Powered By Blogger

17 Nisan 2011 Pazar

"KÜRTÇE" TARTIŞMALARI

"KÜRTÇE" TARTIŞMALARI

"Geleceğin Türkiye"sinin, "Eski Türkiye"den "Yeni Türkiye"ye 'geçip'te, "2023 Türkiye"sinin ne şekilde "şekillenmiş" olacağını ve bir zamanlar çokca tekrarlanan ancak şimdilerde unutulan "Son Müstakil Türk Devleti"nin 'nasıl olacağını' sadece ve sadece "en iyi Allah(c.c.) bilir", demekten te öteye gidemiyoruz...

Türkiye'mizde yayınlanan "romanlar"da "Geleceğin Türkiyesi Tasavvurları"na "genişce" yer veriliyor.Bırakalım "2023 Türkiye"sini, "2070 Türkiyesi"ni bile "mevzû" alan "romanlarımız"ın yayınlandığını kaçımız hatırlıyor ki?!

"Büyük Türkçü"lerimizden rahmetli Reha Oğuz TÜRKKAN; taa yıllar önce kurduğu "Türk 2000 Vakfı" ile bir "füturolog", bir "gelecek bilimcisi" olarak; adetâ "Tamam, herşeyi elbette en iyi Allah(c.c.) bilir..Amenna...Fakat Allah(c.c.) insanlara da akıl, fikir, iz'an vermiştir; geleceğin nasıl olacağını az-çok bilebilirler", dercesine, taa yıllar öncesinde, benim bildiğim ve hatırladığım, neredeyse yirmi yıl öncesinden, bazı yayın organlarımızda" düşünceleri"ni paylaşmış; "Türk 2000 Vakfı"nın çalışmalarını ise İstanbul'daki "efkâr-ı umumiye" ile açıkca "paylaşmış"tı...

Sadede gelelim; Aralık 2010, Ocak-Şubat-Mart 2011'ler Türkiye'sinde de, "Kürtçe Tartışmaları" devam etti.Biz, acizâne, bu zamana kadar "Kürtçe" mevzûlu dört yazı yazdık:"Ülkücü Alperen Hareketi"n "İslâm'ca/Müslümanca düşünüş ve yaşayış"a şöyle-böyle "vesile" olan rahmetli Seyyid Ahmed ARVASÎ Hoca'mızın "Doğu Anadolu Gerçeği" isimli eserinin "kritiği" ile "Arvasî Hoca'nın 'Kürtçe'ye Bakışı';üçüncü yazımız ise "Kürtçe, Dil/Lisan mı, Ağız mı?" başlıklı yazımız ve dördüncüsü de "Kürtçe Neden Bilmiyorlar, Kürtçe Neden Konuşamıyorlar?" başlıklı yazılarımız. Meraklıları, bu yazılarımızı, "sanal ortam"da, www. millimefkure.com isimli web sitemizden veya "mefkûre adamları" isimli "blog yazıları"mızdan okuyabilirler...

Diyebiliriz ki, Türkiye'mizde Aralık 2010'dan Nisan 2011'e kadar, "Kürtçe Tartışmaları"na ilâve edilebilecek, bizce çok ehemmiyetli "fikirlere" şahid olduk.

Bu "mevzû"da bir "meraklı" olarak da "fikrî takip" yapan biri olarak da "ilgilendiğimizde",bilhassa "çok din'li, çok renkli, çok ırklı",batılı bir mefhum olarak söyleyecek olursak; "imparatorluk yapı" "Devlet-i Âliyeyi Osmanlı"da/ "Büyük Osmanlı Devleti"nde, bütün tarihî boyunca, "resmî lisan"ın, "resmî dil"in sadece ve sadece "Türkçe" olduğu "hakikat"inin; Yılmaz ÖZTUNA, Erhan AFYONCU isimli tarihçilerimiz-son olarak da bugünkü  HaberTürk Tarih ilâvesindeki yazısı ile Vahdettin ENGİN- ile Taha AKYOL gibi "titrisiz mütefekkir"lerimiz tarafından dile getirildi, hatırlatıldı, vurgulandı..

"OSMANLI'DA TÜRKÇE GERÇEĞİ"

"Osmanlı'da Türkçe Gerçeği" başlığı altında toplayacağımız "fikirleri",şöyle "özet"leyebiliriz: "Kürtçe'nin okullarımızda seçmeli ders olması bile mümkün değilken...Osmanlı İmparatorluğu'nda da 3 kıt'a üzerinde bulunmasına rağmen; her çağda tek resmî dil TÜRKÇE idi ki 1876 ve 1908 Anayasalarında bu husus ve yasama meclislerinde 'tek müzakare dili' olduğu tanımlanmıştır..Nasıl Amerika'da İngilizce; Fransa'da Fransızca; Almanya'da Almanca 'tek resmî dil' ise Türkiye'de de TÜRKÇE öğrenmekten başka çare yoktur...Birleşik Amerika'da, on milyonlarca vatandaşın 'ana dili' İspanyolca olmasına rağmen; yargıda, emniyette, benzer yerlerde İspanyolca konuşmaya kalkın, işiniz görülmez...Bizde 500 yıl önce 'Türkçe bilmeyen' 'Devlet'te görev alamazdı; 500 yıl sonra da alamayacaktır..."(1)

"Onlarca milletten oluşan Osmanlı imparatorluğu'nda bile 'resmî dil Türkçe' olmuş; Meclis çalışmalarında da 'Türkçe'den başka dil' kullanılmamıştır...1876 "Anayasası"nda/'Kanuni Esasi'de, Osmanlı'nın 'resmî dil'i Türkçe; 'Devlet hizmeti'nde 'Türkçe şartı' vardı..."Ermenice", "Rumca" 'resmî dil' taleplerine ise dönemin 'Paşa'sı; "Gelecek seçime 4 yıl var. Akılları varsa bu süre içinde Türkçe öğrenirler.", diyordu.(Günümüzde, 2011'ler Türkiye'sinde ise "işler" ne kadar da "ters" döndü değil mi? Şimdilerde "Irak Cumhurbaşkanı Celal TALABANİ"den "haber alıp"; Türkiye'mizin, belki de 12 Haziran 2011 sonrası, harıl harıl "Kürtçe öğrenme çalışmaları" yapılacak ve adetâ "Kürtçe bilmeyenlere 'Devlet kapıları' kapanacak!!!(2))

Bugünkü(17.Nisan.2011) "HaberTürk Tarih" ilâvesinde "tarihçi" Vahdettin ENGİN'in 'genişçe' izah ettiği; "Arnavutça Hutbe" talebine; mes'ele "dinî" değil; mes'ele "siyasî "deyip "iptal" ettiren "Cennetmekân Sultan 2. Abdülhamid Han"ın bu "tavrı"nı ise yine "tarihçi"lerimizden Erhan AFYONCU, bir yazısında da "izah" etmişti."Müslümanların bir bütün olması siyaseti"nce...(3)

Aslında kendisi de bir "hukukçu" olan "titrisiz mütefekkir"lerimizden Taha AKYOL ise "Bir Türkmen Devleti olan Safevîler'den 'Fars"; Osmanlılar'dan ise "Türkiye Cumhuriyeti Devleti"ni 'doğuran' "doğal tarihî vetireye" dikkat çekerek; "Osmanlı Anayasası" olan 1876 'Kanuni Esasi'de, 3(üç) maddesinde, 4(dört) defa 'Türkçe', 'Lisan-ı Türkî" 'hükmü' vardır, demekte;"Madde 18:Devlet memuru olabilmek için Türkçe bilmek şarttır.Madde 57: Parlamento dili Türkçe'dir. Madde 68: Milletvekili seçilme şartı 2(iki) tekrar ile 'Türkçe'yi bilme' şartı...Türkçe'nin 'resmî dil' ve 'tek resmî dil' olması, Cumhuriyet devrinde yapılmış bir 'icat'ı değil; bin yıllık tarihin doğal bir sonucu..."(4)

SOMUNCUOĞLU'NUN "KÜRTÇE ÜZERİNE İNCELEMELERİ"

"Milliyetçi-Ülkücü" 'düşünce" ve "siyaset" adamı Sadi SOMUNCUOĞLU ise "Yeni Çağ" isimli gazetede, beş gün süren "Kürtçe Üzerine Bir İnceleme" başlıklı yazılarında;bence, ekseriyetle rahmetli ARVASÎ Hoca'ca "değerlendirmeler" ve "yorumlar"a yer verdi."Fikir" ve" düşünce", "siyaset adamları"mız üzerindeki "Resmî Paradigma"nın 'etkisi'nin çokca hissedildiği "incelemeleri"nde; "Kürtçe"yi asla 'müstakil' bir 'dil', 'müstakil' bir 'lisan' olarak 'kabul' etmemekte."Bilim ne diyor?", 'suâline cevap aradığı 'incelemeleri'nde, 50.baskıyı yapan 'Ali Tayyar ÖNDER'in 'Türkiye'nin Etnik Yapısı'nı, neredeyse 'tek belirleyici' olarak görmekte...Beş bölümlük "Kürtçe Üzerine Bir İncelemeleri"nde, asıl vurguladıkları ise şunlar: "Kürtçe aslında 'Diller karışımı olmayıp, kelimeler karışımı bir ağız'dır.'(5) "Kürtçe, oturmuş, yapısal özellikleri, temel kuralları, lehçeleri kapsayan bütünlük içinde bir dil değildir. Sorani, Gorani ve Kırmanca, Kürtçe'nin 'üç ana lehçesi'dir. Kürtçe, çağdaş anlamda da bir kültür dili de değildir.Türkiye'mizde yaygın olan Kırmançca(%95) ile Zazaca, Kürtçe'nin lehçesi değil..Zazaca, Kürtçe'nin lehçesi değil, vurguları...(5)

Aslında ifade etmeye çalıştığımız üzre, SOMUNCUOĞLU'nun, "Bilim Ne Diyor?" suâline de cevap aradığı "Kürtçe Üzerine Bir İncelemeleri"nde "yeni bir veri", "yeni bir bilgi" vardı, diyemeyiz...Prof.Dr. Abdulhaluk ÇAY gibi "Her Yönüyle Kürt Dosyası" gibi "eserlere" imza atmış olanlar ise aslında Türkiye'mizde yapılmak istenilenin "Kürtçe" üzerinden "bir millet oluşturma" gayretleri olduğu, hattâ "TRT ŞEŞ" gibi "Devlet" destekli "Kürtçe televizyon kanalları" ile "amaçlananında,"Kırmançcı etrafında bir Kürt Milleti oluşturma" gayretleri olduğu ve tabiî "hâtâ" olduğu "değerlendirmeleri"nden de pek "farklı" değil gibi...

"KÜRTÇE" BİLMEYEN "KÜRT"LER

Son yirmi yıllık bir "siyasî vakıa" olan bazılarınca "Kürt Milliyetçileri" olarak da tanımlanan; aslında "mütedeyyin" olmaktan çok uzak, ekseriyetle "Marksist, Leninist ve Ateist Bir Örgüt" oldukları, "sivil itaatsizlik" eylemleri ile daha da belirginleşen "BDP"lilerin bile çoğunun "Kürtçe" bilmediğini, "Devlet Bakanı" olan Bülent ARINÇ'lar tarafından bile "en üst seviye"den seslendirilmekte.."BDP milletvekillerinin en az yarısı Kürtçe bilmiyor.Kendi içinde açılan Kürtçe kursları iflas etti."(6) derken, eski "Bölge" 'Bakanları"ndan Doç. Dr. Hüseyin ÇELİK ise, "Meclis"teki "Kürtçe Tartışmaları" üzerine, adetâ "feverân" edercesine,"Nereden de Kürtçe 'bilinmeyen bir dil' oluyormuş; Kürtçe konuşan milyonlar var", diyordu.

Daha önceki yazılarımızda da hatırlattığımız üzere Türkiye'mizdeki "İlk Özel Kürtçe Televizyon Kanalı" olan "Dünya TV" çalışanları bile "Kürtçe" bilmiyorlar!!!(7)

2011'ler Türkiye'sinde "Kürtçe" günlük gazeteler çıkmakta; milyonların kullandığı "İnternet"te, "sanal ortamlar"da, "Kürtçe yazılımlar",sayıları 200'ü aşan "Kürtçe siteler", "Kürtçe ajanslar" yer almakta; "facebook dil seçenekleri"nde "Kürtçe" de yer almakta..(8)

Mustafa Bülent ECEVİT  gibi "Kürd oğlu Kürt"lerden "Başbakan" çıkmakta, yine rahmetli Turgut ÖZAL gibi "Kürtler"den de "Başbakan" ve "Cumhurbaşkanı" çıkmakta; sayısız derecede "Kürt Milletvekilleri", "Kürt Bakanlar", "Kürt Bürokratlar", "Kürt Devlet Memurları", 2011'ler Türkiye'sin de "rahatlıkla" vazife alabilmekte...

Daha geçenlerde "Arap Alevîsi"," Nusayrî Diktatör", kendi ülkesindeki "Kürtler"e mecburen "vatandaşlık" hakkı verdi!

Türkiye'mizde, "pirü pak" bir "yapı"yı elbette "arzularız." "Keşke"lerin "olmaması"nı elbetteki "arzularız.."Ancak, şu bir "hakikat"tir ki, "yakın tarih"imizde, Türk'lerden Kürt'lere, "herkes"e zulüm yapılmıştır!!!

Kaldı ki, sık sık denildiği şekilde "Kürt Mes'elesi"n de, her mes'elede olduğu üzere "İslâm Dünyası"ndan daha da "önde"yiz, daha da "ilerde"yiz..

Ancak, Türkiye'miz, "Sevr Antlaşmaları"nın "mutad" maddelerini hatırlatan "Batılı,Amerikan Talepleri"ni "çağrıştırıcı", "Muhtariyet", "özerklik", "iki dilli yapı" gibi "talepleri" uygulayacak kadar; bir "tarihçi"mizin de dediği üzre "çılgınlaşmadığı" gibi, "hayınlaşmamış"tır da...

"Siyasî iktidar"ın veya "Devlet yapısı"nı oluşturan "bazı kanatlar"ın "siyasî vakıaları" ayırt edemeyecek "basiretsizlik"leri ise neticede "milletçe" karşılığını görür..

"Herkes", "Türkiye Bir Ceketistan Değildir"i anlayacaktır!!!

"Türkiye Bir Uçukistan da Değildir" ve "Kürtçe...Kürtçe..." deyip duranların da "asıl maksatları", aslında "Dış Güçler"e "endekslenmiştir!!!

Mes'ele, sahiden, "hakikat"en,adına ne dersek diyelim; "toplum yapımız"ı, "nesillere" "olduğu gibi" kavratabilmektir...

Mes'ele, "kökü mazide olan âti" olarak, sahiden "yerli", sahiden "millî", sahiden "İslâmî",sahiden "katılımcı,ileri demokrasi"yi gerçekleştirebilmede...

"Kendimiz" olmadan "cihanşümul" nasıl olabiliriz ki?

17.Nisan.2011

İsmet GÜLTEKİN

ismet_gultekin@mynet.com ve metgultekin@hotmail.com

Dip Notlar:(1): Yılmaz ÖZTUNA, www.Turkiyegazetesi.com, 24.12.2010

(2): www.hurriyet.com.tr, 25.12.2010

(3): Erhan AFYONCU, www.bugün.com.tr, 19.12.2010

(4):Taha AKYOL, www.habervaktim.com, 03.01.2011

(5): Sadi SOMUNCUOĞLU, "Kürtçe Üzerine Bir İnceleme-III-", www.yenicaggazete.org, 30.12.2010


(6): www.iha.com.tr, 14.12.2010

(7): Nuh GÖNÜLTAŞ, www.bugün.com.tr, 26.03.2011

(8): Taraf Gazetesi, www.haber7.com.tr,03.01.2011

Hiç yorum yok: