Powered By Blogger

26 Temmuz 2008 Cumartesi

TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ, TERÖR, TOTALİTERİZM ve İZM'LER-3

YAZI DİZİSİ:


TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ, TERÖR, TOTALİTERİZM VE İZM’LER(3)/(SON)



TÜRK MİLLİYETÇİLERİ NİYE “TERÖRE BULAŞ(TIRIL)MIŞ”TI?

“Hangi taraftan gelirse gelsin silahlı eylemlerin tek amacı; korku, panik yaratarak üstünlük sağlama ve toplumsal hayatı felç ederek düşüncelerini zorla ikame etmeyi içerir. Niyetler ne olursa olsun, sonuç budur! Ve literatürde bu tür eylemlerin ismi “TERÖRİZM”dir…Kahvelerin basılması, öğrenci topluluğunun üzerine bomba atılması ve daha nice eylemler sonucu insanların katledildiği hatırlardan çıkarılmamalıdır. Bu tür eylemlere silahlı aşırı sağın da katıldığı hepimizin bildiği bir husustur” ifâdeleri ile “hatırlardan çıkarılmaması” gerekli hususlardan bahseden dönemin “İtirafçılar Olgusu Kervanı”ndan ATILGAN’ın bu ifâdeleri ile birtakım “sosyal it”lerin, “marks-fosil zihniyetliler” örtüşen “zihniyet formatı”na sahip olduğunu belirtmeliyiz, belki de…
“Sağ” ve “Sol” veya “Milliyetçi-Ülkücü ve Marksist-Leninist(Komünist) kesimin “terör eylem”ine katılmalarındaki sebep nedir ve her iki kesimin “terör eylemi”ne katılmalarındaki “sebep”, “motiv” farklı değil midir? “Sağcıları” bu “eylemler” içerisine ya “memlekete hizmet düşüncesi” veya “farkında olmadan başkaları tarafından kullanılmaları”dır.Gerçektende, “sağ kesim” çok zaman “Devlet’e yardımcı olmak fikrinden” yola çıkmış, bir “metod hatası” veya “kandırılması” sonucu “terörist eylemlere” katılmışlardır. Buna mukabil “sol kesim” bu düşünce tarzının temel unsurlarından olan ve psikiyatri de “ambivalans” dediğimiz “zıt fikirler” hemen dikkati çeker. Adam öldürmektedirler, “halkın mutluluğu için”; cinayet işlemektedirler, “dostluk uğruna”; yakıp, yıkmaktadırlar, adını “idealizm”e çıkararak(!)…(7)
Bir araştırmada, bu hususta şu değerlendirmeler yapılmaktadır: “Türkiye’deki terör örgütleri, Avrupa’dakilere nazaran daha geniş ve radikal hedeflere yönelmişlerdir. Marksist-Leninist ideolojinin değişik versiyonlarını benimseyen iki düzineye yakın “sol terör örgütü” , “silahlı mücadeleye dayanan bir strateji” izleyerek; demokratik rejimi yıkmak ve yerine Marksist-Leninist bir rejim kurmak peşindeydiler…(Hatırlatma:‘Bozuk düzen, “Yıkılsın düzen”, “Âdil Düzen”, “Düzene karşıyız” lakırdılarındaki “Düzen” ifâdesi bile aslında Marksist-Leninist(Komünist) bir jargondur. Niye “Nizam’a karşıyız” diyemiyorlar da, “Düzen’e karşıyız diyorlar?! Niye “Nizam Partisi” demişlerdi de “Düzen Partisi” dememişlerdi? Ve dangalaklık(!), “siyasî ümmetçi fırlatmalık”(!) yaparcasına, nie “Adil Nizam” dememişlerdi de, “Adil Düzen” demişlerdi? Ülkücü Hareket’in “Birikim”i, kapanan “Millî Eğitim ve Kültür” Dergisi de hatırlanmalı…İ.G.)
“Sağ/Milliyetçi-Ülkücü teröristler(!)” ise hemen hemen tamamıyla bir tek örgütte toplanmışlardır. Bunlar ideolojik bakımdan “eklektik bir felsefe” izledikleri gibi, amaçları bakımından da “net bir görünüme” sahip değildir. Kendi ifâdelerine göre “Devlet’i kurtarmak”, “Devlet’e yardımcı olmak” amacındadırlar. Genel olarak “otoriter” eğilimlere sahip oldukları ve “tepkici”niteliklerinin ağır bastığı görülmektedir.
“12 Eylül 1980 öncesi”, “silahlı aşırı sağcı”, “ırkçı yasadışı örgütler”den, kısa ismi ETKO, TİT, MİK ve TİBO (9)(Hatırlatma: Abdullah ÇATLI, Haluk KIRCI, Oral ÇELİK, Mehmet Ali AĞCA ve Ercüment GEDİKLİ’nin kadrosunda olduğu “Türk İntikam Tugayı”(T.İ.T.); 12Eylül 1980 sonrası “ikinci T.İ.T.” olduğunda ise “PKK’ya karşı Türkçü bir örgüt”e yani çok başka yazılımlara da dönüşmüştü.Radikal Gazetesi, 22.Temmuz.2008-Manşet);Ak Parti gibi “tanımsız/tarif edilemeyen” ve altı yıldır “tek başına gayr-ı millî iktidar” olan, İS’in bile yazamadığı üzre “milliyetçi iktidar olamayan” ve neredeyse “Amerikan Milliyetçiliği’nin Türkiye versiyonu” olan; 13 ay önce başlatılan “Ergenekon Terör Örgütü Operasyonlar”ın bile neresindeler, neredeler Allah(c.c.) aşkına? “Doğan Öz Olgusu” nu “U.S.A Yazılımı Taraf” gibi gazetelerinde “hatırlatanlar; son 28 yıldır “Türk Milliyetçilerini, Ülkücü Alperenleri”, “Ergenekon Ahtapot”unda göremeyince, bu “göremeyişleri”ni, “efkâr-ı umumiye” ile paylaşmalarını beklemek da, böyle bir “Türkiye Olgusu”nda, “gayet saftoriklik” olsa gerek! “Müslümanlığı bile kimseye bırakamayan”, meşhur tanımlamamızla “siyasî ümmetçiler”in bütün mevkûteleri bile Türk Milliyetçilerinin, Ülkücülerin, Ülkücü Alperenlerin bu “haklılığını” “bir cümle ile de olsa “olguları” itibariyle “yazamamaktadırlar…
Hani nerede “MHP/Milliyetçi-Ülkücü-Alperen Ergenekon”? Hani nerede???
AK PARTİ gibi “tanımsız/tarif edilemeyen” “U.S.A. Milliyetçiliğinin Şampiyonu” bir “siyasî irade”nin, “ayırımcılık/kayırmacılık” yaptığı gibi bir “saçmalıklar batağına” düşmeyin sakın..Eğer böyle bir “olgu-vakıa” olsa idi, AKP asla affetmezdi, ezer geçerdi…
Türkiye’mizde sağduyu ve akli selim sahibi “vatan kardeşlerimiz”, ilim ve fikir adamlarımız ve yazar olan kalem sahiplerimizin bir çoğu da, 12 Eylül 1980 öncesi Milliyetçi-Ülkücü Türk gençlerinin “nefsî/meşrû müdafaa” hâlinde kalarak “teröre çekildikleri”ni, “teröre bulaş(tırıl)mışlar” olduğunu, işledikleri “suç”ların farklı “saik”, “motiv”lerle meydana geldiğini, bu sebeple de “tarafsızlık, dengecilik, Batı’ya şirin gözükme adına” bu gençleri de “kurunun yanında yaş da yansın” mentalitesi ile “aynı kefeye” koymanın çok “yanlış” olduğu görüşündedirler.(10)

TOTALİTER İDEOLOJİLER ve TERÖR

Bu konuda “titrisiz münevver/mütefekkir” Taha AKYOL’un “terör” üzerine yaptığı tesbitleri de hatırlatmak istiyorum:
1-Terör, cemiyet yapısında köklü değişikliklerin vuku bulduğu, eski değerler sistemi sarsılıp, yeni değerlerin henüz teşekkül etmediği veya yaygın olarak kabulleneilmediği çağlarda ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla terör, “gelişmeci” değil “ihtilâlci-devrimci” geçişlerin ürünüdür. Bu yüzden “yabancılaşma” veya aynı vakıânın başka kelimelerle ifâdesi olan “değerler buhranı”, terörün temel âmilidir.
2- Robespierre, Lenin, Stalin, Hitler gibi câni teröristler çağlarında ve ülkelerindeki şiddetin baş aktörleri olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Fakat “bu şahıslar olmasaydı, temsil ettikleri ideolojileri teröre tevessül etmezlerdi” düşüncesi ise kökten hâtâlıdır. Terör, komünizm ve nazizim gibi “bütün izm’lerde”ki, dünyayı iki renkli gören “devrimci ideolojiler”in, “totaliter sistemler”in tabiatında vardır. Fransız İhtilâli’nin, Bolşevizm’in ve Nazizm’in bu liderleri olmasaydı, bu hareketler kendilerine isimleri farklı fakat mizaçları aynı kaatilleri mutlaka bulacaklardır. “Terör” ve “totaliter düşünce” bir madalyonun iki ayrı yüzünden ibarettir.
3- Türkiye’ye yönelen, 2008’lerde bile “sonlanamayan” terörün üçüncü temel özelliği de “emperyalizm’in silahı” olma vasfını muhafaza etmesidir. (11) Fransa’da “Jakoben”; Almanya’da “Nazi”; Rusya’da “Bolşevik terörü” üzerinde “Politikada Şiddet” isimli eserinde “ayrıntılı” bir şekilde duran AKYOL; dönemin Tercüman Gazetesi’ndeki yazıları ile “teröre kaynaklık eden” düşüncelerin yer aldığı, “İslâmî markalı”, “yeni haricîler”de dediği “radikal devrimci İslâmcılık”tan ve aynı zamanda “totaliter bir ideoloji”den de bahsetmektedir. Bugün de “Jakobenizm’i savunan”, bütün eylemleriyle “Robespierre’i öven” hattâ övgüsünü “İmparator Napolyan’a kadar” götüren , bazılarınca Türkiyemizin “Uçukistan Serisi”ne dahil edilen Yalçın KÜÇÜK gibilerin mevcudiyetine rağmen;(12) günümüzde, 2008’ler Türkiyesi’nde, sahici bir şekilde “teröre kimlerin lânetler yağdırdığını düşünmelidirler. Bu hususu ve hele de “Cumhuriyet Tarihi’nde bir ilk” olan “darbecilere darbe”yi, yani “Ergenekon Terör Örgütü Operasyonu”nu hatırlayarak düşünenler; Türklük sevgisi, Türk kültüründen, İslâmiyet’ten ve Türk tarihinden beslenen, şuurlanan ve “teori”sini bu “beslenme kaynakları” üzerine kuran; Türk Milleti’nin ebedî bekâsını, ilmî zihniyet/analitik düşünce metodu ile sağlamayı gaye edinen “Türk Milliyetçiliği Fikir Sistemi”nin(TMFS), ne Marksizm-Leninizm(Komünizm), Faşizm, ne de “dinî etiketli” “yeni Haricîlik” denilen “totaliter ideolojiler”le , uzaktan-yakından alakası olmadığını, olamayacağını, daha net ve bariz olarak görecekler ve “Milliyetçi Terör”, “Ülkücü Terör” tanımlamalarının ne kadar da “gerçek dışı” olduğunu da fark edeceklerdir.

FORUMLAR-HÜR TARTIŞMA MEYDANLARI ve SUÂLLERİM

2008’ler Türkiyesi’ndeki “teknoloji”nin getirdiği muazzam imkânlardan olan “internet/web siteleri”ndeki “forum”ların, gerçek bir “hür tartışma meydanları” olmaları ve “fikirlerden korkmadan”, “tenkitçi düşünceye/eleştirel bakışa” sahip olarak, “siyasî günahlar işlemeyi de göze alarak”, her türlü “kapalılık”tan kurtulunmalıdır. Kimilerinin öve öve bitiremediği ve hayranlıklarını gizleyemediği “İran İslâm İnkılabı”, “Humeyni Devrimi”nin hararetli bir şekilde tartışıldığı 1980’lar “Türkiye Gerçeği”nde, maalesef bazı “Radikal-Devrimci-İslâmcı Humeyni Devrimi Âşığı” “Türk Gençleri”, âdeta “sığlık”larını, “cahillikleri”ni “saklarcasına”, EYGİ HOCA gibi,”İslâm Mütefekkirleri”nin “yazılı tartışma teklifini” bile kabul edemiyorlardı.
Suâllerim: 1- “Siyasî şiddet” de denilen ve “yeni bir harp” şekli de olan “terör”, hangi ideolojilerin, “fkir sistemleri”nin bünye, tabiat veya teorisinde mevcuttur?
2- “Yeni Türk Devleti’nin/Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin fikrî temelleri”nden olan ve “Milliyetçi-Ülkücü Cenaha” göre de, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucu ideolojisi” olan “Türk Milliyetçiliği Fikir Sisteminin/İdeolojisinin” bünye, tabiat veya teorisinde, “terör”, “şiddet”, “siyasî şiddet” , “siyasî tedhiş” meydana getirecek bir “düşünce”, bir “fikrin “olmadığı, 2008’ler Türkiyesi’ndeki “Ergenekon Terör Örgütü Operasyonları” sonrası da alenen bir kez daha belli olmadı mı?
3- “Kavgam” gibi “totaliter ideolojileri” hatırlatan eserler ile adetâ “Türk Milliyetçiliği= Nazizim”, “Türk Milliyetçiliği= Totaliterizm” gibi “zorlama yakıştırma gayretlerinin sebepleri ve beklenilen gayeler neler olmuştur?
4- Türkiye’mizde “anarşi ve terör”ün gaye ve hedefleri neler olmuş, kimler “gaye ve hedeflere”varmayı kolaylaştırıcı, doğrudan veya dolaylı roller oynamıştır?
5- Türkiye’mizde “anarşi ve terör”, kimleri “hedef” seçmiştir?
6- 12 Eylül 1980 öncesi Milliyetçi-Ülkücü Türk Gençleri, hangi şartlarda ve ne gibi sebeplerle “teröre bulaş(tırıl)mışlar”dır? Ve 12 Eylül 1980’den 18 Temmuz 2008’e, yirmisekiz yıl sonra, niye “bulaş(tırıl)mamışlar”dır?
7- 2008’ler Türkiyesi’nde “Şiddet Yanlısı”, “Darbeci Terörist Paşaları”, kimler “kahramanlaştırıyor”, “kahramanlaştırılan teröristler kataloğunda”, sürekli “çamurlar atılan”, “Ülkücü Hareket Mensupları” da yer alıyor mu?
“Tarihin yargılaması” ve neticede “Tarih böyle diyor” söylemi ile ortaya çıkan “hakikatleri” kabul edebilmeye hazır “mangal gibi yürekliler” de kaldı mı?
Bir yıldan fazla süredir, belki de 2003’den beri başlayan bir “Ergenekon Terör Örgütü Operasyonları”nın “sonlandırılmaya” doğru gidildiği bir “gidişat”ta, bari “Her şey Hakk için” zihniyetinde olan “cenahlar” da bu “hakikatleri” ne zaman “Türk Efkar-ı Umumiyesi” ile paylaşacaklardır ki?
Ve affedersiniz, “kazık gibi” bir suâl: İspanya, İtalya ve Yunanistan’daki,(Avrupa’daki) darbe(ci)lerin âkıbetleri malûm. “En azından dürüst” olacaksak; “Ergenekon Terör Örgütü Operasyonları” bitimi, “Türk Demokrasisi”, “Avrupa Demokrasisi” ayarına, kıvamına sahiden gelebilecek mi???
18. Temmuz. 2008
İsmet GÜLTEKİN
İsmet_gultekin@mynet.com/ metgultekin@hotmail.com

Dip Notlar:
(1): Prof. Dr. Erol GÜNGÖR, “Öyle Diyecekler”, Başyazı, Yeni SÖZCÜ Dergisi, Yıl.:1, Sayı.:23, 11.Mayıs. 1981, s.3
(2): Tokay GÖZÜTOK, “Bir Gazetecinin Cezaevleri ve Mazlumlar Arasındaki Tesbitleri”, “Ülkemizi 12 Eylül’e Getiren Sebepler ve Türkiye Üzerindeki Oyunlar”, 14-15 Eylül 1984, İstanbul, Tebliğler, Tahliller ve Sonuç Bildirisi, Aydınlar Ocağı Yayınları, s.276, 277
(3) Tokay GÖZÜTOK, a.g. tebliği, s.257
(4): “Devlet’in Yokluğunda Komünistlere Karşı Millet”, Yeni SÖZCÜ Dergisi, Yıl.:1, Sayı.:18, Baskı Tarihi 05. Nisan. 1981, Ankara, s.4
(5): Prof. Dr. Erol GÜNGÖR, “Cemiyetin Refleksleri”, Başyazı, Yeni SÖZCÜ Dergisi, Baskı Tarihi 03. Nisan. 1981, Yıl.:1, Sayı.:19, s.3
(6): Prof.Dr. Fahir ARMAOĞLU, “Türkiye Cumhuriyeti’ni Yıkmaya Matuf Siyasî ve İdeolojik Oyunlar”, TKAE Yayınları, Ankara 1986, s.25
(7): Prof.Dr.Ayhan SONGAR, “Türkiye’de Terör Olaylarının Arkasında Yatan Gerçekler Sosyo-Psikolojik Araştırma ve Değerlendirme”, “Ülkemizi 12 Eylül ‘e Getiren Sebepler ve Türkiye Üzerindeki Oyunlar”, s.323
(8): Dr. Attila YAYLA, “Türk Terörü ile Avrupa terörü Arasında Bir Karşılaştırma”, Yeni FORUM Dergisi, Cilt.:8, Sayı.:179, 15.02.1987, s.39
(9): Salih ŞAHİN, “Gençlik ve Yıkıcı Faaliyetlerin Stratejileri”, Yeni FORUM Dergisi, Cilt.:7, Sayı.:164, 01.Temmuz.1986, s.26
(10): Meselâ: Ergun GÖZE, “TRT’de Silahlı Sağ Eylem”, Tercüman Gazetesi, Köşebaşı Sutünu, 20. Mart. 1981(Cuma), s.6; Yılmaz ÖZTUNA, “Türk Olmak”, Tercüman Gazetesi, Tar. Göz. Sütunu, 1987
(11): Taha AKYOL, “Politikada Şiddet”, Töre-Devlet Yayınları, Nu.:49, 1. Baskı, Ankara 1980 ve Bakınız Atilla YAYLA, “Devlet Terörü Sovyetler Birliği ve Nazi Almanya’sında Terör-1”, Yeni FORUM Dergisi, “Terörizm Üzerine Yazılar-1”, Sayı.:165, Cilt.:7 s.24….. ve 31
(12): Taha AKYOL, “Terör Demokrasisi” “Sivil Toplum Cevapları-2”, Tercüman Gazetesi, 11. Nisan. 1986, s.1, 12

Hiç yorum yok: