BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ”Nİ ‘ANLAMA’ KILAVUZU


              Yukarıda ismi zikredilen “kitap”,”eser”, tamamiyle ,siyasî tarihimizde,”Lideri Şehid” edildikten sonra da idame eden; neredeyse ‘bir çeyrek asrı’, ’25 seneyi’ tamamlamak üzre olan ve daima “Gönüllerin Partisi” olarak anılmış olan “Büyük Birlik Partisi(BBP)”ni, “Muhammedî Gül Hareket”ini, “YAZICIOĞLU HAREKETİ”ni ‘anlama kılavuzu…’

             Velâkin sahasında tamamiyle ilmî olarak; “siyaset ilmi” olarak; “siyasetoloji” nokta-i nazarında yapılan “ilk çalışma” denilemez!!!


             1991’lerdeki “Devlet-Ocak-Dergâh-12 Eylül’den 1990’lara Ülkücü Hareket”(1); “Kurtların Kardeşliği”(2),”Türk Sağı’nın Üç Hâli”(3) vâri ‘kitap’ ve ‘eser’lerde de, “siyasetoloji” açısından  da, “Büyük Birlik Partisi” hakkında,‘önceden yapılmış çalışmalardı’, diyebiliriz…

           Kısaca,“Türk Siyasî Tarihinde Büyük Birlik Partisi”(4) isimli ‘kitap’ ve ‘eser’in en ehemmiyetli “farkı”; “3.Bölüm” deki “Büyük Birlik Partisi’nin Faaliyetleri”; “4. Bölüm”deki “Büyük Birlik Partisi’nin İç-Dış Politikaya Dair Görüş ve Projeleri”; “6.Bölüm”deki “Büyük Birlik Partisi’nin Teşkilat Yapısı” ile “Ekler”deki ‘izahat’ları ile adetâ “derinlemesine Büyük Birlik Partisi(BBP)”ni mevzû almış olmasıdır…


            Mezkûr ‘kitap’/ ‘eser’; Ömer UMUR’un, ‘dört sene’yi bulan “Yüksek Lisans(Master)” çalışmasıdır da…
            “Ülkücü-Alperen Şehid Muhsin YAZICIOĞLU olmak üzre,’Ülkü Yolunda Şehid’ olan bütün “Ülkücü Şehidler”imize,”şehidler”imize ‘ithaf’ edilmiş” olan,kısaca, “Türk Siyasî Tarihinde Büyük Birlik Partisi” isimli ‘kitab’ı/’eser’i “orijinal” yapan bir diğer hususlar ise; “Kitaba Önsöz”” ve “Teze Özel”deki ve “Sunuş”taki yazılar ile “1. Bölüm”de,”Temel Kavramlar” başlığı ile yayınlanan “Siyaset-Siyasî Partiler-Siyasî Parti Tipleri/Sistemleri/Teşkilatları/ Fonksiyonları” başlıklı, adetâ “Siyaset İlmi/Siyasetoloji’ye Giriş” yazıları olsa gerek!!!

          Bu sebeple de, her ne kadar “sahasında ilk yapılan akademik çalışma” denilemese de, “derinlemesine ve akademik olarak”, kısaca,“Türk Siyasî Tarihinde Büyük Birlik Partisi(BBP)” isimli ‘kitap’/’eser’; “akademik yoğunluğu yüksek ilk çalışma” denilebilecek kertede…

          ESERDEKİ ‘YANLIŞ’LAR,’HATA’LAR ve ‘TARTIŞMALI MEVZÛ’LAR


     Kısaca, “Türk Siyasî Tarihinde Büyük Birlik Partisi(BBP)” isimli eserin “1.,2.,5. Bölümler”i ile “Sonuç” kısmını okudum.
    Gördüm ki, iki-üç mes’ele de ‘yanlış’,’hata’ yapılmış ve ‘tartışmalı mes’eleler’ meydana gelmiş:
     Birinci ‘yanlış/hata’: “Nizam-ı Âlem Ocakları”nın “Alperen Ocakları” olarak ‘isim değişikliği’ yapılmasının ‘gerçek/hakikî sebebi”nin ‘anlaşılır’ bir şekilde izah edilemeyişi…
     Bu mes’ele çok ehemmiyetlidir, çünkü “fikir-düşünce-ideoloji partiler”inde, ‘geri adımlar atmak’, hiç de tasvip edilecek bir hâl değildir.Üstelik, böyle bir “isim değişikliği geri adımı atma”nın sebeblerinden olarak; “Alperen isiminin tarihimize ve mazimize en uygun isim olduğu”(5) izahının gösterilmiş olması da, çok su götürür.
        O zaman sormazlar mı; “Nizam-ı Âlem” ismi, “tarihimize ve mazimize uygun” değil miydi?
      Bendenizin de,  sıcağı sıcağına yaşadığı bu mes’eledeki vetirede, ‘tavrımı’, “isim değişikliği resti” şeklinde ortaya koymuştum.
      Maateessüf dönemin “Samsun Nizam-ı Âlem Ocakları Başkanı” ve “Karadeniz Bölge Sorumlu” Recep TEMEL; “Nizam-ı Âlem Ocaklarına, dönemin Emniyet Teşkilatlarının verdiği bilgilere göre, ‘sızmalar’-“Hizbullah” vari- olduğu bilgisini aldıklarını, bu sebeple de ‘Nizam-ı Âlem’ ismini ‘Alperen’ olarak değiştirerek; “Alperen Ocakları” ismini aldıkları”(6) “gerekçe” göstermişti…

       Hal bu ki; 2018’ler Türkiye’sinde bile, bu mes’elede de,”her şey aslına rucü etmeli” ve şimdilerde “Vakıf Statüsü”nde olan “Alperen Ocakları Eğitim,Kültür,Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı”, ismini “Nizam-ı Âlem Ocakları Eğitim, Kültür,Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı” olarak değiştirmelidir…

      Elbetteki, “Nizam-ı Âlem Ocakları Dergi Temsilciliği”nden; seneler sonra, mevcut ‘Devlet Yapı’mızda, ‘hukukî’ olarak da “Alperen Ocakları Eğitim, Kültür,Yardımlaşma  ve Dayanışma Vakfı” ‘statüsü’ne gelebilmiş olabilmek bir “başarı hikâyesi”dir…
     Yine elbetteki mezkûr eserde, “isim değişikliği sebepleri”, “Devlet Sorunu,Yapısal Sorun,MHP’nin başarısının olumsuz etkileri ve maddî sebepler” şeklinde ‘detaylı/ayrıntılı’ bir şeklide dillendirilmiş de.(7)

      İkinci bir mes’ele ise “BBP’NİN İDEOLOJİSİ”(8)nin izah edildiği sayfalarda, “Nizam-ı Âlem Ülkücülüğü”nün, “Türk-İslâm Ülkücülüğü”nün de adetâ ‘kitabını da yazmış’ olan rahmetli ‘Evlâd-ı Rasul’ Seyyid Ahmed ARVASÎ Hocamızın “Türk-İslâm Ülküsü”nün de, dönemin “Efsanevî Gazetesi” “HERGÜN Gazetesi”nde neşvü nema bulduğunun daha aşikâr bir şekilde izah edilemeyişidir. Üstelik “Ülkücü Camiâ”nın “Burak Yayınları” ile “Bilgeoğuz Yayınları”, bu mes’eleye hiç temas etmemişlerdir…

    Ömer UMUR ise mes’eleyi ele  aldığı kısmın adetâ sonlarına doğru,”Seyyid Ahmed Arvasî’nin Hergün gazetesinde Türk-İslam Ülküsü başlığı ile yazdığı makaleler” izahı da silik ve sönük kalmaktadır…(8)
    Elbette ki, “BBP’nin İdeolojisi”, “İslâm ile meczolunmuş; İslâmı gaye edinen; İslâm’ın izin verdiği hududa kadar milliyetçi”, “soy”u ve “vatan”ı dışlamayan, muhafazakâr ve maneviyetçi, demokrat,Türk-İslâm Ülkücülüğü, İ’lây-ı Kelimetullah için Nizam-ı Âlem Ülkücülüğü”dür…

12 EYLÜL 1980’DEN SONRA DA ,“NİZAM-I ÂLEM DERGİSİ” ÇIKTI!!!

       Bir diğer mes’ele de, “Ülkücü Yemini” de yazmış olan Dr. Lütfi ŞEHSUVAROĞLU’nun, “Nizam-ı Âlem Dergisi Vakıası”nı ele aldığı ve “kamuoyu” ile paylaştığı FETÖ/PDY tescilli “Vahdet Gazetesi”ndeki köşe yazılarında, ‘bir kerecik bile’olsa, “12 Eylül 1980’den sonra da, Nizam-ı Âlem Ocakları tarafından da, ‘Nizam-ı Âlem Dergisi çıktı”, diye yazamayışıdır…(9)

     MÇP’DEN KOPUŞ SEBEPLERİ ve BBP’NİN KURULUŞU


          Ömer UMUR’un, kısaca “Türk Siyasî Tarihinde Büyük Birlik Partisi(BBP)” isimli eserinde, dönemin “Milliyetçi Çalışma Partisi(M.Ç.P.)”nden “ayrılış/kopuş sebepleri” ‘detaylı/ayrıntılı’ bir şekilde ele alınmıştır…
         Bu fakirin bile senelerden bile ‘anlayamadığı’, bazı ‘MHP’liler’in ‘BBP’lilere’, yıllar boyunca “Hain” diye damgalamalarının sebebini,, UMUR’un bu eserinde öğrendim: Meğerse, “MÇP’nin yirmi milletvekilini bulup, grup kuracağı süreçte, kopuşun, istifaların gerçekleşmiş olması”(10) imiş…

         NETİCE-İ KELAM:

     “Türk Siyasî Tarihinde Büyük Birlik Partisi(BBP)-25 Mart 2009-25 Mart 2019”, ikinci bir “Yüksek Lisans Tezi(Master)” mevzûsu olsa gerek…
       Ayrıca,“Milliyetçi Hareket Partisi(MHP)” ile “Büyük Birlik Partisi(BBP)” ile “İyi Parti” ile “Ülkücü Hareket”te, kaç hizip, franksiyon, grup teşekkül etti?, ‘tahkik’e değer…’
      “Atsızcılar, Bozkurtçular, Üç Hilâlciler”, ‘MHP Süreci’nde meydana gelen “franksiyonlar…”
        “AKMHP’liler, AKBBP’liler” de 2018’ler Türkiye’sinde yazılan-çizilen “franksiyonlar”, “gruplar” mı ne?
       Merhum “Ülkücü Alperen Şehid Muhsin Başkan Doktrini”nin mevcut “BBP” neresinde ki?!
        Vesselam…
Terme, 20.10.2018
İsmet GÜLTEKİN
Araştırmacı-Yazar ve Eğitimci

Dip Notlar:
 (*): Ömer UMUR,”Türk Siyasî Tarihinde Büyük Birlik Partisi-Siyasî Gelişimi-Fikrî Kaynakları-Teşkilatlanma Yapısı-1993-2009”, MUHSİYAD,1.Baskı Mart 2017,Ankara,Not: Eser 3. Baskıyı da yapmış…Kitabı isteme adresi: Ömer UMUR:05052367146;e-mail: umur615@hotmail.com
(1):Tanıl BORA-Kemal CAN, “Devlet-Ocak-Dergâh,12 Eylül ‘den 1990’lara Ülkücü Hareket”, İletişim Yayınları, İlk Baskı 1991, İstanbul
(2): Hakan AKPINAR, “Kurtların Kardeşliği-CKMP’den MHP’Ye-1965-2005”,Kamer yayınları,İlk Baskı 2016,İstanbul
(3): Tanıl BORA,”Türk Sağının Üç Hâli-Milliyetçilik-Muhafazakârlık-İslamcılık”,İletişim Yayınları,1. Baskı 1998,İstanbul
(4): Ömer UMUR, adı geçen eser
(5): Ömer UMUR, a.g.e., s.296
(6): Terme Birlik MEFKÛRE,ilgili kupürler
(7): Ömer UMUR, a.g.e., s.295
(8): Ömer UMUR, a.g.e., s.261-278
(9): Dr. Lütfi ŞEHSUVAROĞLU,Vahdet Gazetesi, İlgili Kupürler

(10): Ömer UMUR, a.g.e., s.80