Powered By Blogger

12 Aralık 2009 Cumartesi

"İSLÂMCI MÜTEFEKKİR" RAHMETLİ NECİP FAZIL KISAKÜREK'İN



"İSLÂMCI MÜTEFEKKİR" RAHMETLİ "NECİP FAZIL KISAKÜREK'İN,
ATATÜRK'ÜN ÖLÜMÜ VESİLESİYLE YAZDIKLARI"NIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ...
Bilmem sizler de karşılaşıyor musunuz; "internet'te sörf" yaparken; "yepyeni" ve "ezber bozan bilgiler"i okuduğunuzda, heyecanlanıyor ve hop oturup, hop kalkıyor musunuz?
Geçenlerde bana öyle oldu:"Ayın Dergileri"ni "tık"ladığımda, "Anadolu ÇINAR Dergisi, Yıl.:5, Sayı.:51, Mayıs 2009, s.16"yı okuduğumda-demek ki yeni sayıları,Aralık 2009 sayısı çıkamamış-heyecanlandım ve âdeta yerinde duramaz olup, peşi peşine "çıktıları"nı aldım. Amma "puntolar" çok mini olduğundan, "rahatlıkla" okunmuyordu. "Allah'ın lütfu" denilebilecek bir "durumla" karşılamıştım âdeta...Hemen aklıma "google"dan malum cümleleri yazıp, başka "site"lerde de "mevcut" olduğunu gördüm ve okudum.
"26 Mayıs 1904"de İstanbul'da doğan "İslamcı Mütefekkir" rahmetli Necip Fazıl KISAKÜREK'i, hemen hemen hepimiz, "çok farklı algılamış", zihinlerimizde "çok farklı nakşedilmiş"ti. Halbuki biliyorduk, okumuştuk, "örtülü ödenek"ten "para almaları"nı!.."www.wikipedia.org"un da verdiği malumata göre, "Atatürk aleyhinde işlenen suçlar hakkındaki kanuna aykırı fiilinden dolayı 8 Temmuz 1981 tarihinde Atatürk'ün manevi şahsına hakaret suçundan hüküm giydi. Karar Yargıtay 9. ceza dairesi tarafından onaylandı.[11]
Davaya konu olan "Vatan Haini Değil, Büyük Vatan Dostu Sultan Vahidüddin" adlı kitabın mahkemenin bilirkişi olarak görevlendirdiği Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Seçil Akgün tarafından herhangi bir suç unsuru teşkil etmediği rapor edilmiş ancak Necip Fazıl "Atatürk'e hakaret etmeye meyilli olmak" gerekçesiyle mahkûm edilmiştir.[12]"
Rahmetli Necip Fazıl KISAKÜREK,otuz dört yaşında iken; "ATATÜRK'ÜN ÖLÜMÜ VESİLESİYLE YAZDIKLARI"nda ise neler yazıyor ve ne gibi "değerlendirmeler" yapıyordu?
Atatürk'ün ölümünün 15.gününde yani 25 Kasım 1938'de yazılmış. "Ölümü, fındığın kabuğunu kırmadan içini yiyen bir sihirbaz edası" olarak tanımlamakta; "Ölüm Meleği" Azrail Aleyhisselamı ise; "Yaratıcının bir defa bile şaşırmamaya memur sadık işçisi" olarak belirtmekte.
"Bütün dünyada kıralına, anası kadar yanacak kimse yoktur" diye yazan rahmetli Necip Fazıl KISAKÜREK; "Atatürk'ün Ölümü"nü, "Her evin ölüsü olabilmiş kahraman" olarak tarif etmekte."Hiçbir Türk, kendini, Devlet Reisine, bütün dünyanın bu türlü bir saygı göstereceğini ümit edemezdi" diyen rahmetli Necip Fazıl KISAKÜREK; "Osmanlı İmparatorluğu yarı dünyaya sahip olduğu devirlerde bile böyle bir ihtirama sahip olabilmiş hükümdar yoktur." demekte.
ATATÜRK'ü, birden fazla yerde, "Millî Kahraman" olarak tarif eden rahmetli Necip Fazıl KISAKÜREK; "Avrupa'nın bize en yabancı milletlerine kadar, heyetlerle, askerî kıt'alarla ve en büyük mümessillerle Ankara'ya koşmuş olması gösteriyor ki, Garp, ATATÜRK'ün şahsında Türk ehliyet ve kıymetine artık inanmıştır." diye de yazmakta.
ATATÜRK'ün "Türk'e, hem Türk'ü, hem de Avrupalı'yı inandırabildi" diyen rahmetli Necip Fazıl KISAKÜREK; ATATÜRK'ü, "Büyük Nikbin(İyimser) Kahramanlar" kategorisine dahil etmekte; "Bedbin(kötümser) kahraman" değil; "motive edici, müjdeleyici, ümid aşılayıcı, pozitif enerji salgılayıcı, iyimser, nikbin kahraman" diye tanımladığı ATATÜRK'ün; asla "Türk Milleti'nin esaret ve mahkumiyet altında yaşayacağına inanmadığını ; ve "koca bir millete hayat vesilesi getirmiş bir kahramandı ATATÜRK", diye yazıyor.(Anadolu ÇINAR Dergisi, Yıl.:5, Sayı.:51, Mayıs 2009, s.16)
Rahmetli Necip Fazıl KISAKÜREK, bir şiirinin sonunda, "Bir şapka, bir eldiven, bir maymun ve inkılâp" diye bitiriyor ve "Devrim Yılları Tartışmaları"na da "katkılar" yapıyordu..Ekseriyetimizin hafızalarına ise hep "aykırı", hep "standart dışı", hep "imalat hatası" olarak nakşedilen rahmetli Necip Fazıl KISAKÜREK, 34 yaşında iken bunları yazıyordu. Rahmetli Necip Fazıl KISAKÜREK, ne zaman Abdülhakim ARVASÎ(k.s.)'ye "intisap" etti diye düşünüyorsanız, otuz yaşlarında,yani 1934 yılında...(www.wikipedia.org)Demek ki, "ATATÜRK'ün ölümü vesilesiyle yazdıkları", "müntesipli" iken yazılmış!
"Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK", elbetteki "devletimizin kurucusu..." Her "zihniyet"in bir "Atatürk Portresi" var elbette...
"Ama Hangi Atatürk?"
12.12.09
İsmet GÜLTEKİN
ismet_gultekin@mynet.com

Hiç yorum yok: