Powered By Blogger

11 Nisan 2011 Pazartesi

KÜRE-İ ARZ "DEVRİM"DEN GEÇİLMİYOR!!!

KÜRE-İ ARZ "DEVRİM"DEN GEÇİLMİYOR!!!

Son aylarda "fikir hayatğiımız"da, "fikirler camiası"nda yapılan "tartışmalar"da ve yazılan "yazılar"da çokca kullanılmaya başlanılan bir kelime, bir kavram:Devrim...Neredeyse herşey amma herşey "devrimleştirildi" adetâ...
"Arap âlemi"nde son aylarda yaşanan hadiseleri izah etmede bile "düşünce adamları"mız farklı "tanımlamalar" kullanıyorlar. Kimi "büyük Türk tarihçileri", "Arap İhtilâli" derken; kimi "fikir adamları", "Arap İsyanı"; kimileri de "Arap Devrimi" demeye getiriyor,diyor da. Bazı "sosyalist fikir adamları" ise Türkçe'mize biraz daha "yakın" diyebileceğimiz "Arap Başkaldırısı" gibi tarifleri kullanıyorlar..
Bilhassa "Arap âlemi"nde muhtelif sebeplerden yaşanılan vakıaları izah etmede de "yaygın" bir şekilde, belki de "ulu orta" ve hiçbir "ilmî"liği dikkate almadan yapılan "Arap Devrimi" kavramı ise artık "can sıkmaya" başladı..
Hele de yaşanılan "vakıaları" çok farklı kavramlarla izah etme "yaygınlığı" ve "uzlaşma"dan çok uzak "tanımlamalar" dikkatleri çekmeye başladı..
Adetâ tabiri caizse küre-i arz "devrim"den geçilmemeye başlandı!!!
Bu "tartışmaları" fikr-i takip yaptıkca, yıllar önce, 1980'li yıllarda,haftalık "Yeni DÜŞÜNCE" gazetesinde de yayınlanan bir "makale"mi de hatırladım:"İnkılap mı, İhtilâl mi, Devrim mi?"
Ve tabiî 12 Eylül 1980 öncesi duvarları süsleyen sloganlar:" Tek yol devrim!" "Devrim kanla yazılır!"
"Devrim" de "devrim" yani!!!
Peki,"İnkılap", "İhtilâl", "İsyan", "Ayaklanma", "Islahat","Reform","Başkaldırı", "Ayaklanma", "Köklü Değişim", hattâ "sivil itaatsizlik", "pasif direniş" kavramları arasında hiç mi bir farklılık kalmadı?!
"Mefhumlar kargaşası", "kavramlar anarşisi" de diyebileceğimiz böyle bir "farklı tanımlamaları", birilerinin sadece ve sadece "devrim"e endekslemesi de ne derece doğru ki?
Elbetteki "fikir sistemleri"nde, "sistemli düşünme" de yani "ideolojiler" de "kelime" ve "kavramlar" ile "tarif"lerinin çok "derin" anlamları vardır.Bir "Devrimci"nin "Tam Bağımsız Türkiye" demesi ile bir "Ülkücü"nün "İstiklâl-i Tam Bir Türkiye" demesi arasında da çok "derin" farklılıklar var...
Benim "canımı sıkan", çok rahatlıkla ve ulu orta "devrim" kavramının kullanılması ve hattâ "bütün sosyal olayları" izah etmede "tek seçenek" hâline getirilmesidir. Tıpkı "Nizâm-Düzen Hokkabazlığı" başlıklı yazımızda da "vurgulamak" istediğimiz üzere, "düzen" kavramının da "çok yanlış" ve "çok rahat" kullanılmasıdır.Hâlâ "düzen" ile "nizâm" kavramı arasındaki "derin farklılığı" kavrayamayanlara; ne diye öyleyse "ilk siyasî parti"nizin adını "Millî Düzen Partisi" olarak belirlemedinizde, "Millî Nizâm Partisi" olarak belirlediniz? Ne diye hâlâ "Âdil düzen" deyip duruyorsunuz da, bir türlü "Âdil nizâm" diyemiyorsunuz?
Haydi, bu "toplumumuzun " huzurunda, "milyonlara" seslenin bakalım:"Biz nizâma karşıyız!", diye..Bakın o zaman "oy"larınız nasıl düşüyor..Ne diye hâlâ "Fransız Sosyalistleri"nin bilmem kaçınca asırda kullandığı "düzen" kavramını kullanıyorsunuz?..
Artık "efkâr-ı umumiye"de, "fikirler camiası"nda, "inkılap"ları, "ıslahatlar"ı, "ihtilâl"leri vs. hatırlayan kalmadı.. Niye ki? "İnkılap" ve "İhtilâl" "mefhumları"nın sadece "Arapça" olmasından dolayı mı?
Belki de..Baksanıza, "kitap" gibi çıkmaya başlayan aylık "Türk Yurdu" dergisinde bile "uydurukça sözcükler" den geçilmemeye başlandı..
"wikipedia.org"lardaki izahatlar ise "inkılap" ile "ihtilâl" ile "devrim" mefhumları arasında "farklılıklar" olduğunu ortaya koymakta...
"İslâm mütefekkiri" de olan rahmetli "Bediüzzaman Said NURSÎ" ise "Risale-i Nur Külliyatı"nın hiçbir yerinde "devrim" dememiştir...
Sahi, ister "elektronik gelişmişlik" sebebi ile diyelim, isterse "Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi" diyelim, isterse "Arap Halklarının demokrasi talebi" diyelim;bütün yaşanılan "vakıalara" "Arap Devrimi" ne derecede diyebiliriz ki?..
11.Nisan.2011
İsmet GÜLTEKİN
ismet_gultekin@mynet.com ve metgultekin@hotmail.com

Hiç yorum yok: