Ahmet SEZGİN:
"-'AMAZON KARILARILARI'NDAN YARDIM İSTEMEYE İHTİYAÇ YOKTUR..."
ŞEHRİN RUHU, BİZ
VE AMAZONLAR(*)
Bir yeri, şehir yapan, onun ruhudur.Bir
kentten ortak değerleri, hatıraları, alışkanlıkları, ortak mekan-ları; sanat,
kültür ve gönül adamlarıyla milli kahra-manları çıkarıp attığınızda taş
yığınından başka bir şey kalmaz orada. O zaman da orada bir "şehir
ruhu"ndan da bahsedilemez ortak kimlikten de.
Bir şehri yenilerken, geliştirirken hem
estetik kurallara hem de o şehrin ruhuna, manevi dokusuna, otantik yapısına
dikkat etmek gerek. Sibel Eraslan´ın ifade ettiği gibi: ?Güzellik, tek başına
estetik bir mevzu değildir. Veya İslam estetiği dediğimizde güzellik, aynı
zamanda sorumluluk, vicdan ve hukuk anlamlarına da gelir.?
İlçemiz Terme gerek tarihi, siyasi
sebeplerle gerekse sosyo-ekonomik ve iklime bağlı sebeplerle çok fazla tarihi,
kültürel eserlere; meşhur manevi, ilmî, siyasî, edebi şahsiyetlere sahip
değildir. Dolaysıyla ilçemizde Pazar Camii gibi üç beş eser dışında bilinen
eski (Osmanlı dönemine ait) cami, kilise, medrese, kervansaray, köprü, çeşme,
kale, han, hamam gibi önemli mimarî eserlerden günümüze taşınan da pek yoktur.
Cüneyd-i Bağdadi diye meşhur olan Kubatoğlu Cüneyt Bey, Ziya Behlül Bey,
Debreli Hasan, Hacı Kuzu dışında çok bilinen çok eski bir zat da yoktur.
Böyle olunca Terme´de "şehrin
ruhu"nu neler oluşturacaktır? Fındığı, pirinci, kavağı, pidesi, mısırı,
pancarı, limonatası mı? Bunlar, ekonomik hatta turistik değerdir ama şehrin
ruhunu oluşturamaz.O zaman da bazı efsanelerle ve tarihi kaynaklarda buralarda
yaşadığına dair ifadelerin geçtiği savaşçı, erkek düşmanı ve bizim kültürümüze
çok aykırı" Amazon kadınlarının ruhundan "Terme´nin tanıtımı, turizme
açılması"için imdat dilenilmeye başlandı. Elbette amaç"?turistik
kazanç" idi ama yol, yöntem kültürel bakış hem yanlış hem de çok eksik
olunca toplumda huzursuzluk, kısır çekişmeler başgösterdi.
Geçen yıllarda şahit olduğumuz turizm
sevdasıyla "DNA´larımızda Amazonların kanı var. Biz, Amazon´uz.Terme
Amazon´dur." diyecek kadar Amazon aşkıyla yanıp tutuşmalar, saçmalıklar,
kamuoyu aldatmacasıyla Meydana Amazon heykeli konulmak istenmesi, milli ve
manevi değerler hususunda çok hassas insanımızı oldukça rahatsız etmektedir.
Terme´de Amazon efsanesi veya mitinin turistik bir öge olarak kullanılması
olabilir ama bu şekilde yani Sodom-Gomero, Ponpei halkı gibi sapık kültüre
sahip Amazonlar; bir kültür ögesi, kimliğimizin parçası gibi
sunulmamalıdır.İlla olacak deniyorsa Amazon simgesinin yeri de bir şehrin
ruhunu yansıtacak meydan olmamalıdır.Simenit Gölü yanında ibret olarak
sunulabilir.
Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait pek fazla
değerimiz olmasa da Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan çokça değerimizin farkına
varmamız gerek. Terme´de yaşamış Hababam Sınıfı yazarı Rıfat Ilgaz, Turgut
Uyar, Ozan Arif gibi sanatçıların tanıtımı; Mehmet Aslantuğ, Baha Rahmi Özen,
Senai Demirci, Ertuğrul Sevindik gibi yaşayan Termeli sanatçıların fark
ettirilmesi hem şehrin ruhu ve kimliği açısından hem de turizm yönünden önem
arz etmektedir. Kırkpınar Başpehlivanı, Balkan, Akdeniz ve İslam Oyunları
Şampiyonu Kenan Şimşek gibi güreşçilerimizden, onlarca sanatçı, yazar ve ilim
adamımızdan faydalanmamak büyük eksiklik. Bunlar için "Şairler ve
Sanatçılar Parkı"olabilir. Yeni Adliye Binasının karşısında Ozan Arif´in
doğduğu ev, koruma altına alınabilir. Tam 50 yıl önce Terme´de tarihi konferans
veren Necip Fazıl´ın ismi, Belediye Kültür Merkezine verilebilir. Yahya Kemal
İlkokulunun eski binası, ismiyle yaşatılmalı; "Terme Müzesi ve
Kütüphanesi" olmalıdır.
Cumhuriyet döneminde çok az sayıdaki özel
mekanlar yok edilmemeli. "Terme Lisesi", adıyla bu ilçenin en eski
lisesiydi; çok önemli bir aidiyet, kimlik oluşturmaktaydı. İsminin kesinlikle
yaşatılması gerekirdi.Yazık oldu! (Yine de bu yanlıştan dönülebilir.)
"Garaj Camii", ?Cumhuriyet Meydanı", "Terme Kız Meslek
Lisesi", "Yahya
Kemal İlkokulu", :Fatih İlkokulu" isimleri de yaşatılarak binlerce insanın anılarına, geleneğine darbe vurulmamalıydı.Eski "?Kapanaltı",Eski Atatürk İlkokulu binası,"?Turan Sineması","Çınarlık Futbol Sahası" yaşatılmalıydı. Köy isimlerimizin mahalle adı olmaması gerekirdi."Köy tavuğu" yerine "mahalle tavuğu" mu diyeceğiz? "Köy yoğurdu"yerine "mahalle yoğurdu" mu diyeceksiniz? Ben, "mahalle çocuğu" mu olacağım yoksa?
Kemal İlkokulu", :Fatih İlkokulu" isimleri de yaşatılarak binlerce insanın anılarına, geleneğine darbe vurulmamalıydı.Eski "?Kapanaltı",Eski Atatürk İlkokulu binası,"?Turan Sineması","Çınarlık Futbol Sahası" yaşatılmalıydı. Köy isimlerimizin mahalle adı olmaması gerekirdi."Köy tavuğu" yerine "mahalle tavuğu" mu diyeceğiz? "Köy yoğurdu"yerine "mahalle yoğurdu" mu diyeceksiniz? Ben, "mahalle çocuğu" mu olacağım yoksa?
Eskiye ait ortak mekanların pek kalmadığı
ilçe-mizde meydandaki "Saat Kulesi" bile yıkılmama-lıydı.Yıkılmışsa
yerine Hasan Özdemir Hocamın da teklif ettiği gibi "Terme
Şehitliliği" olmalıdır. Yahut Terme´de yaşamış yukarıdaki büyük
şahsiyetler tanıtılmalıdır. Şehrin kültürü, ruhu için "kendi
adamlarımız" yerine "Amazon karıları"ndan yardım istemeye
ihtiyaç yoktur. Sahiden bize ait olanları yaşatalım yahut az bilinenleri fark
edip fark ettirelim.Yapılacak yenilikler, hem kültürel dokumuza uymalı hem de
kuşatıcı, estetik ve faydalı olmalıdır.
(*):
Ahmet SEZGİN(Eğitimci, Şair ve Yazar),"Şehrin Ruhu, Biz ve
Amazonlar", Terme Bilgi Gazetesi,16.05.2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder