Powered By Blogger

14 Şubat 2008 Perşembe

"BAŞÖRTÜSÜ TARTIŞMALARI"NDA 'KAZANÇLI ÇIKANLAR' KİMLER?

“BAŞÖRTÜSÜ TARTIŞMALARI”NDA ,
‘EN KAZANÇLI ÇIKANLAR’ KİMLER?


“2008’deki Başörtüsü Tartışmaları” üzerine; “Türkiyemizde “Millî Sol”, “İslamî/Müslüman Sol” ve “Özgürlükçü Sol” Yok!!!”; “T.B.M.M., ‘Büyük Türk Milleti’ne ‘Diplomasi’ Yapılacak Mekan Değildir”; “Türkiye Sol’u Mevzubahisse, Gerisi Teferruattır” ve “Başörtüsü Tartışmaları ve Türkiyemizde Unutulan/Unutturulan ‘Emperyalizm Vakıası” başlıklı tam dört adet “yazı” yazdım. Bu yazılarımdan bir-iki tanesi, gönderdiğin “internet site editörü” tarafından, hâlâ yayınlanmadı. Yazılarımı, ben de “şişenin içine bırakılmış” ve “okyanusa salıverilmiş” bir “düşünce” ile yazıyorum ve “yazarak düşünmeyi” yeğliyorum.Bu konuda hiç kimseye bir müeyyidem de yok zaten..
Ancak, “mynet”, “net log” ve live.com” gibi “hizmet siteleri”nde oluşturduğum “mefkûre adamları düşünce kuruluşu” “misyon”lu blog’larımda, yazılarımı, mütemadiyen “sansürsüz” ve “beklemesiz” yayınlıyorum, çok şükür…
Çok “hararetli” bir şekilde yapılan ve gittikçe “çok boyutluluğa” kayan ve tabii yapılan her “tartışma”da olduğu üzre “Siluetini asla ve kat’a sevemediğim Türkiye Gerçeği”ni “faş” eden böyle “tartışmalar”ın bence “tek faydası” diyeyim; “Türkiye Gerçeği”ni yeniden “hatırlamak”tır.
Yazdığım dört yazı akabinde, “artık bu kadar yeter” demiş olsam da; bir-iki hususu “hatırlatmak” açısından, “başörtüsü tartışmaları” üzerine beşinci yazımı yazıyorum.
Yazdığım dört yazıda, hülasa olarak şu hususları dillendirmiştim:
1- “Türkiye Sol’u, her “franksiyonu ile” “din-dışı”, “anti-İslâm” zihniyetli…
2- “Türkiye Sol’u, “oy oranı”na rağmen de olsa, mevzubahis olduğunda gerisi teferruattır”, yani “Türkiye Sol’una rağmen ‘Büyük Türk Milleti” namına “kazanımlar” kazandırabilmek, adeta “mümkün değildir…”
3- “Meclis’in Üniversiteler alanın da dahi olsa Başörtüsü serbesttiyeti getirilmiş olması, sevindiricidir. Ancak, 300 (üç yüz) bin “başörtüsü mağduresi”ne bunu “kabul” ettirebilmenin zor olduğunu; “milletin/halkımızın alanı olan “ bütün kamusal alanlar” da da “serbesttiyetin getirilmiş olmasının elzem “olduğunu; kaldı ki on bir yıl önceki, “28 Şubat Yumuşak Darbe” öncesi “Başörtüsü Serbestiyeti”nin bile “getirilemediği”ni ve belki de “anlayışı aydınlar”ın da “tesbiti” olan “Başörtüsüne Anayasal yasak getirileceği”ni, yapılanın “şahikalar dolusu aldatmaca ve kandırmaca” olduğunu ve de Türkiyemizdeki “Emperyalizm Vakıası”nın da asla ve kat’a “unutulmaması”nı, “unutturulmaması”nı hatırlatmıştık…
Ve “T.B.M.M.”, “Üniversiteler alanındaki Başörtüsü serbestiyeti”ni getirdi..
Onaylanması için de “Köşk” e de gönderdi…
Tamamıyle “profan”, “seküler din zihniyetli/din-dışı/” , “anti-İslam zihniyetli” bir “siyasî itikad”a, “laiklik itikatına” sapına kadar sahip çıkan, her renk ve tonajdaki “Türkiye Sol’u”nun, “Meclis dışındaki eylemleri”ne, hemen hemen “Türkiye’deki Devlet Üniversiteleri’nin tamamının da desteği”ne ve “Barolar”ın da yarıya yakın “stand-by”ı(desteği)na rağmen ve yine Ömer Lütfi METE tarafından “KİK MEDYASI”olarak tanımlanan, bazılarının “kartel medya” dediği “Kökten İslam Karşıtı Medya”nın “Başörtüsü Karşıtlığı”nda da, sapına kadar “ağız birliği” etmesine rağmen; (Muhtemel “medya destekli darbe ortamı”, “yumuşak darbe ortamı” mı hazırlanıyor ne???), “T.B.M.M., Üniversitelerde Başörtüsü Serbestiyetiyetisi”ni getirdi ve onaylanmak için de “Köşk”e gönderdi..
“Germeler…Gerilimler…Provokasyonlar…Yalan haberler…vesaire…”
“Askerî Vesayet Zihniyeti”nin, “militarist zihniyeti”nin adeta kendisini de “unutturarak…”
Ancak, “fikrî takip” yapabildiğim kadari ile “Entellektüel Ülkücü Aydın” demeyeyim, “titrisiz münevver adam” “Taha AKYOL”un bile “en trajedik durum” dedirtecek ve TAŞGETİREN’i bile “şaşırtacak” kertede, “Köşk’ten Meclis’e iade edilmesi, Türkiyemizin yararına olur” bâbındaki “yazı” ve “düşünceleri”, bende, daha “somut” olarak, bu “tartışma”da da, “kazanan tarafın”, “Türkiye’yi local ve global bazda sisteme entegre etmeyi amaçlayan ve de tam bir “sistem partisi” olan “siyasî iktidar cenahı” ile Türkiye’deki bütün “sistem”in “kazançlı” çıktığıdır. Kaldı ki, bugün yapılan YÖK toplantısında da, “katsayı meselesi” “halledilemedi” ve “üniversiteye giriş imtihanı”na bile “başörtüsü serbestiyetisi”nin getirilişi “yine ertelendi…”
Ve yine “millet namına kararlar alan Meclisimizde, T.B.M.M’de., “Başörtülü Milletvekili” olması da” mümkün değil…”
Neticede, nice “siyasî katlillere, yasaklara” maruz kalmış, “işkence tezgahları”ndan “geçirilmiş”, “yetişmiş çileli siyasîlerimiz” bile önceki bir yazımda da belirttiğim üzre “basiret tutulmaları” yaşamalarından olsa gerek, yaşadıkları “basiret körlüğü” ile sapına kadar “kullanıldılar…”
Evet, sapına kadar “kul-la-nıl-dı-lar…”
“Ülkemiz, Türkiyemiz ‘normalleşiyor” mu Allah(c.c.) aşkına???
“Türkiyemimiz mi ‘normal’, ben miyim ‘anormal’” Allah(c.c.) aşkına???
Bence, “basiret tutulmaları” yaşamayan “İstanbul mahreçli Anlayış’lı Aydınlar” ve bazı “İslamî hassasiyeti yüksek olan” kalemler, yine “haklı” çıkacaklar gibi…
14.02.2008
İsmet GÜLTEKİN
İsmet_gultekin@mynet/ metgultekin@hotmail.com

Hiç yorum yok: