Powered By Blogger

4 Aralık 2011 Pazar

VE ARTIK "NAKŞİBENDİLİK" DE "DERS KİTAPLARI"NDA


               VE ARTIK “NAKŞİBENDİLİK” DE “DERS KİTAPLARI”NDA
Sizlerle bir sevincimi, bir memnuniyetimi paylaşmak istiyorum. Hem de her türlü “bağnazlık”tan, her türlü “taassup”tan, her türlü “rijit”likten, “katı”lıktan çokca uzak her “gönül sahibi”ni sevindirecek, memnun edecek bir “güzel gelişme”, bir “iyi gelişme.”
Bazı “tesbitler”le yazıma devam etmek istiyorum.
1)      “Millî Eğitim Sistemi”mizde, eğitimde, okullarımızda, hâlen “Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi” dersleri, İlköğretim’in 4.sınıfından itibaren haftada 2(iki) saat; Ortaöğretim’de ise haftada 1(bir) saat olarak görülmekte, işlenilmekte.
2)      Henüz son yıllarda çokca ehemmiyet verilen “Anaokulları”nda, “Anasınıfları”nda ve İlköğretim’in 1., 2. ve 3. Sınıflarında “Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi” dersleri okutulmamakta. Bir zamanlar, “Türkiye’mizde mes’elenin kökeni İlkokullar’dır”,diyen “düşünce adamları”, herhalde şimdilerde şöyle derlerdi:” Türkiye’mizde mes’elenin kökeni Anaokulları’dır…”
3)       “Post- Modern Askerî Darbe” olarak da isimlendirilen “28 Şubat 1997 Süreci”nin, sadece güvenliğimiz, sadece ekonomimiz de değil, eğitim’de “büyük yıkımlar”a sebep olduğu aşikârdır. Her ne kadar, “eğitim’deki katsayı adaletsizliği”, yeni, “13 yıl sonra” giderilse de…Ancak “kesintisiz 8 yıllık eğitim, hâlen “sonlandırılamamış” vaziyette..
“Kur’an-ı Kerim’i öğrenmedeki yaş sınırı”  uygulaması bile daha yeni, geçen aylarda “kaldırılmış” , “sonlandırılmış” olsa bile…
4)      Eğitim Sistemimizde ekseriyetimizin bil(e)mediği bazı “güzel/iyi gelişmeler” de yaşanmakta. Şahsen ben bile “eğitim sektörü”nün bizzat içinde olanlardan olmuş olsam da, daha geçen “Kurban Bayramı” ‘tatili’nde öğrenebildiğim “güzel/iyi gelişmeler…”
5)      “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e” geçiş ile  de yaşanılan , çok sayıdaki “tarihî arızalar”dan biri de; ya İslamî, manevî değerlerimizin ‘geri plana atılması’, ya da ‘kontrolü’ diyebileceğimiz gelişmeler de yaşandı.”Din’e bağlı devlet yapısından, devlet’e bağlı Din yapısına geçiş…”
6)      “Cumhuriyet”le birlikte yaşanılan “vetire/süreç”te, bazı “İslamiyet’in yorum şekilleri” veya “İslamiyet’in tasavvufî yorum şekilleri”, “ekoller”, “meslek”ler “dışlanır”ken, “devre dışı” bırakılırken; yine “İslamiyet’i anlamada yorum şekilleri”nden, “düşünce zenginlikleri”nden olan bazı “ekoller” , bazı “meslek”ler ise “baş tacı” edildi, “görünürlükleri” arttırıldı, “ön plana” çıkarıldı..
Bilhassa bahse konuda, yıllar önce “Yüzyıl Kitaplığı” diye hatırladığım “seriler”den “Türkiye’de Nakşibendiler” isimli bir “kitapçık” çalışması diye bildiğim Mehmet Âkif BEKİ’nin “yaşanılan vetire”yi, “yaşanılan süreci” açıkladığı bahse konu “kitapçığı”nda; “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş “ ile birlikte, bilhassa “İslamiyet’in Tasavvufî Yorumları”ndan biri olan “Nakşibendiliğin” , çok yoğun şekilde “dışlandığı”ndan, “devre dışı” bırakıldığından; buna rağmen ise yine “İslamiyet’in Tasavvufî Yorumlar”ından, “anlama şekilleri”nden olan “Alevîlik-Bektaşilik Ekolü”nün ise “görünürlülüğü” daha da arttırıldığını ifade eder..
7)      Hemen hatırlamalıyız ki, daha düne kadar okullarımıza “materyal” olarak bile “Kur’an-ı Kerim ve Meâli” ve “Hâdis” kitaplarını sokamazdık! Ya şimdilerde? Çok şükür ki, rahatlıkla, “müfredat” icabı da, okullara artık rahatlıkla “Kur’an-ı Kerim ve Meâli”, “Hâdis” kitapları götürülebiliyor ve “materyal” olarak da  kullanılabiliyor, öğrencilere de  ‘tavsiye’ edebiliyoruz…
                       VE ARTIK “NAKŞİBENDİLİK” DE “DERS KİTAPLARI”NDA
Bilhassa “Avrupa Birliği Süreci” ile  de Türkiye’mizdeki “gayr-i Müslim”lere, “azınlıklar”a  ve “İslamiyet’in Tasavvufî Yorumlar”ından “Alevîlik-Bektaşilik” mevzûlarında, sahiden de daha da “açılımlar” yapıldı. Toplumun ekseriyetinin “Alevîlik Açılımı” diye de algıladığı gelişmelerle, onlarca “araştırmalar”, onlarca çalıştaylar” , hem de “hükûmet-devlet ricali”nce yapıldı..
Zaman zaman benim de yoğun olarak etkilendiğim ve hattâ “bu toplum içinde yaşayan biri” olarak, “Alevî-Bektaşî Toplumu”nu da “anlama” ve “tanıma” da, “bilgilenme” açısından da çok müsbetlikler ihtiva eden “Alevî Açılımı”; öyle ‘ ağza-yüze bulaştırılmış” bir “Kürt Açılımı” gibi de olmadı…Bilhassa “yeni nesiller” açısından “yaşanılan toplum yapısı”nı “anlama” ve “tanıma” açısından da çok müsbet “kazanımlar” kazandırdı.
“Ders Kitapları”na kadar giren böyle “açılımlar”, “toplum”da yoğun şekilde hissedilir ve algılanırken; benim gibi çoğumuzun da “İslamiyet’in Tasavvufî Yorumlar”ından olan bir “Nakşibendiliğin”, bir “Kadiriliğin”, bir “Yesevîliğin”, bir “Mevlevîliğin”, şöyle-böyle ‘ders kitapları”na, “müfredat”a girdiklerini fark edemedik bile! Hele de yukarıda da vurgulamak istediğim üzre, bir dönem ki, “Cumhuriyet’in ilk kuruluş yılları”nda tamamen “devre dışı” bırakılmış olan “Nakşibendilik” mevzûsunun “Devlet’in Ders Kitapları”na  girebilmiş olması bile yaşanılan “güzel/iyi gelişmelere” eklenecek başlıbaşına bir “olay” vasfı da taşımakta…
           “DİN KÜLTÜRÜ ve AHLÂK BİLGİSİ DERS KİTAPLARI”NDAKİ CAZİBELİ MEVZÛLAR
“Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi” Ortaöğretim 12. Sınıf ‘Ders Kitabı’ndaki, “İslam Düşüncesindeki Tasavvufî Yorumlar”(4.Ünite) başlıklı kısımda, çokca doğru bir şekilde “tasavvuf” ‘vakıaları’ hakkında bilgiler ihtiva etmekte..Ve “İslam Düşüncesinde Tasavvufî Yorumlar” başlığı altında, toplam 37(otuz yedi) sayfada(63’den 100’e kadar) “tasavvufî yorumlar”; “Yesevîlik”, “Kadirîlik”, sayfa 76’da ise “Nakşibendilik” ile “Mevlevîlik” ve ilerleyen sayfalarda da”Alevîlik-Bektaşilik” ve hattâ “Anadolu Alevîliği”nden “farklılıklar” arzeden ve ülkemizde, hâlen Hatay, Mersin gibi şehirlerde yaşayan “Arap Alevîliği/Nusayrilik” hakkında da”sıhhatli” bilgilere yer verilmiş…
     Yine İlköğretim Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi 7. Sınıf ‘Ders Kitabı’nda da, “İslam Düşüncesinde Yorumlar” 4.Ünite içinde, alt başlık olarak da “Tasavvufî Yorumlar” kısmında da, 11(on bir) sayfada (sayfa 81’den 92’ye kadar) “Nakşibendilik” dahil adı geçen “tarikatlar”a da yer verilmiş.
Yine Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Ders Kitapları’ndan, İlköğretim 6. Sınıf Ders Kitabı’ndaki  “İslamiyet ve Türkler”(6.Ünite); 8. Sınıf Ders Kitabı’ndaki “Kur’an’da Akıl ve Bilgi”(4.Ünite)’de ve 11.Sınıf Ortaöğretim Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Ders Kitabı’nda, “İslam Düşüncesinde Yorumlar”(4.Ünite)da-henüz 9.sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Ders Kitabı’nı inceleyemedim- çok cazibeli, “sıcak”, “iştah açıcı”, “meraklandırıcı” mevzûlara yer  verilmiş. Hattâ 11. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Kitabı’nda, “İslam Düşüncesi”ndeki, siyasî yorumlara, itikadî yorumlara, fıkhî yorumlara, amelî yorumlara, görüşlere genişçe yer verilmiş. “Mezheplerin ortaya çıkışı”, “yorum,düşünce zenginliğinin sebepleri” de izah edlirken; Türkiye’mizde bilhassa İstanbul-Halkalı da yaşayan İslamiyet’in fıkhî-amelî görüşlerinden olan ve Hz. Caferî Sadık(r.anh.) hazretlerinin “yolundan” giden “Caferîler” e geniş yer verilmiş…”Bütün siyasî-itikadî-fıkhî-amelî mezheplerin, görüş sahiplerinin; Tevhid, Nübüvvet/Peygamberlik Müessesesi, Kur’an-ı Kerim ve Ahiret mevzûlarında “ittifak” ettiklerinin de vurgulanması, ilgiyi daha da arttırıyor…
                                                                              NETİCE:
Türkiye’mizde son yıllarda, kendilerine “yavaş yavaş metodu”nu, “pasif devrim metodu”nu “uygulayanlar”; “bozuk ‘düzen’ ile entegre olanlar” denilen bir “siyasî iktidar dönemi”nde, “iyi/güzel gelişmeler” olduğunu da görebilmeliyiz.
Etrafımızdaki “Batı-Arap-Afrika Ülkeleri”nin “bahar mı, kış mı” yaşadıkları belirsiz-kaotik vetireler-süreçler yaşarken;arzuladığımız sahiden “cennet âsâ/cennet gibi baharlar” da yaşayabilmeyi kim, kimler istemez ki?
Temennimiz “bütün toplum yapımız”ın, “A’dan Z’ye” “nesillerimize” “olduğu gibi” kavratılabilinmesi…
04.Aralık.2011
İsmet GÜLTEKİN
İsmet_gultekin@mynet.com ve metgultekin@hotmail.com

Hiç yorum yok: