Powered By Blogger

26 Eylül 2010 Pazar

"12 EYLÜL 2010 REFERANDUM SÜRECİ"Nİ, BİR DE BENDEN OKUYUN!!!


Kaçıncı "halkoylaması/referandum" olduğunu çoğumuzun bilmediği bir "12 Eylül 2010 Referandum Süreci" de bitti. "Referandum süreci" bitti amma "bitmeyen sürecler" de başladı.
"Tek Başına İktidar Güçü Nasıl Olur?", çoğu gençlerimiz gibi ben de şahid oldum. Hani, 12 Eylül 1980 sonrası "Tek Başınayayınlar" iki "iktidar" gördük..Hemen hemen her iki "iktidar"ın da "siyasî yapısı ve zihniyeti" "çok benzerlikler" ihtiva etmektedir, diyebiliriz.
Hakeza, "23 Yıllık Tek Başına CHP İktidarının Güçünü ve Yaptıklarını" ise ancak kitaplardan öğrenebiliyoruz...
Elbetteki "Güç/Kuvvet" deyince de, "Hakk/Hukuk" hak getire..."Me'siz Medeniyet'in düsturu" olan, "Kuvvet Haktadır, Kuvvetli, Güçlü olan Haklıdır"ın ve tabii bence "İkinci Anavatan "olan "AKP İktidarı" ile çokça sayıda da "istismarlar", "siyaseten vakıalar" yaşandı...
Bir kere daha anladık ki, "siyaseten yapılanlar" alınan oyları attırsa da, "siyaseten" e "aldanmayan ve kanmayan" geniş kitlelerin haklılığı, zaman içinde ortaya çıkıyor...
Hele de "darbeler" de çok kötü "sınavlar" vermiş olan "Türkiye Medyası"nın, bu seferde, "İslamî Camiâ" dediğimiz yazılı-görsel medyanın "ikircikli", "objektif" ve "dürüst" olmaktan çok uzak yayınları, sizi bilmem amma benim "evet" kararımdan çaydırdığı gibi, midemi de çok bulandırdı.
"Tek yanlı" ve "dürüst ve objektif" olmaktan çok uzak yayınlar, reyleri elbette arttırdı da...(Yeni ASYA gazetesinin bu konudaki "farklılığı"nı ruhucanımla alkışlıyor ve kendilerini tebrik edeiyorum.)
Hele de sekiz yıldır "eski siyasî görüşü"ne alenen bir "harf" bile edemeyen fakat varsa-yoksa "Ülkücü Hareket"e "veryansın eden bir "Türkiye Başbakanı"nı ise ben yaşadığım sürece "ilk defa gördüm..." "Siyaseten gözyaşı dökmeyi andıran " "durumlar", hele de "Allah(c.c.) için sevmek, Allah(c.c.) sevmemek düsturunun geçerliği olduğu bir "medeniyetin çocukları"na , doğrusu hiç mi hiç yakıştıramadım...
Sekiz yıldır bu mevzuda "kılını kıpırtdartmayan", "hiçbir şey yapmayan" ve sekiz yıldır "ilk defa", 12 Eylül Referandum sonrası "Anıtmezarı" hatırlayan bir "Türkiye Başbakanı"mız, doğrusu demek gerekirse, bana hiç de "Allah(c.c.) için" gelmiyor...
BBP'si ile MHP'si ile "Ülkücü Hareket"i oluşturan mü'min kardeşlerimizin bazılarında ise "mantık" eksikliğine şahid olduk gibime geliyor...Hattâ "Başbakan"ımızın "eski siyasî görüşü"nü idame ettiren "siyasî parti"de de "benzer "mantık eksikliği"ne şahid olduk gibime geliyor...Onlar da o şekilde"Siyaseten hareket ettiler", demeyeceğim...
Kardeşim "eksik ise, "yetersiz ise" veya "şimdilik hayır" demenin "şeriat-ı garra"ya aykırı, hatta diyelim ki, "demokrasi"ye aykırı bir "duruş" mu olurdu acaba? Bu hususlarda "Bizleri de istimal ettiler, kullandilar" diye hiç düşündünümüz mü?
Akabinde başlayan "2011 Genel Seçim Süreci" ile öyle anlaşılıyor ki "Türkiye'mizin umum devasa mes'eleleri" yine ertelendi gibi...
100. yılına doğru gittiğimiz "devlet"imizin nelerle karşılacağı yine "verileri"nden anlaşılır herhalde...
Kalkınmış, "istiklâl-i tam" sahibi, sahiden "demokrasi"ye geçebilmiş bir "Türkiye" de kimler yaşamak istemez ki?
26.Eylül.2010
İsmet GÜLTEKİN
ismet_gultekin@mynet.com ve metgultekin@hotmail.com