Powered By Blogger

7 Şubat 2008 Perşembe

TÜRKİYEMİZDE "MİLLÎ SOL", "İSLÂMÎ/MÜSLÜMAN SOL" ve "ÖZGÜRLÜKÇÜ SOL" YOK!!!

TÜRKİYEMİZDE ‘MİLLÎ SOL’, ‘İSLÂMÎ/MÜSLÜMAN SOL’, ve ‘ÖZGÜRLÜKÇÜ SOL’ YOK!!!

Hararetle yapılan ve bence birçok “kafa karışıklığı”nı da barındıran “Başörtüsü Tartışmaları” ile bir “Türkiye Gerçeği” mi diyelim, yoksa “Türkiyemizdeki Sol Klasik” mi, diyelim, bir “fiîli durum” daha da belirginleşti. Daha da belirginleşen “Türkiye Gerçeği”ndeki “reel durum” nedir?, derseniz, o da şu: “Başörtüsü Tartışmaları” sebebiyle bir kez daha anlaşılmıştır ki, Türkiyemizde maalesef “özgürlükçü sol”, olmadığı gibi, “millî sol” ve “İslâmî/Müslüman Sol” da yok!!!.
“Türkiye Sol”u, “dinî özgürlükler”den, “İslâmî özgürlükler”den, “Müslümanlara özgürlükler”den yana değil. “Türkiye Sol”u, “Ben ‘özgürlükçü sol’um’ ‘diyen fakat attığı “boş oy” ile uygulamada “özgürlükçü sol” olmadığını, “dinî/İslâmî özgürlükler”den yana olamayan “küçük parti”lerini de barındıran “sol” görünümünde.
Ne demek istiyoruz? Demek istiyoruz ki, her rengi, her tonajı ile, “küçük partisi” ve “büyük partisi” ile “Türkiye Sol”u, “Gülen Hareketi” gibi, “Millî Görüş/Erbakan Hareketi” gibi, “Ülkücü Hareket” gibi, “milletimizin temel dinamikleri”nden olup da, “beslenme kaynakları” “Türk tarihi, İslamiyet ve Türk Kültürü” olan “hareket”lere “hiç benzemeyen(!) ve neticede ve de “uygulama”da ne “millî sol”, ne “İslâmî sol” ve ne de “özgürlükçü sol” olabilmekte…
Böyle olunca da, “Türkiye Sol’u”, “dünyadaki modernleşme projeleri”nde, “Avrupa-Batı Modeli Modernleşme Projesi” diye isimlendirilen, “seküler/din dışı özgürlüklerden yana olup ta, dinî özgürlüklerden yana olamayan” “Batı Modernleşme Projesi”ni de sapına kadar “temsil” etmekte, diye düşünmekteyim.
“Türkiye Sol’u”nun bu “din dışı”, “manevîyet dışı”, “gayr-î İslâm dışı” söylem ve fiilleri, “Nasıl bir Türkiye’de ‘solculuk” yaptıklarını, nasıl bir “milleti” yönetmeye talip oldukları nokta-i nazarında da, daha “Büyük Türk Milleti”ni “tanıyamadıklarının da” bir ispatıdır, diye düşünmekteyim.
Diyelim ki, bir “siyasî hareket” sin ve “dünya gezegeni”ndeki bir “ülke halkını” “yönetmeye talip” oluyorsun; o halde demezler mi ki, “Siz daha yönetileceklerin gerçeğini bilmiyorsunuz? Kimi yöneteceğinizden haberdarsızsınız?.” Zaman zaman “Türkiye Sol’u”nun “büyük partisi” , yanlışlığı bile isminden başlayan “Cumhuriyet Halk Partisi”nin bir takım yerlerinde böyle “sorgulamalar”, böyle “öz-eleştiriler “yapıldığını hatırlıyorum. Ancak, günümüzde yapılan “parti kongreleri”nde, “Deniz Baykal Liderliği’ndeki C.H.P.”ne daha da “ağır öz-eleştiriler” yapıldığını, daha ağır “sorgulamaları” ihtiva eden düşüncelerin, bizzat kendi “partilileri” tarafından, “yüksek sesle” seslendirildiğini, “Dr. Deniz BAYKAL” biliyor mu acep?
Yeri gelmişken, “22 Temmuz 2007 Genel Seçimleri” “süreci”nde ve sonrasında, “Fakir Karl Marks”tan kat kat “zengin” olan “Marksist kalemler”, ısrarla “Cumhuriyet Halk Partisi’nin ‘sol’ bir parti olmadığını ve ‘yeni bir ‘sol parti’ ihtiyacından dem vurdular.” Bu “propagandalar”, bir çok zihinlerde, “Evet, gerçekten C.H.P. ‘Sol Parti’ değil”, diye nakşedildi ve “Bak işte ‘küçük parti’ de olsa ‘gerçek sol’, ‘özgürlükçü sol’ bir ‘Özgürlük ve Dayanışma Partisi’ ismi ile bir parti var”, diye şırınga edildi. Ancak, son “Başörtüsü Tartışmaları”ndan bir kere daha anlıyoruz ki, “Türkiye Sol”unun “esas özelliği”, “din dışılık”, “sekülerlik”, “İslâm dışılık”tır. Nitekim, uygulamada da ÖDP de dahil, “Türkiye Sol”unu oluşturan bütün “siyasî hareketler”in “temel hususiyeti” “sekülerlik/din dışılık” olduğunu bir defa daha yaşayarak, fikrî takip yaparak anladık ve kavradık. Böyle olunca da, “Türkiye Sol’unun Temel Hususiyetleri Nedir?” , diye bir “araştırma “yapılmış olsa;1-Seküler/din dışı/İslâm dışıdır. Profan’dır yani.2- Materyalist’tir, maddecidir. 3-Baskıcı, dayatmacı, jakoben’dir.4-“Beslenme kaynakları” asla ve kat’a “millî, İslâmî ve insanî” değildir.
Onca badireler geçirmiş ve “darbeler” de “büyük partileri” bile kapatılmış “Türkiye Sol’u”nun, “Türk Tarihi ile İslâmiyet ile Türk kültürü” ile “gerçek anlamda”,” samimice “kuçaklaşamadığı”, buluşmadığı müddetce, Türkiyemizde daha çok zaman “millî sol”, “İslâmî /Müslüman Sol” ve “Özgürlükçü Sol” “siyasî hareketleri” “beyhude” beklemiş olacağız.
“Türkiye Sol’unun Çilekeş Kuşakları”nın , böyle bir “beslenme kaynağına” kavuşabilmelerini de ne kadar da çok arzulardım…
07.02.2008
İsmet GÜLTEKİN
İsmet_gultekin@mynet.com / metgultekin@hotmail.com

Hiç yorum yok: