Powered By Blogger

19 Haziran 2009 Cuma

AHMET KABAKLI HOCA ile "TEMELLERİN DURUŞMASI" ÜZERİNE SOHBET *(5)

Ahmet KABAKLI Hoca ile "TEMELLERİN DURUŞMASI" Üzerine Sohbet

"MİLLÎ MÜCADELE İSLAMİYET'LE KAZANILMIŞTIR"*(5)(SON)


Murat BAŞARAN:- Hocam kitabınızda yer yer geçiyor; Türk-İslâm-Akdeniz şeklinde bir ifade var. Bu yeni bir sentez mi? İfade olarak Türk-İslâm-Akdeniz'i biraz açar mısınız?
Ahmet KABAKLI:- Evet. Bunu unutmayalım. Çok iyi dikkat etmişsiniz. Şimdi biz Türk-İslâm-Akdeniz terkibiyiz. Biz Anadolu Türk'üyüz... Türkiye Türk'üyüz.Bunu unutmamalıyız...
Yani meseleyi sadece Türk-İslâm Sentesi olarak düşünmüyorum. Meselâ biz Doğu Türkistan halkından farklıyız. Farkımız iyidir kötüdür manasında söylemiyorum. Yalnız onların içinde bulundukları çevre ve medeniyet, bizim içinde bulunduğumuz çevre ve medeniyetten farklıdır. Türk-İslâm Akdeniz terkibiyle biz imparatorluk kurmuşuz. Biz Ayasofya'yı gördükten sonra Süleymaniye'yi yapmışız. Bunu unutmamak lazımdır tabiatıyla. Binaenaleyh bir Ayasofya nedir? Bir Akdeniz verimidir. Biz bir Kıbrıs'ı Viyana'yı, Venedik'i Balkan âlemini, biz bütün Akdeniz'i sağıyla soluyla kuzeyi ile güneyi ile yaşamışız. Bu milletlerden bu çevrelerden bize bir takım sanat, bir takım fikir, bir takım görgü, sızıntılar gelmiştir. Biz böyle bir terkibin çocuyuğuz. İnkâr doğru değildir. Buna sebep de yokdur. Şimdi biz Türkiye'ye gelip, Türkiye'de Selçuklu ve Osmanlı dönemini yaşadıktan sonra bugüne gelmişiz.
Dün buralarda Yunanlılar, daha evvel İranlılar oturuyordu. Şimdi biz oturuyoruz. Lidyalılar oturuyordu, Urartular oturuyordu...Bütün bunlardan bir takım şeylerin bizde olmadığını söyleyemeyiz. Ama bir takım budalaların kalkıpta, biz sadece Akdeniz'iz derse, Türk-İslâm'ı bir tarafa atarsa olmaz. Böyle şey de olamaz. Anadolu Medeniyetleri....Ne demek Anadolu Medeniyetleri....
Bir Anadolu Medeniyeti vardır ve bugün bizim temsil ettiğimiz medeniyettir. Evet ötekilerden de bizd bir takım izler kalmıştır. Urartulardan, Etilerden kalmıştır ama bizim ecdadımız onlardır dersek işte bu komik. Türkiye'de böyle üç çeşit aşırı var. Birisi sadece Türkçüyüz diyorlare. Ben bunu kabul etmiyorum Bir de sadece biz Müslümanız diyorlar. O da eksik...Türk ve Müslümanız. Bir de sadece efendim Anadolu'ya geldik,üçyüz aile, beşyüz çadır halkı olarak geldik ve burada karıştık, başka bir millet olduk diyen budalalar var.
Murat BAŞARAN:- Yani Hocam Türk'üm demeye utanıp, Türkiyeliyim diyenler...
Ahmet KABAKLI:- Evet "Türkiyeliyim" diyenler. Ama biz bunların bir terkibiyiz. Tarih böyle gösteriyor. Yahya kemal bu fiklir üzerinde ısrarla duruyor. 1071'den sonra...Bu Anadolu8luk meselesi değil. Yalnız Anadolu'da teşkil ettiğimiz bir medeniyet var bizim. Ve biz Orta Asya'dan herşeyi buraya getirmişiz. Faruk SÜMER'in kitaplarını okumak lazım. Çok güzeldir onlar. Ne varsa Orta Asya'da, buranın adı "Küçük Asya" hakikaten. Bütün Asya kıtasında Türklüğün nesi varsa biz bunları buraya getirmişiz. Sonra gariptir buradan ihraç etmişiz. Balkanlara ihraç etmişiz, İtalya'ya ihraç etmişiz, Afrika'ya etmişiz.
Ve Türkistan'a ihraç etmişiz. Battal Gazi'nin, Danişmend Gazi'nin mezarları var Türkistan'da. Biz onları buraya getirmişiz, buradan bir Köroğlu destanını gödermişiz oraya. Bir Ahmed Yesevî'yi getirmişiz, Yunus olarak tekrar oraya ihraç etmişiz. Ve Türk âleminin bayrağı olmuşu8z. Gayet tabii ki. Ama Yunus'ta da, Mevlânâ'da da bu Akdenizlilik vardır. Bunu bir saniye unutmamak gerekir. Onun için söylüyorum.
(*): Türkiye Gazetesi, 06.Ocak.1990, sayfa 7

Hiç yorum yok: