Powered By Blogger

13 Ekim 2009 Salı

"VATANIN BAĞRINA DÜŞMAN DAYAMIŞ KALAŞİNKOFU"



"VATANIN BAĞRINA DÜŞMAN DAYAMIŞ KALAŞİNKOFU"
Artık daha bayiden "gazete" almıyorum.Sebep mi?, diyeceksiniz; "İnternet Bağlantıları"ma "bir çeki nizam" getirdim de ondan."Sanal ortamda" okuyarak istifade ediyorum.Elbetteki "bayiden gazete almak, bir kültür..."Herhalde, fakat ,bu aralar "elzem "olan "web site ihtiyacımı" karşılayabilmek için; "Referans"a 'abone' olacağım anlaşılan.Toplam tirajı "beş milyona yakın "olsa da, "mevcut küresel şartlar"da, "Türkiye Medyası", bilhassa da"Eğitim'e katkı olarak", çok önemli "katkılar" yaptı ve hâlen de yapmaktalar...
Ömrüm hayatında, ilk defa tertipli, düzenli bir şekilde bayiden "günlük gazete" almaya başladığım tarih; 13 Eylül 1980 olsa gerek, diye hatırlıyorum."12 Eylül 1980 Askerî Darbesi" akabinde, -Lise ikinci sınıfa da başlamıştım-, her gün 'bayi'den "Tercüman Gazetesi"alıp, okurdum Okumakla kalmaz, 2009'da bile yapmayı sürdürdüğüm şekilde, "kesip", "arşiv"lerdim. Haftalık "Yeni SÖZCÜ", "Hizmet İçin Yeni Hamle", "Yeni Hİzmet", "Yeni Düşünce", o yıllara ait "milliyetçi mevkûtelerimiz" di...
Tabii, "Tercüman Gazetesi"nde, rahmetli Ahmet KABAKLI Hoca; Rauf Tamer, Yavuz DONAT ve bugün "internet"te vefatını öğrendiğim rahmetli "Sivaslı" Ergun GÖZE de "köşeyazarlığı" yapmakta idi. Hâlâ gözümün önüne geliyor; bu "milliyetçi yazar"larımızın "günlük makaleleri"ni okur, kesip,bir bavulun içinde saklar, kendimce "arşiv" yapardım...Sonraları "çokca taşınmalar"la "zayi" oldular...
Yılllar, tabiiki, 1980,1981,1982..."12 Eylül 1980 U.S.A." mühürlü " darbe" sonrası..."Liseler"in her bir "sınıf"ına "dinleme cihazları"nın da konulduğu, "milletimizin sindirildiği" yıllar. Allah'tan "branş öğretmenlerimiz" sahiden "çok kaliteli" ve "ufuk açıcı" olduklarından;-burada yeri gelmişken Lise Tarih öğretmenim Dr. Nuri YAZICI'yı hatırlamak isterim...- "bu dönemi" de diyelim, "militanlaşmadan" geçiştirmiş olduk..Amma okuyarak ve kısmen de yavaşa yavaş yazmaya başlayarak. Hatırlıyorum da, "altıncı ve son sınıfta", Matematik Bölümü"nde olmama rağmen, Lise'nin "Kültür ve Edebiyat Kolu Başkanlığı"nı da "şahsım" yapmakta idi..."Duvar Gazeteleri" hazırlardık...
Rahmetli "Ergun GÖZE"ye de aşinalığımız işte o yıllara dayanıyor. "Vefat haberini okuduğumda", dilimden bir "makalesi"nin de başlığı olan; "Vatanın Bağrına Düşman Dayamış Kalaşinkofu" cümlesi döküldü. Hem de bu "makalesi"nin "sol yanına" da bir "Kalaşinkof" resmi koymuştu...
Rahmetli GÖZE'nin "kendi cümleleri ile "Dava yumağı bir kitap. Yirmibeş senelik bir fikir ve kalem mücadelesinin sicili bu kitapta.." dediği ve benim 1991'de aldığım "Türklük Kavgası" isimli eserini, "kütüphanemde" bulduğumda, hemencecik "bu makaleyi" aradım fakat bulamadım.
Rahmetli Ergun GÖZE, "Türk Milliyetçisi bir kalemdi..." Türk Milliyetçiliği fikriyatımızı, gerek "Kızıl Komünistlere", gerekse "Yeşil Komünistlere" karşı "kalemi" ile "fikirleri" ile savunmuştu. Maalesef 2009'lar Türkiye'sinde, "Türkiye Medyası"nda, "Türk Milliyetçiliği Fikriyatımızı" savunabilecek "kalemlerimizin sayısı" ne kadar da az; hattâ "yok" denecek kadar..."
"Türklük Kavgası" isimli kitabını şöyle bir "karıştırdığım"da, "Yılmaz GÜNEY'in Hakim Kaatilliği"ni; Millî Görüş/Erbakan Hareketi Lideri Prof.Necmettin ERBAKAN'ın zihniyetinin eleştirilerini; "aktüel" olması babından; günümüzde "Kürt Mes'elesi" denilen "mes'eleyi" "inşa" eden "solcuların /Komünistlerin marifetleri", hele de "Kürtçe İstiklâl Marşı" başlıklı yazısı-ki bu kısmı ileride paylaşacağım-; merhum Ârif Nihat ASYA'nın kendisine gönderdiği "edebî" değeri de yüksek, " Başörtüsü" başlıklı şiiri-ki bu şiiri de sizlerle paylaşmak istiyorum-ve "Ayasofya Açılsın" başlıklı nefis bir yazısı...
Elbetteki, rahmetli Ergun GÖZE, "materyalist/maddeci milliyetçi" yani "Ulusalcı" değildi.."Türklük sevgisi, İslamiyet ve Türk tarihi", her Türk Milliyetçisinin "beslenme kaynağı" olduğu gibi, "Sivaslı GÖZE"nin de "beslenme kaynağı "idi. Asla "ırkçı" da değildi.Hattâ "Türklük Kavgası" isimli eserinin "Önsöz"ünü, enfes bir cümle ile noktalıyor:"'Tevhid' Bayrağını asırlarca "Teslise" karşı yücelten Türk değil miydi?"..Ne kadar nefis bir cümle...Bu cümle, İsmet ÖZEL'in de enfes "Türk" tanımını da hatırlatıyor elbet:"Türk:Kafirlere karşı savaşan Müslümanın adı..."
"Sivaslı" olduğunu pek hatırlayamamıştım...
Allah(c.c.) rahmet eylesin(âmin)
Rahmetli GÖZE'nin "Boğaziçi Yayınları" içerisinde de, çok iyi hizmetler yaptığını, onun zamanında, rahmetli tarihçimiz Prof.Osman TURAN'ın eserlerinin yaniden neşredildiğini hatırlıyorum...
Rabbim mekanını cennet eylesin. Ailesine, aile efradına ve sevenlerine sabırlar versin...(âmin)
Yukarıda da belitttiğim üzre, onun "29.07.1975"de yazdığı "Komunistlerin Güneydoğu-Anadolu'muzdaki "marifetleri"ni ortaya koyan yazısında; "İstiklal Marşı'mızın 'Kürtçe' okunmuş şeklini de"bütün yetkililere işin vehametini arz" namına yazıyorum dediği kısımlar:
"Netırsın tıştık bıme nâbe
Devletame Jike tışkık pe nabe
Ev sıtırka millletimine ve hebe
Ev ameye ancak ve amebi
Vecheğe tırş neke ez krban tebım
Milletımıni ğurt kesne kâre tışteki pebıkı
Günama lıte ne helâlbı hegir tüğe vanibıkı
Hak aviyi ege hekiye bımeşini evji milltımını..."(*)
Ve merhum "Bayrak Şairi"miz Ârif Nihat ASYA'nın kendisine gönderdiği "Başörtüsü" başlıklı şiiri:
BAŞÖRTÜSÜ
Ne demekmiş
"Yasak!"
İşiniz mi kalmadı
Yapacak?
Ne diye karışırsınız
Saçımıza-başımıza;
Bizi oyuncağınız mı sandınız
Bakıp yaşımıza?
Sebebini anlatamayacağınız
Çocukca bir devrin hevesinden
Karşınızdaki en güzel portreleri
Mahrum ettiniz çercevesinden!
Kim demiş ki;
"Başörtüsüydü o?"
Başımızın sade örtüsü değil,
Süsüydü o!
Altında saçlarımız,
Arkadan, ne hoş sarkardı;
Kimimizde-örgü örgü-
sarmaşıklar...
Kimizde, su olup, akardı!
Şu,bu nâmına "Yasak!" demiş
Bulundunuz, tezelden;
Ne olurdu, anlasaydınız biraz da
Güzellikten, güzelden.
Siz, bizden değilsiniz,
Tanımıyoruz hiç birinizi;
Çekin başımızdan
Ellerinizi!
Bir gericilik tutturmuşsunuz;
Gericilik değil, Türk'ün köy
modasıdır bu...
Üstelik, ninemizin başımızda
Taşıdığımız hâtırasıdır bu!
Dediniz:"Çıkacak başımızdan
Başörtünüz!"
Alın-öyleyse- onunla
Yüzünüzü örtünüz!
Ârif Nihat ASYA(11.10.1973)(**)
"12 Eylül 1980" sonrası, "dâvâ adamı" olarak da "fırıldaklaşmadan" kalanlardandı....
"Muhakkak biz Allah'ın kullarıyız ve muhakkak Allah'a döneceğiz..."
(*):ERGUN GÖZE, "TÜRKLÜK KAVGASI", Boğaziçi Yayınları, İstanbul 1990, s. 117
(**):ERGUN GÖZE, adı geçen eseri, s.627,628
13.10.09
İsmet GÜLTEKİN
ismet_gultekin@mynet.com veya metgultekin@hotmail.com

Hiç yorum yok: