Powered By Blogger

22 Kasım 2008 Cumartesi

3.Yazı Dizisi:"ERGENEKON NTARTIŞMALARI" ve "SOLCULAR"-11

Memleket/İsmet GÜLTEKİN
İsmet_gultekin@mynet.com/ metgultekin@hotmail.com

“ERGENEKON TARTIŞMALARI” ve “SOLCULAR”-11
(Solcuları Anlama Cehdi)

“SOLCULAR’IN BAKIŞI”NIN GENEL DEĞERLENDİRİLMESİ
“Solcuları”, “iyi darbe, kötü darbe” ayırımı yapmakla ve “Türk tipi Baasçılık” diye tanımlanan “Ergenekonculuk cehenneminin içinde kavrulanlar” olarak tasvir eden ‘TÜRKÖNE’, ‘Sol’un Ergenekon’dan çıkamadığını,’Susurluğa’ gösterdiği ‘tepki’yi ‘Ergenekon’da gösteremediklerini belirtiyor.(1) “Ana akım medyası ‘Hürriyet’in bile , 20 Ekim 2008 tarihinde ‘Ergenekon Davası’nın başlaması ile ‘Türkiye’yi Batı Dünyasından koparmaya çalışan ‘Rusçu’, ‘Avrasyacı’, ‘Avra-Rusculuğun Türkiye versiyonu’nunun ‘tasfiyesi süreci’ olarak ileri sürülen ‘iddiaları’ destekleyici yayınlar da yapmaya başladı.(2)
‘Sol ve Kürt Hareketi’nin ‘Ergenekon Süreci’ ile ‘sarsıldığını’ ileri süren GÜLERCE ise, ‘Sol, tam anlamıyla bir şok yaşıyor . Sokun en büyük sebebi, en çok kullanılmış olmak kuşkusu. Türkiye’yi kutuplaştırmak için işlenen ve fail-i meçhuller dosyasını dolduran bütün cinayetler, solcu bilinen insanlarla ilgili…Şimdi anlıyoruz ki, Ergenekon’un planlarının, projelerinin, komplolarının, kısaca, psikolojik harekâtının elemanı, hedefi, figüranı, piyonu, büyük çoğunlukla ‘sol’muş…
‘Sol’ ciddî bir ‘trawma’ yaşayacak…Sayın BAYKAL’ın ‘Ergenekoncu avukatlığı sevdası, bu ‘trawma’nın ilk belirtileridir…(3) KEKEÇ ise ‘Solcuları’; “Meğer hepsi Ergenekon çocuğuymuş’ diye ‘saptamakta’. ‘Meğer ‘solcuymuş gibi’, ‘anti-militaristmiş gibi yaparak bizi kekliyorlarmış”(4) demekte.
Bence, Türkiye’de ‘Solcuların’, ‘solcu camiâ’nın hemen hemen her versiyonu ile , her ‘franksiyonu’ ile “-mış gibi” yapmaları da, uygulamalarından da , “söylem-eylem çelişkileri”nden de belli olmakta.
Bence yine Türkiye’deki ‘solcular’ın, ‘solcu camiâ’nın mensuplarından çok azı ‘söylem-eylem bütünlüğü’ ile hareket ederek, “gerçek solcu” tanımına dahil olabilmeyi hak ediyorlar.
“Sol içi tartışmalar”da bile dillendirilen bu durum; ’28 Şubat’ta veremediğimiz sınavı şimdi verelim’(5);”Darbelere ve Ergenekon’a karşı 12 Eylül’de, Ankara, İzmir ve İstanbul’da, İstiklâl Caddesi gösterileri ve Vicdan Mahkemesi ile başlayan bu süreç, 28 Şubat’ın, 12 Mart’ın, 27 Nisan’ın ve 27 Mayıs’ın yıldönümlerinde de tekrarlanmalıdır.”(6) ‘söylemleri’ ile de ifâde edilmekte zaten.
Hülâsa, 12 Eylül 1980 sonrasında, muazzam ‘gömlek değiştirmeler yaşayan solcular”; ‘Ergenekon Davası ile tarihinin en büyük kırılma noktasını yaşamaktalar…”Ergenekon içindeki sol”, sol içindeki Gladio, sol-mafya ilişkileri, varsa ‘devrim adına her şey mübahtı’ zihniyeti, ideolojik kırılmanın da başka bir boyutu…”(7)
“SOLCULARIN MÜRAÎLİĞİ”
Meğerse ‘solcular’ ‘darbe-marbe karşıtı’ değillermiş. Zaten ‘sicilleri’ hep ‘darbeci zihniyetle’ alakalı imiş.
Yirmi yıl ‘bayram’ olarak kutlanan ’27 Mayıs 1960 Darbesi’, meğerse ‘CHP Solu’nun marifeti imiş. Günümüzde de ’12 Eylül 1980 Darbesi karşıtlığı bile bir ‘aldatmaca-kandırmaca’ imiş.
Solcular çoooook müraî çooook.(8)
Dip Notlar:
1): Mümtaz’er TÜRKÖNE, ‘Solun Ergenekon’dan Çıkışı’, Zaman Gazetesi, 16 Eylül 2008
2): Hürriyet Gazetesi, 24 Ekim 2008
3): (Zikreden) Anadolu’da VAKİT Gazetesi, 30 Ağustos 2008
4)(Zikreden) Anadolu’da VAKİT Gazetesi,’Arşiv’, 14 Eylül 2008
5): Şenol KARAKAŞ, Taraf Gazetesi, 31. Ağustos 2008
6): Doğan TARKAN, “Sesimizi Daha Güçlü Çıkarmalı”, Taraf Gazetesi, 23. Eylül 2008
7): Hüseyin ÇAKIR, “Sol’da Kırılma Noktaları”, Taraf Gazetesi, 23. Ağustos 2008
8): Berat ÖZİPEK, “Dostlar 12 Eylül’ü Anarken Görsün!”, Star Gazetesi, Açık Görüş Eki(Pazar), 21 Eylül 2008(mülhemle)

Hiç yorum yok: